Youtube ile gelen şöhret

Youtube'da hiçbir reklam almadan yayınladığı ve milyonlarca dinleyiciye ulaştığı şarkısıyla, adından söz ettirmeyi başaran Vedat Alçay, Damga'ya konuştu. Başarısının tesadüf olmadığını ve çok çalışmakla ilintili olduğunu aktaran Alçay, “Şanlıurfa’da ailemle yaşıyordum. Okul ile pek bağım yoktu çünkü o zamanlardan gelen bir ünlü olma isteği vardı. Sürekli Kral Popu açar dinlerdim ve kendimi hayallerde bulurdum. 14-15 yaşlarında okulu bıraktım. İstanbul’a geldim ve halamla yaşamaya başladım. Bir restoranda garsondum ve yıllarca garsonluk yaptım ama garsonluk yaparken bile gelen müşterinin önüne servis açtığımda bile içimde mırıldana mırıldana şarkı söyler dururdum. Askerlik döneminde bile besteler yazardım. Başkasıyla çalışmaktansa neden kendim yazıp söylemeyeyim diye düşündüm. En büyük hayalimdi kendim yazıp, kendim okuyup, kendim oynamak en büyük hayalimdi. İlk şarkı çalışmamda sıfır reklam almadan iyi çıkış yakaladım” dedi.

Vedat, merhaba. Son günlerde çıkardığın Bedel Ödedik, Sis ve Kan Revan ile iyi çıkışlar yakaladın. Kariyerindeki bu başarı noktasının sebebi nedir?

Geçmişim. Çünkü sıfır imkân ve çok büyük hayallerim vardı. O hayallere ulaşmak o kadar kolay olmayacaktı ki öyle oldu. İlk single parçamda yani “Bedel Ödedik” isimli ilk eserim, son 10 yılıma hitaben ne yaşadıysam tek tek yazıp yayınladım. 54 aboneye sahip biri olarak ilk işimde milyonlarca izlendim. Umudumu hiçbir zaman kaybetmeden, kendime inanarak hayallerimin peşinden koştum ve koşmaya da devam ediyorum.

Sanatçı olmadan önce Vedat Alçay’ın nasıl bir hayatı vardı? Çocukluktan gelen bir hayal miydi?

Şanlıurfa’da ailemle yaşıyordum. Okul ile pek bağım yoktu çünkü o zamanlardan gelen bir ünlü olma isteği vardı. Sürekli Kral Popu açar dinlerdim ve kendimi hayallerde bulurdum. 14-15 yaşlarında okulu bıraktım. İstanbul’a geldim ve halamla yaşamaya başladım. Bir restoranda garsondum ve yıllarca garsonluk yaptım ama garsonluk yaparken bile gelen müşterinin önüne servis açtığımda bile içimde mırıldana mırıldana şarkı söyler dururdum. Askerlik döneminde bile besteler yazardım. Başkasıyla çalışmaktansa neden kendim yazıp söylemeyeyim diye düşündüm. En büyük hayalimdi kendim yazıp, kendim okuyup, kendim oynamak en büyük hayalimdi. İlk şarkı çalışmamda sıfır reklam almadan iyi çıkış yakaladım.

Müzik sektöründe sana göre yetenek mi ön planda olmalı?

Bence duygu çünkü duygularını kullanmadan, duygularını ifade etmeden yetenekli olsan bile karşı tarafa hissettirmek hiç kolay ve basit olmayacak diye düşünüyorum. Bu zamanda sesi iyi olan çok az sanatçımız var. Bunu kimseyi dışlamak için söylemiyorum. Kendimi de dâhil ediyorum. Eski kaliteli, orijinal seslerin şuan olması çok zor. Çünkü artık her şey dijitalleşti. Stüdyolarda ses üzerinde yapılan değişiklikler, sesin doğallığını yitirdi. Buradan da farklı çıkmak için tamamen duyguyu ön plana çıkarmaya bağlı olacak. Ne kadar çok içten sesini kullanırsan o kadar çok gerçekçi olursun.

Senin için müzik, hayatının bir dönüm noktası oldu diyebiliriz. Hayatında neleri değiştirdi?

