Artık el ele vermeliyiz

Artık el ele vermeliyiz
Royal Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Türkeş Öngel, “Ülkemiz insanları artık el ele olmayı, sorunlarını başkalarının müdahalesine mahal vermeden çözebilmeyi öğrenmelidir. İnsanımız artık başkasının aklı ile değil kendi aklı ile sorunları çözmeli” dedi.

Royal Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Türkeş Öngel, “Ülkemiz insanları artık el ele olmayı, sorunlarını başkalarının müdahalesine mahal vermeden çözebilmeyi öğrenmelidir. İnsanımız artık başkasının aklı ile değil kendi aklı ile sorunları çözmeli” dedi.

Söyleşi köşemizin yeni konuğu özellikle İstanbul 3. Bölge sakinlerinin çok yakından tanıdığı bir isim olan iş adamı Gökhan Türkeş Öngel oldu. Başarılı bir sanayici olan Gökhan Türkeş Öngel, aynı zamanda ülkeye katma değer sağlayan bir firma olan Royal Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı olarak da görevinin başında. Türkeş Öngel, hayatında birçok zorluk olmasına rağmen özellikle eşinin desteği ile bu zorluklara göğüs germiş, çalışkanlığı ile hem kendisine hem de birçok kişiye istihdam sağlayarak onların yaşamına da katkı sunan bir isim olmuş. Öngel ülkeye fayda getirecek her oluşumda olacağını ülke için o görevin çöp toplamak dahi olsa yapmaya hazır olduğunu ifade ediyor. "Çöplükten bozma bir evimiz vardı" diyen Öngel hem başarı basamaklarını çıkarken yaşadığı zorlukları hem de gençlere olan tavsiyelerini anlattı. Öngel’in zirveye giden yolunu ve ülkesine katmak istediği değerleri kendisinden dinledik.

Başarılı bir iş adamı olduğunuzu biliyorum. Bize kendinizi tanıtır mısınız?
1970 yılında Kars’ta doğdum. İlkokulu Kars'ta ortaokul ve liseyi Iğdır ve Erzurum'da okudum.  Yükseköğrenim hayatımda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde başladım. Okumaya devam ederken de evlendim. Evlilikle birlikte iş hayatımı da sürdürdüm.

İstikrar, istikrar, istikrar
Bu süreci anlatır mısınız?

Çöplükten bozma bir evimiz vardı ve fareler çocuklardan büyüktü. Eşim ile birlikte korkuyorduk. Bu fareler sıkıntılı bir zarar vermesin diye. O da alışmıştı farelere. Ama ben hep şunu önemsedim istikrar, istikrar, istikrar. Ben tek iş kolu ile ilgilendim. Bir firmada çalıştım okurken. Elektrikli Ev Aletleri firması idi. Orada 14 yıl çalıştım. Uluslararası anlaşma çerçevesinde firmamız kapandı. Firma kapanınca ben de işverenlerimin referansı ile kendi işimi kurdum. 1992'den bu yana kendi işimin başındayım. İstikrarlı olduğunuz zaman sektörde hem tanınıyorsunuz hem de sizde bir güven oluşuyor. Biz Ankara'da hızlı çalıştıkça İstanbul'un dikkatini çekti. Gece gündüz çalışıyorum. Aynı sektörün satış bölümünde idim. Ben başarılı oldukça çevre firmalardan da bana teklifler geldi. Biz bir yerde duracağız dedik. İstikrar kapıları açıyor. Gençlere tavsiyem sık sık iş değiştirmesinler.  Yeni mezun arkadaşlar bir sektörde tecrübe edinelim başka sektöre geçelim diyor. Yaş 30-35 olunca bir insanın yeni bir sektörde tutunması çok zor. O yüzden işe başlarken iyi tahlil edip, zor karar vererek bir başlangıç yapsınlar. Bu başlangıcı yapınca da her türlü zorluğa boyun eğmeleri gerekir. Hayatta beklenti çok olan sıkıntıya gelemem diyor ama böyle bir dünya yok. Ne kadar hedefiniz yüksekse o kadar acıya sıkıntıya göğüs gerecek kabiliyette bir kişi olmanız gerekir.

Üretim yapmayı seçtik
Royal Ev Aletleri ülkenin ekonomisine katkı sağlayan bir firma olarak karşımıza çıkıyor. Bize firmanızı anlatır mısınız?
Birçok firma yurtdışından özellikle uzak doğudan bitmiş kutulu ürün getirip satıyor ve çalışan personelle uğraşmak istemiyorlar. Ülkemizde üretim hakikaten zor. Biz hem işverenler olarak hem de işçiler olarak ne hakkımızı ne de sorumluluklarımızı biliyoruz. Gerçekten birçok firma üretimin getirdiği zorlukları pek göze almıyor. Bizde bunun tersini yapıyoruz. Bu ülkede üretelim ve satalım diyoruz. Biz dış ticaret açığımızın azalmasına bir nebze olsun katkı sağlıyoruz. Biz üretmesek bu ürün yurtdışından getirilip Türkiye'de satılacak. O riski göze alarak biz burada üretim yapmayı seçtik. Elektrikli Ev Aletleri üretiyoruz. Gıda hazırlama grubu, kişisel bakım, sıcak ve soğuk gıda var.

Büyük markalara üretim yapıyoruz
İthal ürünleri yerli olarak üretiyorsunuz ve  ülkenin ekonomisine katkı sağlıyorsunuz…

200 personelimiz var. Bunun yanında yan sanayimiz var yedek parça ürünleri gibi ve tedarikçilerimiz var. Yani anlayacağınız 2 bin 500-3 bin kişiyi ilgilendiren bir kuruluş haline geldik. Yoksa bir ofis tutarsınız birde antreponuz olur ama o işin kolay tarafı. Ulusal ve uluslararası firmalarla bağlantımız var. Büyük markaların birçoğuna biz üretim yapıyoruz.

Devletten teşvik almadık
Devlet teşviki alıyor musunuz?

Bu arada biz devletimizden teşvik almadık. Ben devlete hiçbir zaman için yük olmak istemedim. Devletim bana hak vermiştir bu hakkı kullanmam gerekir. Bu benim şahsi problemli yapımdır diyebiliriz.

gökhan türkeş öngel

Devletime sitem etmem
Devleti başka türlü olaylarda yanınızda hissediyor musunuz?

Ben devlete sitem etmemeyi kendime büyük şiar edinmişim. Hatta bize ihracat yapın diyorlar. İhracatta vergi dönüşümü de var. İnanın öyle sorguluyorlar ki mahkemede hırsız öyle sorgulanmaz. Bunu nereden aldınız diye. Bir gün dedim ki ben iade istemiyorum, lütfen beni bu şekilde sorgulamayın. Ben ithalat meclisinde İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB)’de devlet bana dedi ki biz 500 milyar dolar ihracat düşünüyoruz. Buna katkı sağlayın. Bizde o heyecanla kârı dikkate almayarak ihracata katkıda bulunacağız dedik.

Yerel yönetim yanımızda oldu
Yerel yönetimden destek görüyor musunuz?

Yerel yönetimlerden ciddi destek görüyoruz bölgemizde bunu çok rahat söyleyebilirim. Belki fikren siyasi üst yapı olarak farklı düşünüyor olabilirim ama yerel yönetimden sanayici olarak herhangi bir şekilde negatif bir yaptırım görmedim. Daha çok yanımızda olduğunu hissettirdiler bize.

gökhan türkeş öngel

Beylikdüzü’nün farkı ortada
Beylikdüzü'nün artıları eksileri nelerdir?

Bizim memleketimizde bir problem var. Bizden olanı pozitif bizden olmayanı negatif görürüz. Siyasi olarak farklı düşünebilirim ama Beylikdüzü'nün farkını anlamak için Esenyurt'la Beylikdüzü arasında bir yerde duracaksınız. Bir sağınıza bir solunuza bakacaksınız. O zaman farkı görürsünüz. Gerçekten baktığınız zaman Beylikdüzü yaşanacak bir alan. İstanbul'da çok özel alanlardan bir tanesi bence. Bunun içinde şu andaki yerel yöneticiler başta olmak üzere, geçmişte olanlara da söylüyorum. Allah razı olsun hepsinden. Beylikdüzü'nde yolda bir seyyar satıcı göremezsiniz.

Esenyurt’un yanında kurtarılmış vaha
Beylikdüzü'nünde geçmişte AK Partili yöneticileri vardı. Esenyurt'ta son üç dönemdir aynı siyasi anlayışla yönetiliyor. Burada sanki parti görüşü değil de kişisel görüş mü ön plana çıkıyor?

Kesinlikle öyle. Fakat mutlaka bölgede yaşayan halkın o demografik yapısını da iyi anlamak gerekir. Yerel yöneticiler bir misyon yüklenmişler. Geçmişteki yerel yöneticilerde farklı bakmışlar Beylikdüzü'ne. Onlardan Allah razı olsun Beylikdüzü yaşanılabilir bir kenttir. Esenyurt'un yanında kurtarılmış bir vahadır.

gökhan türkeş öngel

Ülkeme katma değer sağlayayım yeter
Bundan sonraki hedefleriniz neler?

Uluslararası bir iş yapıyoruz ama bunu daha da ileriye götürmek istiyoruz. Zaman zamanda bana yaptığımız sosyal faaliyetlerle ilgili, siyaseti düşünüyor musunuz, diye sorular geliyor. Memleketimize fayda getirecek her oluşumda, inanın bunu samimiyetle söylüyorum çöp toplamam gerekirse ben o zeminde çöp toplama işini yaparım. Yeter ki benim memleketimde 80 milyon insanın burnu kanamasın, her insanımıza menfaat gelsin. Ben özel bir göreve asla talip değilim. Ama benim tek gayem iş adamı olarak ülkeme katma değer sağlayabilmek. Benim tek gayem bu ve Royal'i uluslararası bir şirket konumuna taşıyabilmek.

Ülkemize döviz kazandırıyoruz
Royal 21 yıllık bir kuruluş. 21 yılda Royal'in memlekete katkısı ne oldu?

Burada 200 kişi ekmeğini kazanıyor ihracatımızla ülkemize döviz kazandırıyoruz. Bunu direkt ve endirekt olarak yapıyoruz. 

gökhan türkeş öngel

Asgari ücret bizde Almanya’dan yüksek
200 kişinin gelir seviyesi hakkında bilgi verir misiniz?

Şöyle bir çelişki var ki bizde; işçi de işveren de kendi durumunu bilmiyor. Diyoruz ki Almanya'da işçi ücretleri yüksek. İş verimliliği ve marka değerine bakıyorsunuz, çok şeyi birden düşünmemiz gerekiyor. Ben desem ki Türkiye'de asgari ücret Almanya'dan daha fazla. Olur mu öyle şey derler. Öncelikle bir Alman işçinin devlete ve işverenine ürettiği katma değer 12 Türk işçisinin ürettiği katma değere eşit. Efendim makine geliştirmiş diyorlar. Makine gelişene kadar onlar da beleş çalıştılar hatta bedava çalıştılar. İnsanlar hatta yüzüğünü, bileziğini verdi; ortak bir fabrika kuruldu, o fabrikada bedelsiz çalıştı. Teknoloji olarak ilerledi. Bunun bir de marka değerliliği var. Siz bir ürünü üretip 10 TL'ye satıyorsunuz. Ama Made in Germany yazdığınız zaman bu ürün 20 TL'ye satılabiliyor. Made inTurkey'de değer kazanıyor o hakikati de görmek gerekir ama verimlilik açısından 1'e 12 asgari ücret. 1600 TL ülkemizde ama Almanya'da olması gereken 22 bin TL. Yani 5 bin avro asgari ücretin olması gerekir. Almanya'da 1800-2000 avro. Dolayısıyla asgari ücret Türkiye'de Almanya'dan çok yüksek.

Kadınlarımız sosyal yaşama adapte olmalı
Dernekler kadınlarımıza eğitim verecekler, kadınlarımızı sosyal hayatın içerisine alacaklar. Onların ev ekonomisi, ilk yardım, çocuk eğitimi, iş dünyası gibi bilgilerle kadınlarımızı sosyal yaşama kazandırmak ve büyükşehrin yaşam olgusuna entegre olmalarını sağlamak görevi olmalı. Entegre olmazsanız aidiyet duygusu gelişmezse o şehir sizi kabul etmez. Örneğin x şehirli bir adam çokta iyi iş yapıyor ama sürekli o bölgeden olduğunu söylüyor. Ben böyle bir insanın beni yönetmesini istemem. Ben Beylikdüzü’ndeyim. Beni ‘Beylikdüzülüyüm’ diyen bir kişinin yönetmesini isterim.

Kendi aklımızla sorunları çözmeliyiz
Ülkemiz insanları artık el ele olmayı, sorunlarını başkalarının müdahalesine mahal vermeden çözebilmeyi öğrenmelidir. Ülkemizin insanları üst akıl tarafından yönetiliyor buna Osmanlı geçmişimizde dahildir. İnsanımız artık başkasının aklı ile değil kendi aklı ile sorunları çözmeli. Sanayiciler olarak işçilerle ilgili problemlerimiz var. Bizim başımıza gelmedi ama 1 sene sonra kendisini işten arttıran işçiler olduğunu biliyoruz. Gidip işsizlik maaşı alıyor ve sigortasız çalışıyor. Hukukta öncelikle işçiyi haklı buluyor. Avukatlar ellerinde çanta ile geziyorlar. Devlete sanayiciye karşı sorumluluğunu yerine getirmeli ama elbette sanayici de devlete karşı sorumluluğunu yerine getirmeli.

Kalifiye eleman bulmakta zorlanıyor musunuz?
Kalifiye eleman problemi Türkiye'de var. Okullarda sıkıntımız var. Meslek liselerimiz çok ama hâlâ teorik bilgiler veriliyor. Üniversiteliler fabrikalara gelmeli. Makine mühendisi olmuş ama makinenin 'm' sini bilmiyor.

İş dünyasında ve lider kişi olarak kimi örnek alıyorsunuz?
İş olarak Bosch-Siemens grubunu örnek alıyorum. Robert Bosch vakıf oluşturmuş. Bosch vakıf oluşturmuş ve kan bağını bir tarafa bırakarak bir şirket kurmuş. Ben de bir vakıf kuracağım. Aileme bir kâr verilsin ama kurumun devamlı olması içinde o zaman ben vakıf açtırayım kazansın. Ama özellikle Bosch gibi vakıf kurmak istiyorum. Siyasetçi olarak benim Atatürk örnek aldığım insan. Atatürk İstikbal Göklerdedir der. Bugün Atatürk'ün kurduğu uçak fabrikası devam etseydi. Çok farklı olurduk.

Fareler çocuğumdan büyüktü dediniz. Mesela çocuğunuzla konuşuyor musunuz? O günleri Anımsıyor mu?
Çocuğum artık fareden korkmamaya başlamıştı. Keşke daha iyi şartları olsaydı ama ona rağmen iyi yetiştiler. Çocuklarımın başarısı annelerinin bir gün of dememesinden kaynaklanıyor. Eşim benimle 30 yıl oldu bir yola çıkalı. O otuz yıllık yolculuk içerisinde bir gün of demedi. Şu anda ben battım desem, hatta o fareli eve geri döneceğiz desem, sen nasıl odu da bu hatayı yaptın demez. Bu sizin çok daha rahat olmanızı sağlıyor. 

Kazan kazan mantığı 
Çalışanlarınıza bir mesajınız var mı?

Kazan kazan mantığını işçinin de bilmesi gerekir. 200 tane iş arkadaşım var benim burada. Bunu 400'e çıkarmakla ben gurur duyarım. Benim amacım daha fazla arkadaşımla çalışabileyim bir diğeri ise bu site içerisinde en çok ücreti ben verebileyim. Çalışan arkadaşlarımız verimli olunca bu ücretlerine yansır. Ortalama ücret yapımız bu sanayi bölgesinden bir tık daha yüksektir.

1997’de kuruldu
Royal ev Aletleri Üretim Dış Tic. LTD. ŞTİ, 1997 yılında kurulan tüketici elektroniği sektöründe, Türkiye’nin birçok global firmaları ile işbirliği yaparak ürün ve hizmet sunmaya başladı. 2001 yılına kadar kendini su ısıtıcılarında kanıtlamış, yeniliği hedef bilen firma günümüzde yüzlerce yeni projeye ve üretime imza attı. Royal ailesi, her geçen gün artan çalışanı, aynı zamanda bünyesinde bulundurduğu; tasarımcı, mühendis ve tecrübeli üretim kadrosu ile yeni ürün projeleri geliştirerek bugün; kişisel bakım, mutfak grubu ve su ısıtıcıları alanında uluslararası global bir firma haline geldi. Günümüzde; elektrikli şofben, saç kurutma makineleri, saç düzleştiricileri, saç maşaları, doğrayıcı grubu, rondo, et kıyma makineleri, tost makineleri, mikser grubu, elektrikli cezve grupları, kettle grupları, çay makineleri ve el blender setleri gibi birçok ürün 
üretiyor. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.