Ezgi Ayçe Kızıldere: 'Hedefim dünya starı olmak'

Ezgi Ayçe Kızıldere: 'Hedefim dünya starı olmak'
Ünlü şarkıcı Ezgi Ayçe Kızıldere, müzik dünyasına ve kariyer hedeflerine ilişkin Damga'ya konuştu. Kızıldere, çok yakında bir albüm yapacağını ve dünya starı olmak istediğini söyledi

Koronavirüs salgını ve karantina süreci devam ederken, biraz olsun aklımıza sanata dair şeyler katacak ve keyifli bir sohbete tanıklık etmemizi sağlayacak bir röportaj gerçekleştirdik. Bugün röportaj köşemizde konuğumuz ünlü sanatçı Ezgi Ayçe Kızıldere oldu. İzmir günlerinden, müzik dünyasına bakış açısına, hedeflerine ve özel fikirlerine dair birçok ayrıntıyı konuştuğumuz Kızıldere, okurken sizleri zaman zaman düşündürecek zaman zamansa keyifle güldürecek içten cevaplar verdi sorularımıza. Şimdi gelin, arkanıza yaslanın ve bu keyifli röportajı okuyun...

İzmir doğumlusunuz. Sizdeki yeri nedir İzmir'in?
İzmir'in bendeki yeri çok özel. Orada doğdum. Ben çok küçükken Akçakoca'ya taşındık. Annem ve babam müzik öğretmeni olduğu için tayinleri çıktı. İzmir'in bendeki yeri şöyle önemli akrabalarım, babannem, büyük babam, dedem, ananem, dayım, teyzem... Hepsi orada oturuyorlar. En az yılda 2-3 kere oradayım zaten. Küçüklükten beri İzmir-Akçakoca-İstanbul arasında mekik dokuyan bir hayatım var.

Ezgi Ayçe Kızıldere

Akçakoca Batı Karadeniz'in Bodrum'u
Ortak noktamız Akçakoca. Nasıl günleriniz geçti o küçük sahil kentinde?
Akçakoca benim hayatımda çok önemli bir konumda. Sevdiğim, derin manalar taşıdığım acayip anılarımın olduğu muhteşem bir yer. Ben şöyle adlandırıyorum Akçakoca'yı: Batı Karadeniz'in bodrumu. Hatta Miami'si bile olabilir. Ayrıca şunu da söylemem lazım 10 yıldır bu benim anlattığım gibi değil Akçakoca. 15-20 yıl önceki Akçakoca harika bir yerdi. Biz yürüyerek kaleye ya da villaların önüne gündüz denize giderdik. Sonra denizde beach volley turnuvaları düzenlenirdi. Oynardık, yüzerdik, bütün gün arkadaşlarla eğlenirdik. Yine yürüyerek eve dönerdik. Hemen duş alır, yemek yer ve Çınar Caddesi'ne yürüyüşe giderdik. Ardından da Kamer Bar'a eğlenmeye geçerdik. Yazları böyleydi kışın da otel diskoları vardı. Bu diskolarda partiler düzenlenirdi. Oralara giderdik. 19 Mayıslar, 23 Nisanlar, 29 Ekimler harika geçerdi. Özel gösteriler olurdu. Zaten hep bandodaydım. Akşamları hep Fener Alayı'ndaydık. Onun dışında babamın orkestrasında şarkı söylüyordum. Aynı zamanda da basketbol oynuyordum. Bu kadar faaliyetin içinde nasıl ders çalıştım valla ben de bilmiyorum. Nasıl ders çalışıp üniversiteyi kazandım? Çünkü inanılmaz hareketli bir gençlik geçirdim. Hatta şöyle söyleyeyim eğer ben herhangi bir büyük şehirde büyüseydim bu kadar güzel bir gençlik, imkansız geçiremezdim diye düşünüyorum. Burada herkes birbirini tanıyordu. Harika bir dönemdi. Enerji bambaşkaydı ve o zamanlar arkadaşlıklar ahbaplıklar ve akrabalıklar üzerine kuruluyordu. Böyle bir ön gençlik geçirdim. İstanbul'a geldiğimde bunların hiçbirini bulamadığım an büyük bir depresyona girdim. Sonra düzeldi tabii oraya da alıştım. Akçakoca'yı hiçbir zaman unutamadım ve ben de her zaman o hatıralarla kodlu, kayıtlı.

Ezgi Ayçe Kızıldere

Ajda Pekkan inanılmaz biri
Diğer ortak noktamız ise Ajda Hanım. Ne kadar çalıştınız? *Neler öğrendiniz?

Ajda Hanım'la 1.5 sene çalıştık. Ne öğrendim? İnanılmaz bir kadın. Çok önemli bir star. Süperstar diva diyorlar ya gerçekten o etiketleri hak etmiş bir kadın. Avrupai, vizyoner, geniş düşünen, organizasyon konusunda hep sonuç odaklı ilerleyen, bana şarkıcılık konusunda çok şey öğreten, şarkıların yorumlanmasıyla ve çalınmasıyla ilgili güzel fikirleri olan, kendini yenileyen bir kadın. Onunla çalışmak bana çok şey kattı. Hala iletişim halindeyiz. Mesajlaşıyor, konuşuyoruz. Ne zaman çağırsa seve seve giderim. Hayatımın en öğretici zamanlarını onunla geçirdim. Keza zaten biliyorsun Behzat Bey'le de öyle. Beni Ajda Hanım'la tanıştıran Behzat Gerçeker'dir. O da benim rol modellerimden birisidir. Ondan da çok şey öğrendim.

Çok büyük hedeflerim var
Müzik konusundaki hedefleriniz neler?
Dünya çapında özellikle Amerika ve Avrupa'da şarkılarımı ezbere söyleyen büyük kitlelere hitap ettiğimi hayal ediyorum. İnşallah. Onun dışında yurtiçi ve yurtdışı festivallerinde yer almak istiyorum. Çapını Türkiye ve sınırları dışına taşımış bir star olmak istiyorum.

Ezgi Ayçe Kızıldere

12 şarkılık albüm yapacak mısınız?
Albüm yapmayı planlıyorum. 12 şarkılık da olabilir 6 da olabilir. Onu kestiremiyorum. Ama kesinlikle albüm yapacağım. Tabii inşallah diyelim.

Virüs boşuna gelmedi
Dünyayı etkileyen bu virüs en başta müzik ve eğlence sektörünü yerle bir etti. Nasıl geçiriyorsunuz günlerini?

Kafayı yememek üzere sakin kalmaya çalışıyorum. Böyle bir olay sadece benim başıma gelseydi çok üzülürdüm mesela iş iptali. Ama herkesin başında ve çok daha kötü durumda olan insanlar var. Onları düşününce bir duruyorum. Bu yaşanan durumun kesinlikle bir nedeni olduğunu düşünüyorum. Bir şey öğreteceğini, bir ders vermek için geldiğini zannediyorum. Şu sıralar daha çok bunu anlamaya odaklıyım. Aslında bu konu üzerine çok düşündüm ve birkaç konuda karar kıldım. Bazıları şunlar insanlar o kadar alışık değil ki evde kalmaya, kendi kendilerine yalnız kalmaya... Çünkü sosyal medyayla kendimizden çok uzaklaştık. Başkaları için yaşıyoruz. Onlara kendimizi beğendirmeye çalışıyoruz. Bu tür problemlere bir tür dur deme yöntemi bence. Evren biraz içinize dönün ve kendinizi tanıyın diyor. Kendi kendisiyle baş başa kalamayan insanlara bunu öğretecek. Öncesi ve sonrası çok şey değişecek gibime geliyor. Bakalım zamanın akışında kalıp neler olacağını göreceğiz. Bir yandan da patlama olacağını düşünüyorum. Olaylar bitince bütün sektörlerde büyük bir canlanma patlaması olabilir.

Ezgi Ayçe Kızıldere

Yarım Sevda çok sevildi. Nedeni neydi?
Sıcak bir Akdeniz şarkısı asıl sebebinin bu olduğunu söyleyebilirim. İspanyol flemenko ritimleri olan bir eser. İçinde Spanish rüzgarı var ve Enbe Orkestrası'na çok yakıştı. Zaten çıkış parçası oldu. Kesinlikle çat diye çıkmış bir parçadır. 20 dakikada yazmıştım onu. O sıcaklık dinleyenlere geçince çok sevildi.

Ateş Böceği ilk defa bir kadının ağzından söylendi. Nasıl doğdu?
Serdar Ayyıldız yakın arkadaşım. Albüme giriyordu. Benimle de bir şarkı yapmak istediğini söyledi. Stüdyoya kapanmıştık. Başka bir şarkıya bakarken o hiç güzel olmadı. İçimize sinmedi daha doğrusu. Aklımıza 'Ateş Böceği' geldi birden. O bir süredir bakıyormuş zaten bu şarkıya. Böyle bir çıkış yaptı, üzerine çalıştık ve çok beğendik. Bu sefer 'Ateş Böceği'ni yapmaya karar verdik. 1 ay üzerinde çalıştıktan sonra ortaya özel bir iş çıktı. Hakikatten çok güzel bir şarkıydı ve içime sinen bir çalışma oldu. Benim için yeri ayrıdır.

Ezgi Ayçe Kızıldere

Klipteki uzun saçlı imajınız dikkat çekti. Kimin fikriydi?
Uzun saçlı imajım benim fikrimdi. Normalde o saç düz geldi. Ben örülmesini istedim. Stüdyoya getirten de bendim. Kafamda güzel durdu. Bol bol takacağım onu. Bana yakıştığını düşünüyorum. Normal hayatta çok zor tabii onlarla gezmek.(Gülüyor)

Ünlü prodüktörden aldığınız davet ne oldu?
2 yıl önce almıştım o daveti. Prodüktörüm Samsun Bey'le daveti inceledik.  Samsun Bey çok güvenilir bir durum olsa beni gönderecekti fakat bize sunulan şartlardaki bir durum bize güven vermediği için kabul etmedik. 3 şarkılık dünya çapında doğu batı karışımı olan bir projeydi. Hayırlısı ya başka zaman yine bu tarz teklifler olacaktır. İnanıyorum.

Müzik şirketi kurmaya nasıl karar verdiniz?
Aslında benimkisi müzik şirketi değil. Organizasyon şirketi müzik gruplarını sanatçıları sahneye koyan bir yapı. Aynı zamanda içinde ses teknik departmanı da var. Sahne ışık enstrüman gibi sahneye ait ekipmanları da sağlıyor. Hem gelip kuruyor hem kiralıyor. Bu şirketi kurma nedenim önce kendi işlerimi daha rahat faturalandırabilmekti. Çünkü bunu yaparken hep zorlanıyordum. Önce bu niyetle kurdum. Sonra bir baktım iyi ki kurmuşum. Çünkü onu kurduğum için çok daha büyük firmalarla kolay çalışabilme şansı elde ettim. Şirket sahibi olmak güzel bir şey. Bu arada Ezop büyük bir şirket değil. Minicik, butik bir şirket diyelim. Tabii sanatçı tarafım da var. Solist tarafım olmasa Ezop'a çok daha fazla enerji harcayabilirdim. Şarkı da söylediğim için Ezop'a sadece gelen işleri değerlendirebiliyorum. Ekstra iş kovalamıyorum. Bir şarkıcı olmasaydım Ezop'u daha da büyütmeye çalışırdım. Ama şarkıcı kimliğim olduğu ve oraya çok enerji verdiğim için Ezop benimle birlikte şimdilik minik minik yürüyor.

Ezgi Ayçe Kızıldere

Sting hayranı çıktı
Dünyada ve Türkiye'de kimler dinliyorsunuz?

Türkiye’den Ajda Pekkan. Dünyadan Sting, Queen, Whitney Houston, Steve Wonder, Chaka Khan, Daft Punk, Earth, Wind & Fire, George Michael bu liste çok uzayıp gider. Kendime enerji olarak örnek aldığım iki isim var: Beyonce ve Jennifer Lopez. Sanatçı duruşları, insanları sevmeleri, kişiliği ve dansları bana tamamen uyuyor.

İnsanlar cover dinlemekten sıkıldı
Youtube kanalınıza gelen tepkiler nasıl?
Youtube'a bestesi bana ait olan daha fazla şarkı ve cover koymayı planlıyorum. Kanala gelen tepkiler çok güzel. Özellikle cover değil de kendi bestelerime ağırlık verdiğim için beni tebrik ediyorlar. Mesajlar bu yönde. Çünkü insanlar anladığım kadarıyla biraz cover dinlemekten sıkılmış.

Ezgi Ayçe Kızıldere

Türkiye'de müzisyenlik maaliyetli değil mi?
Evet. Müzik yapman için önce biraz para gerekli. Zengin olman lazım. Müzik lüks bir iş. Gerçekten durumu olmayan biri müzik yapmak isterse çok zorlanır.

Kendini kraliçe ilan eden şuursuzdur!
Sizce müzik camiasındaki herkes neden kendisini kral kraliçe ya da imparatoriçe ilan ediyor?
Bu ünvanları kendine yakıştıramazsın ki eğreti durur. Birileri seni o tahta koyar. Doğrusu budur. Bence kimse kendisini bu şekilde ilan edemez. Ediyorsa da şuursuzdur.(Kahkaha Atıyor)

Ezgi Ayçe Kızıldere

Hak edilmeyen başarı geçicidir
Sahte tık olayını bence herkes artık anladı. Konuyla en alakasız insan bile bunun farkında. Özellikle bu günlerde fenomenlere bakıyorsun mesela 500 bin ya da 1 milyon takipçisi var. Ama gönderisine bakıyorsun 10 yorum var. Olacak iş değil. Bari takipçi alıyorsun beğeni de al, yorum da al, izlenme de satın al. Ya da bunları satın alamıyorsan neden takipçi satın alıyorsun? Çünkü markaları peşlerinde sürüklemek istiyorlar. Her şey bir gün bir şekilde ortaya çıkıyor. Fenomen sayısı da çok arttı. Kimin ne kadar nereye ulaştığını markalar da anladı. Yavaş yavaş bu sürecin sonuna geliyoruz bence. Müzik sektöründe de aynı şey geçerli. Youtube'da alınan sahte tık'lar, Instagram'daki şarkıcı profilleri... Gerçek olmayan şeyler bir süre ilerliyor. Ama bir süre sonra işe yaramaz hale geliyor. Nasıl doğa şimdi bir virüsle her şeyi durdurdu ve bir şey anlatmaya çalışıyor. Bence sosyal medya platformlarında da aynı şey gerçekleşecek. Alavere dalavereyle ilerleyen her konunun bir şekilde duracağını düşünüyorum. Sonunda olacak bence bu. Yani şöyle bir cümle söyleyeyim, daha güzel anlatmak gerekirse. Hak edilmeyerek gelen bütün başarılar geçicidir. Bunu zaman bize zaten gösterecek...

İSMAİL GÖKGEZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.