Seçim nerde, nasıl kazanılır...?

Son düzlüğe girdik.
Son hafta artık tüm eteklerdeki taşlar dökülür.
Saldırılar hızlanır.
Karalamalarda sınır tanınmaz.
İftiralar mı cabası.
Yandaş ve besleme medya iş başına geçer.
Pardon burada 'iş başına'yı düzeltiyoruz.
Zira hep iş başındalardır.
Ancak mesaiyi artırırlar.
Troller de aynı şekilde tabi.
İşte bir taraf saldırır, diğer taraf cevap veriri veya saldırılara karşı tedbir alır.
Ve sandığa gidilir.

Sandıklar kimlere emanet
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta partisinin sandık sorumluları ile İstanbul'da bir toplantı yaptı.
Toplantı her ne kadar basına kapalı olsa da başından sonuna videoya çekildi ve daha sonra bu videolar herkesçe paylaşıldı.
Bir anlamda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sandık sorumlusu, sandık başkanı, mahalle sorumlusu gibi görevlerde bulunanlar burada yasak dinlemediler.
Başka bir tabir ile 'jurnalcılık' yaptılar.
Burada Erdoğan'ın ve Başbakan Yıldırım'ın 'Seçim sandıkta kazanılır' ifadeleri önemliydi.
Ne demekti bu derseniz; sandıkları kontrol altına almalısınız.
Sandığın hakimi sizler olmalısınız.
Diğer siyasi partilerin sandık soumlularına karşı her bakımdan üstün olmalısınız.
Seçimi bizim lehimize çevirmelisiniz...

Her yol mübah mı?
Hep deriz ya.
Başarı için her yol mübah mı diye.
Hani bir spor karşılaşmasında hakemi yanıltarak rakip takımın haksızlığa uğramasına neden olan bir sporcu.
Aynı iş yerinde kendi çıkarını düşünerk çalışma arkadaşlarını mağduriyete uğratan eleman.
Gibi örneklerdeki figuranlar belki bir nebze anlaşılabilir.
Tabii ki etik davranmak gerek, tabii ki adil davranmak gerek, tabii ki dürüst davranmak gerek.
Ancak hadi bunlar neyse, ya seçimler gibi bir ülkenin kaderini belirleyecek durumlarda etik davranılmamasını nasıl yorumlayabiliriz.
Nasıl karşılayabiliriz.
Madem seçimler sandıkta kazanılır.
Madem seçimleri eli güçlü olanlar, uyanık olanlar, baskın olanlar, bağışlayın ama biraz da 'yüzsüz' olanlar kazanıyor.
O halde iki türlü seçim olsun da bilelim.
Adil seçimden yana olanlar ve kazanmak için her yolu mübah sayanlar ayrı ayrı seçimlere girsinler.
Bari yarışta şartlar eşit olur.
Zira kazanmak için her yolu mübah sayanlara karşı; önce dürüstlük, önce adalet, önce etik kural ve davranışlar gözetenlerin yarışı kazanması mümkün olamaz.

Gerekli tedbirler alınacak mı?
Gerçi bu seçimlerin daha önceki seçimlerden çok daha farklı geçeceği bir çok bakımdan ortada.
İlk defa bu seçimlerde ittifaklar yapılarak üç dört farklı görüşten farklı anlayıştan siyasi partiler bir araya gelerek aynı amaç için birleştiler.
İlk defa bu seçimlerde sağ - sol anlayışı değil; doğru - yanlış anlayışı, şeffaf - gizli kapaklı anlayışı, adil olan – hak yiyen anlayışı, modern – gerici anlayışı, ben dili – biz dili anlayışı taşıyanlar taraf oldu.
Tabi bu iki tarafın baskın çıkanı seçimlerden galip gelecek.
Bu anlayışlarla seçimlere giderken peki sandıklarda, oy sayımlarında ve elekrtonik işlemlerde gerekli tedbirler alınacak mı?
Bize gelen duyumlar alınacağı yönünde.
Daha önceki seçimlere oranla çok daha titiz davranılacağı yönünde.
Düşünsenize dün oy oranı az olan siyasi partiler belki ülke genelinde sandık görevlisi bulamıyorlardı.
İlçe seçim kurullarına adam bulamıyorlardı.
Ama artık ittifaklar sayesinde 3-4 siyasi parti aynı hedefe kilitleneceği için sandık başlarında, oy sayımlarında ve ilçe seçim kurullarında çok az hatalı bir seçim hedefleniyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi