CHP, Talat Atilla'nın sitesine para ödüyor mu?

“Saraya hangi CHP'li çıktı” denilince, toplumun yüzde 90’ının aklına neden Muharrem İnce geldi?

Neden başka bir isim değil de, İnce? Akla gelen diğer isimler ise devede kulaktı...

Şunun altını çizelim;

Bu olayın gündeme getirilmesi CHP içeresindeki ulusalcı çekirdek kadronun girişimidir. Talat Atilla’nın en yakın arkadaşı olduğu iddia edilen; CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Kuşoğlu ve Tuncay Özkan... Kuşoğlu, Türktime’ın köşe yazarı. CHP Genel Merkezi’nin kimi gazetelere, televizyonlara ödeme yaptığını biliyoruz. Acaba CHP Genel Merkezi Türktime’a bir ödeme yapıyor mu?

***

Gazetecilerin haber şehveti ile gündeme getirdiği, iktidar yetkililerinin ve medyasının ve "Buradan ne çıkarabiliriz?" diye daldığı, "CHP içindeki aktörlerin ve İnce'nin buradan bize ne çıkar?" diyerek herkesin kendi meşrebine göre kendine yonttuğu yalan bir haberin peşine takıldı kamuoyu. Aynı zamanda Rahmi Turan’ın kendisine haberi veren kaynağı belli olmasına rağmen, kaynağını 'saraya yakın biri' diye vermesi ise, haberine daha çok değer katmak için yaptığı başka bir ahlaksızlıktı.

Muharrem İnce’nin, bu haber nedeni ile kendisini yeniden görkemli bir şekilde gündeme getirmesi hanesine artı puan diye yazılsa da, söylediklerine iktidar medyasının manşetlerinde yer vermesi ise sonuçta algı olarak kendisi açısından eksidir.

***

İktidar negatif CHP algısına elindeki medya olanaklarıyla biraz daha katkıda bulunmuş, İnce de kongre öncesinden yeniden gündeme gelmiştir.

Sözümüzü baştan söyleyelim; Ne iktidar CHP’nin oyunun azalmasına neden olabilir, ne de İnce buradan kendisine bir genel başkanlık çıkarabilir.

***

24 Haziran ve 31 Mart seçimlerindeki seçim başarıları Kılıçdaroğlu’na aittir. Ve tartışmasız Kılıçdaroğlu 9 yıllık genel başkanlığının en güçlü olduğu dönemdedir. Yazın bir kenara İnce, genel başkan olsaydı ne 24 Haziran’da ne de 31 Mart’ta seçim başarısı olurdu. İYİ Parti’ye milletvekilleri gönderilmez, TBMM’de gurup kuramaz, seçimlerde de baraj altı kalırdı. Ne İYİ Parti ne de Saadet Partisi bugün TBMM’de temsil edilirdi…

***

Ve 24 Haziran’daki o ittifak, 31 Mart seçimlerindeki sonucu ortaya çıkarmış, Erdoğan ve AK Parti’nin sandıkla yenilebileceğini ortaya koymuş, muhalefette umudun yeşermesine neden olmuştur. “Seçim kaybetmez” denilen Erdoğan efsanesi ise çok büyük yara almıştır.

Ve yine en önemlisi CHP geleneksel politikasının dışına çıkarak toplumun farklı guruplarıyla buluşmuş, Millet İttifakının ise kurucusu ve sürdürücüsü durumuna dönüşmüştür.

***

Erdoğan’ın kurduğu Cumhur İttifakı karşısında oluşturduğu Millet İttifakı, bugün Erdoğan’ın korkulu rüyası haline dönüşmüştür. Ve bunun mimarı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Kılıçdaroğlu’nu eleştirir, yerden yere vurabilirsiniz. Ancak İnce ile karşılaştırdığınızda; Bir kibir abidesinin karşısında mütevazı bir adamı, egosu şişmiş bir adamın karşısında sıfır egosu olan bir adam gerçeğine şahitlik edersiniz.


Erdoğan 2014 yılında yüzde 52 oy aldı!

Bir de Muharrem İnce ile ilgili ve kendisinin de sık sık gündeme getirdiği, ‘CHP'nin oylarını yüzde 30’a çıkardığı’ efsanesi. Sapla samanı karıştırmamak gerekir. İnce, CHP’nin oylarını yükseltememiş, Erdoğan karşısında en güçlü olan adaya muhalefetin büyük bir bölümü destek vermiştir.

Neden mi? Anlatmaya çalışacağım.

***

2014 yılında Erdoğan’ın ilk kez cumhurbaşkanı seçildiği seçimlerde katılım oranı yüzde 73,7’dir. Seçmen sayısı 55 milyon 700 bin, oy kullanan seçmen sayısı ise 41 milyon, sandığa gitmeyen seçmen sayısı ise 14 milyondur.

Erdoğan’ın aldığı oy yüzde 51,79 ile 21 milyon, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ise yüzde 38,44 ile 15 milyon 588 bin, Demirtaş’ın oyu ise yüzde 9,76 ile 3 milyon 958 bindir. 


24 Haziran seçim sonuçları

24 Haziran 2018’de, seçmen sayısı 59 milyon 354 bin, Cumhurbaşkanlığı seçimine katılım oranı yüzde 86,2; oy kullanan seçmen sayısı 51 milyon 200 bindir. Milletvekilli seçimlerine katılım oranı ise yüzde 86,3; oy kullanan seçmen sayısı 51 milyon 300 bindir. Sandığa gitmeyen seçmen sayısı 8 milyon 50 bindir. İki seçim arasında sandığa giden seçmen sayısı 6 milyon artmıştır.

***

Erdoğan yüzde 52,6 ile 26 milyon 330 bin, İnce yüzde 30,6 ile 15 milyon 340 bin, Demirtaş yüzde 8,4 ile 4 milyon 205 bin, Meral Akşener yüzde 7,3 ile 3 milyon 649 bin, Temel Karamollaoğlu yüzde 0,9 ile 443 bin, Doğu Perinçek ise yüzde 0,2 ile 99 bin oy aldı.

Milletvekilliği seçimlerinde ise Cumhur İttifakı yüzde 53,7 ile 26 milyon 900 bin, (AK Parti yüzde 42,6 ile 21.338 bin, MHP yüzde 11,1 ile 5 milyon 565 bin) Millet İttifakı ise yüzde 33,9 ile 17 milyon, (CHP yüzde 22,6 ile 11 milyon 354, İYİ Parti ise yüzde 9,96 ile 4 milyon 993 bin, Saadet Partisi ise yüzde 1,3 ile 672 bin) HDP yüzde 11,7 ile 5 milyon 867 bin oy aldı.

***

Cumhur İttifakı, milletvekili seçimlerinde 26 milyon 900 bin oy almasına rağmen, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan 600 bin daha az oy alarak toplam 26 milyon 330 bin oy alabiliyordu. Cumhur İttifakına oy veren 600 bin seçmen Erdoğan’a oy vermiyordu.

HDP’ye oy veren 5 milyon 867 bin seçmenin 4 milyon 205 bini Demirtaş’a oy verirken, 1 milyon 661 bin seçmen oy vermiyordu. Ve bu seçmenlerin büyük çoğunluğu İnce’ye oy veriyordu. İYİ Parti’ye oy veren yaklaşık 5 milyon seçmenin 1 milyon 345 bini de Akşener’e oy vermiyordu.

***

Sonuçlara bakınca Muharrem İnce’nin, CHP’den aldığı yaklaşık 4 milyon fazla oyun kaynağı ise ortada duruyor. HDP, İYİ Parti, Saadet Partisi, MHP ve AK Parti’den gelen yaklaşık 4 milyon oy... 3 milyon oy ise HDP ve İYİ Parti'ye ait. Yine yazın bir kenara, CHP’den HDP barajı aşabilsin diye verilen yaklaşık 1 milyon oyu da bir yere not edin.

Nasıl ki, İstanbul seçimlerinde; 31 Mart ve 24 Haziran seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’nun aldığı oylar CHP’nin oyları değilse, İnce’nin de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oylar CHP’ye verilmiş oylar değildi.


İki Cumhurbaşkanlığı seçimi arasındaki farklar

Her iki seçimde de Erdoğan’ın oyu yüzde 52 bloğundadır. 2018 yılındaki seçime katılım oranı bir önceki seçime göre yüzde 10 artmıştır. Erdoğan’ın oyu 5 milyon artarak 26 milyona çıkmıştır. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yüzde 38,44 oy oranına, dört yıl sonra yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Muharrem İnce ulaşamamıştır.

2014 seçimlerinde 41 milyon seçmen oy kullanırken, 2018 seçimlerinde oy kullanan seçmen sayısı 9 milyon artarak 50 milyondu… Anlayacağınız oy kullanan seçmen sayısı 9 milyon artmasana rağmen, İnce, İhsanoğlu’ndan 550 bin daha az oy alıyordu.


Yaptırılan haberle ne amaçlandı?

Şimdi gelelim başka bir konuya. Kılıçdaroğlu genel başkanlığının son 9 yılının en güçlü döneminde olmasına rağmen, İnce en güçlü olduğu dönemde genel başkanlık yarışını kaybetmesine rağmen neden böyle bir konu gündeme getirildi?

Bu yaptırılan haber, kurultayda bir genel başkanlık yarışı için değil, Kılıçdaroğlu sonrası için yapılmış bir itibarsızlaştırma girişimiydi. Yani Cumhurbaşkanlığı seçimleri için çok büyük bir hamleydi. 2023 yılında CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı ile ilgili, parti içerisindeki bir kliğin girişimiydi.

Bu operasyonu yapanların 2023 için Cumhurbaşkanı adayı bugün bir partinin başına geçmeye hazırlanan eski AK Partili siyasetçidir. Yine bu operasyonu yapanlar ulusalcı kanadının CHP içerisindeki koçbaşlarıdır.

Son söz: Siyaseti dizayn etmeye çalışanlar ne yazık ki hep kaybetmişlerdir, kaybetmeye de devam edeceklerdir. Çünkü toplumsal dinamikler ve gelişim süreci tür operasyonları boşa çıkartmaktadır. Son 10 yıla bakın ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Tükenmez Haber'den alınmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Tarakçı Arşivi