Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Sağlığımızı ve doğayı korumanın bir çaresi

İstanbul Teknik Üniversitesinin konferans rekorları kıran hocası ve Gezginler Derneği Kurucusu Prof. Dr. Orhan Kural hocamın, okullara çevre Eğitimine gittiğimi bildiğinden faydalı olur diye gönderdiği kitabından size de faydalı olacak bilgileri sunacağım. Kendisi tam bir sigara düşmanıdır. Sigara yüzünden birçok defa mahkemelere düşmüştür. Bakın bu konuda neler diyor. Bir ölüm çubuğu olan sigarayı içenlerin dişleri pis ve kirli görünür. Nefesi kokar. Sizi öpenler kül tablası yalamış gibi olur. Kısırlık, sakat ve eksik doğuma neden olur.

Her sigara nefesinde 50 bin hücreniz ölür. Dil ve ağız kanserine neden olur. Beyinde felç yapar, mesane kanserine neden olur. Ellerde ve parmaklarda sararma görülür. Sigara içenler içmeyenlere göre yüzde 75 daha çabuk yaşlanır cildi kırışır. İleri safhada eller ve ayaklar kesilir. Bu, "Budama" (Burger) hastalığıdır. (Teknik Üniversitede benim bir arkadaşımın önce ayak parmakları, sonra diz altından bacağı ve en son kasıktan bacağı kesildiydi) Kemik erimesine neden olur. Mide ve yemek borusunda kararma ve kansere sebep olur. Akciğer kanserinin bir numaralı sebebidir. Eee bunun bir de şaka tarafı var.

*Sigara içenin evine hırsız girmez, çünkü sabaha kadar öksürür uyuyamaz.

*Sigara içenin üzerine sinek konmaz, çünkü buram buram nikotin kokar.

*Yürümek için zorlanmaz, çünkü bir süre sonra tekerlekli sandalyede gezdirilir.

*Sigara içen ihtiyarlamaz, çünkü genç yaşta sevdiklerine kavuşur.

*Kaynağı tütün olan bütün içeceklerin tek bir markası vardır:

KANSER ... Hocanın tavsiyesi sigara içiyorsanız bırakın. Gelelim çevre konusuna.

DÜNYAMIZI KORUYALIM: Brezilya'da israf olmasın diye açık büfeli lokantalarda, otellerde yemek ücreti tabaklar tartılarak tespit ediliyor. Bizde doldurulan tabağı görünce korkarsın. Yüzde sekseni yenemiyor. Zengin bir dünyalı, yaşamı boyunca ağırlığının 500 katı çöp üretebiliyor. Yapılan bilimsel araştırmalar, fazla tüketen kişinin daha az mutlu olduğunu ortaya koyuyor. Dünyanın en mutlu insanları fakir bir ülke olan Bangladeş ve Vanuatu'da yaşamakta olduğunu gösteriyor. Ülkemizde de doğayı çok kötü kullanıyoruz.

Son 30 yıl içinde tarım arazilerimiz yarı yarıya azaldı. 1950 yılından bu yana avlanan balık sayısı yılda 18 milyondan 100 milyon tona çıktı. Yine Türkiye'de sanayide kullanılan 30 milyon metreküp tehlikeli atık su arıtılmadan doğaya bırakılıyor. Karadeniz'in derinliklerinde hayat bitti. Tek bir canlı yok. Bu kirlilik gittikçe artmaktadır. Akdeniz'e yılda 650 bin ton petrol türevleri, 120 bin ton mineral yağ, 60 bin ton deterjan, 100 bin ton cıva, 38 bin ton kurşun, 21 bin ton çinko, 320 bin ton fosfor ve 800 bin ton azot akıtılmakta ve bunların sonucu olarak Akdeniz de yavaş yavaş ölmektedir.

Marmara Denizi'inde bulunan 170 balık cinsinden geriye sadece 5-10 çeşit balık kaldı. Belki günün birinde torunumuzu kucağımıza alıp resimlerden bir balık resmi bulup şöyle diyeceğiz: Evladım, bir zamanlar denizlerimizde böyle balıklar vardı. Yakalar keyifle yerdik. Yazımızı bundan 2600 yıl önce yazılmış bir Çin şiirinden alıntı ile bitirelim. Eğer bir yıl sonrasını düşünüyorsan, bir tohum ek. Eğer on yıl sonrasını düşünüyorsan, bir ağaç dik. Eğer yüz yıl sonrasını düşünüyorsan, insanları eğit. Bir tohum ekerek bir kez ürün alırsın, Bir ağaç ekerek on katı ürün alırsın, İnsanı eğitirsen, yüz kat ürün alırsın. Evet! Sevgili okurlar hep birlikte dürüst bir yurttaş gibi hareket ederek dünyamızı kurtarabiliriz. Buna inanalım. Derneğim DEÇED (Doğa Emanetçileri Çevre Eğitim Derneği) bu konuda uğraş vermek için kuruldu ve bu yolda çalışmalarını sürdürüyor. Bakınız Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi