Muhteşem bir ikilem

Muhteşem bir ikilem
2005 yılında tanışarak müzik yolculuklarına başlayan Serhat ve Uğur, İkilim ismini verdikleri gruplarının macerasını Damga'ya anlattı

İkilem'in iki başarılı ismi Serhat ve Uğur'u artık tanımayan yok. İmza attıkları başarılı işlerle isimlerinden sıkça söz ettiren ikili, hem İkilem'i hem de hayatlarının bilinmeyenlerini sizler için anlattı. Bu yolculuğa nasıl çıktıklarını anlatan Serhat, “Uğur ile 2005 yılında konservatuarda tanıştık. 2009 yılında birlikte birçok reklam müziği besteledik. 2011 yılında ilk enstrümantal albümümüzü çıkardık. Aynı sene “Hollywood Music in Media” ödüllerinde enstrümantal kategoride aday olarak gösterildik ve ülkemizi temsilen Kodak Theatre’da düzenlenen ödül törenine katıldık. En iyi enstrümantal ödülünü aldık. Peşi sıra birçok proje yaptık” dedi. Serhat'ı doğrulayan Uğur ise şu ifadeleri kullandı; “Ben hala dizi ve film müziği yapmaya devam ediyorum. Serhat da projelerime ek besteci olarak katkıda bulunuyor. “İkilem” hikayesi de aslında 2015 yılında yaptığımız bestelerle başladı. O dönem için farklı yoğunluklarımızdan ötürü albüm projesi bir türlü gerçekleşmedi. Kısmet bugünlereymiş.”

Son çalışmanızdan bize biraz bahseder misiniz?

Serhat: “Bir Sebebi Var” teklisini Ekim ayında Avrupa Müzik etiketiyle yayınladık. Söz-müziği bana, düzenlemesi Uğur’a ait. Şarkımız çok sevildi diyebilirim, çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Hissettiklerimiz samimi, gerçek duygular, bu samimiyet dinleyenlere de sirayet etti, bu yüzden çok mutluyuz.

Uğur: Günümüz dünyasında insanlar, hayatı boyunca mücadele ve koşuşturma içinde savruluyor aslında. Bu savrulmalar; bazen insani duyguları bile ıskalamamıza ve geriye dönüp baktığımızda pişmanlıklar yaşamamıza sebep oluyor. Şarkıda her ne kadar bu durumlardan dert yansak da, insanın, tekrardan hayata tutunabilme savaşını mizahi bir dille anlatmaya çalıştık diyebiliriz.

En büyük hayaliniz nedir ve hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi?

Uğur: Hayallerimiz çok. En büyüğü müzik yapabilmekti, pandemiye kadar, şu an en büyük hayalim hepimizin olduğu gibi ailemle sevdiklerimle tekrar özgürce bir arada olabilmek, onlara sarılabilmek. Yakın zamanda bu hayalimizin gerçekleşeceğini umut ediyorum. Müzikal olarak da yolculuğumuza, yaşadıklarımıza inancımız hep tamdı. Şükür hayallerimizin bir çoğunu gerçekleştirdik, gerçekleşmeyenler içinse hayırlısı diyorum. Sektörün bize dayattığı klişeleri, rol modelleri, davranışları asla benimsemedik. Bizim aslında oluşumumuz buna da bir tepki, böyle yaklaşan herkese bir tepki. Hayallerimizi gerçekleştirme noktasında ise daha yol uzun, yolculuğumuzu çok seviyoruz.

Müzikle tanışmanız nasıl oldu? Kariyerinizin dönüm noktası nedir?

Serhat: Lise yıllarında babamdan gelen gitar hediyesiyle başladı her şey.Sonrası zaten uzun bir yolculuk benim için. Bence müzikte beraber çalıştığın insanlar çok önemli. İnsanın kariyerini biraz da bu belirliyor. Konservatuarda çok iyi müzisyenlerle tanıştım, Uğur da onlardan biri. O yüzden konservatuar, hayatımda önemli bir nokta oldu diyebilirim.

Uğur: Ben babamın bana bağlama almasıyla müziğe ortaokul yıllarında başladım, uzun bir süre sevemedim biraz baba zoruyla bağlama çalıyordum o dönem Televole kasetleri çok meşhurdu, daha yabancı pop dinliyordum. Zamanla enstrümanıma aşık oldum, ailemin de desteğiyle konservatuara girdim. Benim de dönüm noktam babamdır.

Sizce sanatçılar albüm çıkarmaya neden olumsuz bakıyorlar?

Uğur: Günümüz müzik sektöründe her şey çok çabuk tüketiliyor, sanırım 10-12 şarkılık albüm formatları dinleyiciye artık sıkıcı geliyor. Ayrıca single çıkarmak daha az maliyetli, ve doğru listelerde yer hemen bulabiliyor. Bu durumun müziğin dijitalleşmesi ile çok alakalı olduğunu düşünüyorum. Yinede bir çok sanatçı albüm çıkarıyor, biz albüm dinlemeyi seviyoruz. Yanyana gelip aynı kulaklıktan çok müzik dinlemişizdir. Bizimde niyetimiz uzun soluklu bir albüm serüveni yaşamak.

Youtube izlenmelerden gelir sağlıyor musunuz, size bir gelir getiriyor mu?

Serhat: Bu ara en çok duyduğumuz soru galiba bu, parayı buldunuz diyenler çok oluyor :) Öncelikle öyle bir şey yok astronomik rakamlar kazanmıyoruz :) bu çok merak ediliyor. Dijital platformlardan gelir tabii ki elde ediliyor ama bu durum tabiiki müzisyenin bağımsız ya da label ile çalışmasına göre değişiyor, biz şimdilik bize yetecek kadar gelir elde ediyoruz diyebiliriz.

Youtuber’lerin müzik hayatına girmesini nasıl buluyorsunuz?

Serhat: Şu an youtuberlar popüler ve şanslarını bazen müzik yaparak da deniyorlar. Konu aslında burada youtuberlık değil, bir çok oyuncu da müzik yapıyor. Dinleyicisi varsa ve dinleyenler yapılan bu şarkılarda kendilerinden bir şey buluyorlarsa bence bir sorun yok. Müzik oldukça özgür bir alan. Verilen emeğe ve dinleyici kitlesine saygı duyuyoruz.

Youtuber’lerden beğendiniz isimler var mı?

Uğur: Sevgili kardeşimiz Fırat Sobutay’ ı keyifle takip ediyoruz. Denk geldikçe Berkcan Güven’ i izlemeyi seviyorum, son dönemde yaptığı müziklerin sound’ unu da çok başarılı buluyorum. Bunlar diyebilirim.

İdolüm dediğiniz isimler var mı?

Serhat: İdol demeyelim ama yıllardır takip ettiğimiz, örnek aldığımız çok değerli müzisyenler var tabiiki. Saymak gerekirse Erkan Oğur, Neşet Ertaş, Aşık Veysel, Fikret Kızılok, Tanju Okan şu an aklıma gelenler.

Pop Müziği sizce nereye doğru gidiyor?

Uğur: Rap müziğe doğru gidiyor. Rap müziğin yükselişi pop müzik anlayışını da etkiledi, sound biraz tuhaflaşmaya başladı. Pop olsun ama rap altyapılı yapalım, rap kitlesine de hitap edelim gibi bir anlayış gelişti. Rap müzik yapanların, en azından başarılı isimlerin senelerce pop müzik gibi yapalım dediğine ben tanık olmadım. Pop nereye gidecek zamanla göreceğiz sanırım.

Bir albüm ya da bir single çıkarmanın maliyeti nedir? Sizce verilen emeklere değiyor mu?

Serhat: Şarkı sayılarından dolayı single ile albüm maliyetleri arasında çok büyük fark var tabii. Bir şarkı şu kadara çıkar gibi bir şey söylemek de pek mümkün değil. Her şarkının kendi içinde bazı dinamikleri var. Mesela biz; söz, müzik ve düzenlemeyi kendimiz yapan müzisyenleriz ama böyle yapmayanlar da var. O zaman maliyet doğal olarak çok değişiyor.

Uğur: Tabii bu standartı olmayan bir konu, ama bir şarkının oluşumunda profesyonel işleyişte bir çok meslek grubu bir arada çalışıyor, çalışılan aranjöre, müzisyene, ses mühendisine, stüdyoya göre maliyet belirleniyor. Gün sonunda içinize siniyorsa o emeğe değiyor. Ekonomik olarak verilen emeğe değiyor mu, bu da çok kişisel bir durum, hem değiyor, hem değmiyor diyebilirim.

Pandemi dönemi müzik sektörünü nasıl etkiledi?

Uğur: Müzik sektörü en kötü etkilenen sektörlerden biri maalesef. Bir çok arkadaşımız uzun zamandır iş yapamıyor, sahne alamıyor, aylardır kirasını ödeyemeyen evine ekmek götüremeyen bir çok kişi var, karamsarlar mutsuzlar. Ben çok üzülüyorum bu duruma. Çoğu müzisyen, sahne çalışanı, teknisyen, stüdyo, konser işletmesi ciddi bir sınav veriyor. Meslek birliklerinin bu konuda çok yetersiz kaldığını düşünüyorum. Kültür Bakanlığı’ nın devreye girmesiyle nihayet müzisyenlere destek verilecek, umarım bir nebze de olsa nefes aldırabilir. Tek temennimiz bu kötü günlerin bir an evvel geçmesi.

Hayatınızda değiştirmek istediğiniz neler var?

Serhat: Çok şükür gayet memnunuz hayatımızdan. O yüzden şunu değiştirmek istiyorum diyebileceğim bir durum yok. Kendimizi geliştirmeyi seviyoruz, o dönüşümü değişimi seviyoruz diyebilirim.

Konserlerde uçsuz bucaksız dinleyiciler ile arasına barikat koyan sanatçılar hakkında neler düşünüyorsunuz?

Serhat: Konser, seyirci ile birebir buluşulan tek yer, oradaki enerji bir müzisyenin belki de tek vazgeçilmezi olabilir. Nispeten daha ufak mekanlarda çalıp söylemek daha samimi geliyor ama büyük kitlelere çalmak da ayrı bir heyecan tabiiki. Barikat bizi bozar işin özü.

Müzik ödülleri sizce birer PR çalışması mı?

Serhat: Ülkemizde müzik ödüllerinin çok da etkili olduğunu düşünmüyorum pr konusunda. Biz de 2011 yılında Amerika’lara gittik ödülle de döndük “Hollywood Music in Media” yarışmasından. Bizim için çok önemliydi tabi Hollywood’ta ülkemizi temsil etmek. Ama burada karşılığını pek bulmadı. Hatta başarı bedel ödetir diyebilirim.

Sosyal aktiviteleriniz neler?

Uğur: Pek sosyal biri olduğum söylenemez, vaktimin çoğunu stüdyoda geçiriyorum, kedilerimle vakit geçirmeyi severim, kulaklığı takıp saatlerce yürümeyi severim, pandemiden önce geceleri Sultanahmet’ e yürürdüm, en sevdiğim aktivitem buydu, tarihi yarımadayı çok seviyorum.

Sizce ülkemizde müzik neden magazinleştiriliyor?

Serhat: Sadece ülkemizde değil tüm dünyada böyle. Bir de ülkemizde herkesin, ünlü ünsüz fark etmez özel hayatları hep çok merak ediliyor. Herkese saygı sevgi diliyoruz.

Tek single ile bir anda patlama yaşayanlar neden bir anda ortadan kaybolup devamını getiremiyorlar?

Serhat: Bizim için müzik bir varış noktası değil bir yolculuk. Biz bu yolculuğu seviyoruz. Daha doğrusu üretmeyi seviyoruz ve üretenlerin var olacağını düşünüyoruz. Bir şey patlasın ya da patlamasın önemli değil, devamlılık önemli. İlla ki eşlik edeni oluyor her hissin.

Moda danışmanınız var mı? Giyim konusunda nelere dikkat ediyorsunuz?

Serhat: Yok. Pek bir şeye dikkat ettiğim söylenemez.Ne ile rahat hissediyorsam o an öyle giyiniyorum. Uğur o konularda daha iyidir.

Pandemi döneminde sahne alabiliyor musunuz? Sahnede nasıl önlemleriniz var?

Uğur: “İkilem” olarak ilk teklimizi zaten pandemi sürecinde yayınladık ve hala maalesef bu süreç devam ediyor. Pandeminin bitmesini ve seyircilerimiz ile sahnede buluşabilmeyi iple çekiyoruz.

Sende bir starlık görüyorum’, ‘sende bir star ışığı var’ diye sözler çok duyuyoruz size göre starlık nedir?

Serhat: Ben bu tarz yorumları çok iddialı buluyorum. Sadece bazı insanların enerjileri, iletişim becerileri bazılarına göre daha yüksek oluyor. Ama müzik sektörü için, starlık kavramının yerini yavaş yavaş başka kavramlara bıraktığını düşünüyorum.

Ülkemizde veya dünyada müzikte kadınlar mı erkekler mi daha hızlı yol alıyorlar ya da daha şanslılar?

Uğur: Eşit şanstalar, eşit yol katediyorlar, eşitiz.

Bir şarkıcının en büyük getirisi sizce ses mi yakışıklılık-güzellik mi ya da zekası mı olmalı sizin getiriniz nedir? Hangisinde ilerlerse başarılı olur?

Serhat: Her şeyden önce müzik. Bu saydıklarınız çok daha sonra konuşulacak konular. Üretmek daha doğrusu üretebilmek her şeyin başı. Bir müzisyen, bir şarkıcı yaptığı müzik ile var olur, var olmalıbence önce kulak sonra göz.

Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Uğur& Serhat: Yeni şarkılar için takipte kalın ve sağlığınıza çok dikkat edin, her şey bittiğinde hep birlikte şarkılar söyleyeceğiz moralinizi yüksek tutun, kendinize çok iyi bakın.

________________

KISA KISA…

Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?

Serhat: Gazetecilik. Çok zor olduğunu düşündüğüm için.

Uğur: Gerçekten bilmiyorum hiç düşünmedim.

En nefret ettiğiniz şey nedir?

Serhat: Yanlış anlaşılmak.

Uğur: İyi niyetin suistimal edilmesi.

Hangi futbol takımını tutuyorsunuz?

Serhat: Tabiiki Beşiktaş.

Uğur. Tabiiki Adana Demirspor.

Uğurlu sayınız?

Serhat: Yok.

Uğur. Benimde yok.

Hangi renk?

Serhat: Yeşil.

Uğur: Siyah

En son izlediğiniz film, dizi?

Serhat: En son izlediğim diziler Peaky Blinders ve Bir Başkadır.

Uğur: Bir Başkadır.

En son gittiğiniz konser?

Serhat: En son gittiğim bir festivalde Sagopa Kajmer ve Athena’yı dinlemiştim.

Uğur: Mazlum Çimen konseri.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.