Tabiki de evet çok değişti. Eskiden sadece hayal ederdim şimdi hayal ettiğim her şeyi yaşıyorum. Düşünsenize gözünüzü kapatıyorsunuz, hayallere dalıp çok büyük bir konser alanında herkes senin şarkı okumanı bekliyor ve gözünü açıyorsun o hayaldi dediğiniz her şeyin gerçekleşmiş olması ne kadar mutlu edici bir durum. Ailem bile benim böyle bir dönüm noktası yaşayacağımı düşünmedi. Çevremde bana inanan sayılı arkadaşlarım ve en büyük destekçim küçük kardeşim oldu.

İdolün var mı? Varsa veya yoksa sebebi nedir?

Ahmet Kaya sebepsizce diyebilirim.

Pandemi sürecinden dolayı şansız bir döneme geldin. Bugünleri nasıl geçiriyorsun?

Her şey nasip kısmet tabi ama daha çok gönülde daha fazla yer edinmek için elimden gelen her şeyi yapacağıma inanıyorum. İlk çalışmamın çıkışı pandemi dönemine denk geldi. Yine de kötü sonuç almadık. Beklediğimden iyi oldu. pandemi süreci de benim için yoğun geçiyor. Dinlenmeye pek vaktim yok diyebilirim.

Henüz çok gençsin. Bundan sonraki hedeflerin ve Vedat Alçay’ı nerede göreceğiz?

Bir yıl içinde 4 single çalışması ile çıkış yaptım. 4’üde milyonlarca kez izlendi ve gurur verici bir olay benim için. En yakın günlerde yeni bir single çalışmamız daha olacak biz çalışmaya başladık ve çok güzel bir iş daha geleceğini söyleyebilirim. Aynı azim ve gayretle çalışmaya devam ediyorum. İlk adımımı nasıl attıysam son adımıma kadar da öyle devam edeceğim.

Sosyal medya kariyerin nasıl gidiyor? Orası da artık bir kariyer belgesi. Yaptığın işleri ve hayatını gösterebilmek adına bir fırsat. Nasıl bakıyorsun bu ortama?

Hiç bir mecrada çok aktif değilim çünkü yaptığım bütün işlerin, projelerin söz müziği senaryosu, kurgusu hepsi bana ait. Onları yazıp piyasa çıkartmak en az 3 ayımı alıyor ve çok fazla zamanım olmadığı için aktif kullanmadım bugüne kadar ama bu röportajdan sonra aktif olacağım sanırım.

Genç bir kitleye hitap ediyorsun. Buradan gençlere tavsiyelerin nelerdir?

Aslında genç bir kitle demezsek daha iyi olur çünkü algoritma da 50 yaşında olan amcalarımız dayılarımızda dinliyor yaptığımız işleri. Tabi genç kitle daha fazla onlara tavsiye şu 14 yaşında ilk yazdığım sözle başlayıp bitireceğim. Vazgeçmeyeceksin vazgeçilmezden sen pes edersen sen kaybedersin. Yani aklında ne varsa hayallerinde ne varsa sonuçlar ve koşullar ne olursa olsun asla vazgeçmeyeceklerini tavsiye ederim çünkü kolayı herkes yapar önemli olan zoru başarmaktır.

Bu soruyu en son çıkarmış olduğun İki Gözüm parçası üzerinden soracağım. Yazarken ilhamı nereden aldın?

Anlık bir ilham oluyor. Bu ya geçmişimden ya da yakın yaşanmış bir olaydan esinleniyorum. Bu klibimin hikâyesini ve sözlerini anlatırsam ülke karışır. Ses getirecek bir hikâyesi var ama bunu şuan paylaşmayacağım.

Vedat Alçay kimdir?

1996 yılında Şanlıurfa’da dünyaya geldim. Küçük yaşlardan beri müzik dinleye dinleye artık sanatçı olmam gerektiğini düşündüm. Okulu bırakmaya karar verdim ve ortaokuldan itibaren okumayı bıraktım. Artık hedefime gitmem gerektiğini düşündüm. Babam okumamı çok istedi. Aklım, fikrim okumakta değildi. Bende hedefime kavuşmak ve hayallerimin peşinden koşmak için İstanbul’a geldim ve böylece hikâyem başlamış oldu. Söz, bestesi, müziği hepsi bana ait olan dört parçam var. SÖYLEŞİ: ZEHRA ÇELİK