Perde açılıyor, sinemaseverler buraya...

Hafta sonunu film izleyerek geçirmek isteyenler için listem hazır.  Geçen hafta önerdiklerimi umarım beğenmişsinizdir. Bu hafta tavsiye edeceklerim çok yeni tarihli olmasa da, bence mutlaka izlenmesi gereken filmler arasında. 
*** 
İlk filmimiz, 2007 yılı yapımı olan, “Umudunu Kaybetme” Orjinal adı; The Pursuit of Happyness. Dram, aile türünde olan filmin başrollerinde; Will Smith, Christoper Lawrance, Thandie Newton, Jaden  Smith var. Yönetmen; Gabriele Muccino
Will Smith(Chris Gardner), iyi bir baba, iyi bir eştir. Ancak, işi maddi beklentilerini karşılamamaktadır. Borçlar, kira ödemeleri sürekli sorun olmaktadır. Bu mücadele içinde, karısı tarafından terkedilmesi, hayatını allak bulak edecektir.  Oğlu ile başbaşa kalır. Ev sahibi tarafından evden çıkartılır. Daha sonra, bir borsa şirketinde iş bulur, stajyerlik progmanına katılır. Düşkünler evinde, tuvaletlerde, duraklar da yatmak zorunda kalır baba-oğul... Ümitsizliğe kapılmadan, yılmadan, bütün olumsuzlukları oyun haline getirir. Bu filmde, bir babanın ve oğlunun hayat mücadelesi var.  Filme damgasını vuran replik ise şu;
“Kimsenin sana bir şeyi yapamayacağını söylemesine izin verme. Bir hayatın varsa onu korumalısın. Bir şeyi istiyorsan, git ve al!” 
*** 
MAYIN ÜLKESİ (Land of Mine) ise, 2015 yılına ait. Dram ve Savaş konulu film, Danimarka-Almanya yapımı. Martin Zandvliet’in yönetmen koltuğunda oturduğu filmin oyuncuları; Joel Basman, Louis Hoffman, Roland Moller.
Konusu ise; 2.Dünya savaşı sonrasında, Alman askerleri  Danimarka’nın batı sahillerinde mayın temizlemeye zorlanırlar. Fakat mayınları temizlemek için görevlendirilen askerlerin çoğu ergen yaşta olan çocuklardır. Bir çoğu ölür, ya da sakatlanır.  Eve dönme hayali ile yaşayan çocukların, savaş, açlık, yoksulluk içinde mücadelesini izlerken duygulanacaksınız.
*** 
Üçüncü filmimizin adı, LİON. Türü, dram. Saroo Brierley’in , “ Eve giden uzun yol”( A long way home)kitabından uyarlanmış. Genelde kitabı okuyup filmi izlemek her zaman daha tercih edilir yoldur. Ancak, zaman o kadar hızlı akıyor ki, okuyamadığımız kitaplar, izleyemediğimiz filmler çok birikiyor. Bu durumda en iyisi filmi izlemek diye düşünüyorum. 
Film; 1986 yılında, Hindistan/ Khandwa’da, iki çocuğun trene binmesi ile başlıyor. İsimleri, Gudu ve Saroo olan iki kardeş,  trenden kömür, süt gibi şeyler çalıyorlar. 5 yaşındaki Saroo trende uyuyup kalıyor ve ağabeyi  Gudu’yu kaybediyor. Saroo epey bir macera yaşadıktan sonra, Avusturya- Tazmanya da yaşayan iyi bir çift tarafından evlatlık alınıyor. Aradan 25 yıl geçiyor ve Hindistanda yaşayan ailesini aramaya karar veriyor. Bakalım bulabilecek mi?
Film sonunda ise, Hindistan’da her yıl 80.000 çocuğun kaybolduğu bilgisi şaşırtıcı ve üzücü.
2016 Avusturya-İngiltere-ABD  yapımı filmin yönetmeni, Grath Davis. Oyuncular; Nicole Kidman,  Dev Patel, Rooney Mara,  David Wenham
*** 
Vakti olanlar için bir de dizi sıkıştırayım araya, 2017 yılına ait dizinin adı, Big Little Lies. 
İlk sezonu ile 8 Emmy ve 4 altın küre ödülü kazandı. İkinci sezonunda, ünlü oyuncu Merly Streep’in de olacağının duyurusu yapıldı. Laf aramızda, bölüm başına 800 bin USD alacağı söyleniyor.
Yedi bölümlük bir dizi olan  “Big Little Lies”in türü, suç ve dram. Başrollerde, Nicole Kidman, Reese Witherspoon, Shailene Woodlay var.  Dizinin başrollerini yazdım ama inanın buna bile gerek yoktu. Çünkü, çocuk oyunculara varana kadar herkes müthiş iş çıkarmış. Yani, tamamı başrol oyuncusu gibi. Avusturyalı yazar, Liane Moirarty’nin bir romanından uyarlanan dizinin konusu ise şöyle;
Okyanus kenarında yaşayan, mükemmel hayata sahip kadınların yolu bir cinayet sayesinde kesişir. Dizide ne var derseniz, psikoloji, kadınlar, kocalar, evlilikler, ilişkiler, sırlar, ne ararsanız...
İkinci sezon başlamadan yetişin derim,     seveceksiniz.
*** 
Benden bu haftalık bu kadar. Keyifle, izlemenizi diliyorum. 
Sevgiyle kalın 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi