Dolandırıcılar psikolojik hasta mı?

Dolandırıcılar psikolojik hasta mı?
Günümüzde insanların sıklıkla başına gelen, birçoğunun ise korkulu rüyası dolandırıcılık olayları, psikolojimizi de ciddi düzeyde etkiliyor.

Günümüzde insanların sıklıkla başına gelen, birçoğunun ise korkulu rüyası dolandırıcılık olayları, psikolojimizi de ciddi düzeyde etkiliyor. Dolandırıcıların bunu bir iş olarak gördüğüne dikkat çekmekte yarar var. Dolandırıcıların psikolojik durumları hakkında açıklamalarda bulunacak olursak: Tarihteki olaylara bakıldığında bunun tüm dünyada yaygın olduğu gerçeğidir. Bu konuyla ilgili psikoloji, psikiyatri ve tıp camiası bilim dünyasına yıllarca araştırmalar, seminerler, makaleler sunmuştur. Tarihteki dolandırıcılık olaylarına baktığınızda bunun sadece Türkiye’de değil dünyada yaygın olduğunu görebilirsiniz. Ünlü dolandırıcılık olaylarında dolandırıcılar kendilerine ayrı bir kimlik kazandırırlar.
Dolandırıcılar kendi         
yalanlarına inanıyorlar

Dolandırıcıların ortak özelliği ‘inandırıcılık’ : Bir insan kendi söylediği yalana ne kadar inanırsa o kadar gerçekçi bir ruh haline bürünür. Hani deriz ya ‘bir şeyi kırk kere söylersen olur’ diye. İşte bir yalanı da kırk kere söylerseniz inandırıcı olur ve o yalana söyleyen de inanır. Yapılan araştırmalar dolandırıcılık, sahtekârlık gibi durumların kişilik bozukluğu olmadığına dair kanaat getirir. Kişilik bozukluğuna sahip olmak depresyon geçirmek, kaygı bozukluğuna sahip olmak gibi durumlardan farklı değildir.
Yeni bir bağımlılık türü; 
dolandırıcılık bağımlılığı

Bilim dünyası dolandırıcı kişilerin davranışlarını genetik veya biyolojik yapıdan ziyade sosyal ve kültürel yapıya bağlıyor.
Dolandırıcı  kişiler, yetiştiği aile ortamı ve sosyal çevre bu duruma zemin hazırlamaktadır. Dolandırıcı kişiler dolandırma eylemini cezalandırılsalar dahi devam ettirme çabasına girmektedir. Bu durum bir hastalıktan ziyade kişide zevk, haz alma gibi mekanizmaları harekete geçirmesi daha olasıdır. Dolandırıcı kişilerin biyolojik mekanizmaları bağımlılıklardaki mekanizmalara benzemektedir. Bu, bağımlı kişilerin aynı zamanda dolandırıcı olduğu anlamına gelmez. Aynı şekilde haz ve ödül sisteminin harekete geçtiğini gösterebilir. Bu anlamda dolandırıcılık durumuna hastalık yerine bağımlılık demek daha uygun olabilir. Yeni bir bağımlılık türü ortaya çıkabilir, dolandırıcılık bağımlılığı.
Dolandırıcılar egoları sayesinde 
ikna edici olurlar

Dolandırıcı kişiler oldukça yüksek egoya sahiptir. Bu sayede oldukça ikna edici olabilirler. Bu duruma ise aile ve sosyal çevrelerinde görünmez, yetersiz veya fark edilmeyen çocuklar olarak yetiştirilmeleri neden olmuş olabilir. Biyolojik psikiyatri kuramları bu durumu beyindeki ödül merkezine bağlarken, sosyal psikoloji kuramları bu durumu aile yapısına bağlamaktadır. Bütüncül olarak baktığımızda her ikisi de doğru gibi görünmektedir.  Eğer bir kez dahi dolandırılmıssanız mutlaka profesyonel yardım alınız. Bir yakınınız dolandırıcı ise bir uzmana götürüp tedavi olmasini sağlayınız.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.