Seçim barajı yüzde 40'a  düşse de iktidar değişebilir mi?

Koronavirüs ile savaşımızı kazanmak üzereyiz.
Hayaller bitti gerçeklerle yine baş başa kaldık.
Geçim derdi.
Zamlar.
Siyasi gelişmeler.
İktidar değişecek mi?
Yeni Cumhurbaşkanımız kim olacak?
Şampiyon kim olacak?
Bu yıl gösterime girecek filmler hangisi?
Kimin yeni şarkısı çıktı?
En çok okunan kitap hangisi?
Yeni bir televizyon kuruldu.
Bir gazete daha kapandı.
Bu gerçeklerle kaldık mı baş başa.
Şimdi gelelim önümüzdeki süreçte yaşayacaklarımızı yorumlamaya.
*
Öncelikle belirtelim ki pandemi geldi ama darbesini indirdi.
Zaten yerlerde sürünen ekonomimiz bir darbe de koronada alarak iyice perişan oldu.
Piyasalar tedirgin.
İşsizlik aldı başını gidiyor.
Esnaf kan ağlıyor.
Yeni işletmeler açılması bir yana caddeler sokaklar peş peşe boşalan kapanan dükkanlarla dolu.
Tek bir sektör yok ki pembe tablo çizsin.
Tabi durum böyle olunca da siyaset dünyası kaynıyor.
Kime sorsanız iktidarın değişmesine kesin gözle bakılıyor.
İyi de durum öyle mi bir bakalım.
*
Önce yeni iktidar alternatifleri olarak ortaya çıkan GELECEK ve DEVA partisine baktığınızda henüz beklenen sıçramayı gösteremediler.
Kamuoyu araştırmalarında yüzde biri zar zor geçmekteler.
İktidara en yakın oyu alarak yaklaşan Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir kamuoyu anketinden yüzde 25 gibi kalıplaşmış oy oranını geçemiyor.
İktidarın en büyük destekçisi Milliyetçi Hareket Partisi oyunu düşürmediği gibi yükselişe geçiyor.
İYİ Parti ve HDP durumu korumaya çalışırken bir taraftan da Millet İttifakı içerisinde gösterilerek muhaliflerce bir birine düşürülme yoluna gidiliyor.
Durum tabi ki kamuoyu anketlerinde henüz yüzde 40'ın altına inmediği gözlenen Adalet ve Kalkınma Partisi'ne yarıyor.
*
Az bir ihtimal bile olsa şayet Cumhurbaşkanlığı Sistemine göre seçim barajının 50+1 olmasıyla iktidarın kaybetme olasılığı ortada.
Bu durumu gözlemleyen iktidar ne yapıyor?
Öncelikle henüz 2023 Haziranına kadar iktidar elindeyken vermeme yoluna gidiyor.
Olur da yüze elli barajını geçemem diyerek barajı yüzde 40'a düşürmenin yollarını aralıyor.
Bu hafta açılacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu konu gündeme gelirse kimse şaşırmasın.
Hazır meclis çoğunluğu ellerindeyken ve muhalefet tam olarak organize olmamışken bu yola girilerek 2023 seçimlerinin de garanti altına alınması muhtemel.
*
Peki seçim barajı yüzde 40'a düşmesine rağmen Cumhur İttifakı'nın ilk seçimde iktidarı kaybetme olasılığı ne derseniz?
İlk önce bu ittifakın en büyük ortağı Ak Parti'nin oy oranında ciddi bir düşüş yaşanması gerekiyor.
Sonra ittifakın diğer büyük ortağı MHP ile Ak Parti'nin arasının açılması ve anlaşmanın bozulması gerekiyor.
Bu cephede bu durumlar yaşanırken karşı cephede de yani Millet İttifakı'nda da birlik ve beraberlik olması gerekiyor.
Olur da yeni kurulan partilerin de içinde bulunduğu yeni bir ittifak olursa o zaman hesaplar kitaplar yeniden değişebilir.
*
Tabi içerde bu gelişmeler olurken dış gelişmelere de bakmak gerek.
2020 Kasım ayında gerçekleşecek ABD seçimlerinde Trump'ın yeniden koltuğa oturması için milliyetçiler harekete geçti bile.
Pandemi süresince puan kaybeden Trump'a son ırkçı protestoların yaşandığı süre o kaybedilen puanı geri getirebilir.
Çünkü Trump'ın beyaz çevrelerden ve muhafazakarlardan oy aldığı aşikar.
Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'nin de siyasi geleceği ne yazık ki ABD ve Rusya gibi ülkelerin gölgesinde kalıyor.
Ülke olarak attığımız her adım olmasa bile bir çok adımda bu ülkelerin görüşü bizim için önemli.
Bir tarafta Ortadoğu'nun lokomotifi durumunda olan Türkiye diğer tarafta stratejik konumu itibari ile ABD ve Rusya ile temaslarını sıcak tutmak zorunda.
Her ne kadar son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan asla IMF'in kapısını çalıp kredi istemeyeceğiz diyerek Katar gibi ülkelerle temas kursa da ithalat ihracat anlamında ciddi ilişkilerin olduğu ne ABD'den, ne AB ülkelerinden ne de Rusya'dan uzak kalmamız mümkün görünmüyor.
*
Örneğin 2019 yerel seçimlerinden sonra ülke olarak tartıştığımız bir Kanal İstanbul olayı vardı.
Ne oldu bu kanala, bileniniz var mı?
Bence bu günlerde yeniden bu konuyu tartışmaya başlayacağız ama bu defa bu tartışma çok uzun sürmeyecek.
Çünkü gerek yapılan kamuoyu anketlerinde insanların yaklaşık yüzde 60'ı bu projeye karşı gerekse bu projenin hayata geçilmesi Rusya ve ABD ile yapılacak görüşmelere de bağlı....
İyi haftalar..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi