Seçimi kim mi kazanacak? Kim daha çok popülizm yaparsa o kazanacak

Meydanlar da popülizm gırla... Herkes vaatte bulunuyor... Ekonominin gerçekliğini ise kimse konuşmuyor...

24 Haziran seçim sonuçlarını merak ediyorsunuz değil mi? Cumhur ittifakını destekleyenler seçim sonuçlarını merak etmiyorlar.
Onlar, açık ara Cumhur ittifakının ve Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın kazanacağına inanıyorlar.
Anlayacağınız onlar için hiç sorun yok. 
Seçim bugünden bitmiştir.
Seçimleri yüzde 60 ve yüzde 55 arasında kazanacaklarını düşünüyorlar hatta buna inanıyorlar. 
Birazcık ılımlı olanlar yüzde 51 ile kazanacaklarını iddia ediyorlar.
Cumhur ittifakına göre, en yerli ve milli olanlar kendileri.
Diğerleri mi... Onların kökü dışarda, FETÖ'nün, PKK'nın bilcümle terör örgütlerinin ve dış güçlerin işbirlikçileri.
Ve cumhur ittifakını oluşturanlar, oy vermeyi düşünenlere çok basit bir soru soruyorum.

Neden seçim yapıyoruz?  
İktidarı değiştirmek ya da iktidarı korumak için diye yanıt veriyorlar. 
İktidarı indirmek istemek demokratik bir haktır. 
Muhalefet olanlar iktidarı devirmek, başındaki kişiyi indirmek ve iktidarın yerine geçmek için siyaset yapıyorlar. 
İktidarda olanlar da, iktidarlarını sürdürebilmek için siyaset yapıyorlar.
İkinci sorum ise, muhalefet seçimleri kazanırsa, milleti sokaklara dökerek topyekün direniş mi örgütleyeceksiniz? 
İktidarı mili ve yerli olmayanlara teslim etmeyecek misiniz?

Yanıt "olur mu öyle şey" oluyor...  

Erdoğan'ı indirmek istemek demokratik bir haktır
Çok basit bir soru daha soruyorum. Milli irade nedir? İktidar diye yanıt veriyorlar.
Bir bilseler sadece iktidar demek olmadığını... Milli iradenin muhalefeti de içinde barından bir kavram olduğundan bihaberler.
Ve "Erdoğan'ı indirmek istiyorlar" diyerek, komplo teorileri kuruyorlar.
Halbu ki, muhalefet denilen şeyin, iktidar olmak istediğini ve doğal olarak iktidarın, devletin başında bulunan kişiyi indirmek için muhalefet yapıldığını unutuveriyorlar. 
Milli iradeyi oluşturan muhalefeti bir anda dış güçlerin ajanları provakatörleri noktasına getiriveriyorlar.
Aynı kavramlar AK Parti'nin iktidara geldiği yıllarda muhalefet tarafından yapılmıştı, yıllarca...
Sosyal tarih belleğimiz olmadığı için çabukca geçmişi unutuveriyoruz.

Seçimleri kaybedenlerde çözülme olacak!
Millet ittifakını destekleyenler için de sorun yok.
Onlar da TBMM'de seçimleri Millet İttifakının kazanacağını ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de 2. tura kalacağına inanıyorlar.
Anlayacağınız Cumhur ittifakını destekleyenlerin, 2. tur akıllarından bile geçmiyor.
Ne olursa olsun, seçimlerin galibi, millet (cumhur) olacak.  
İster millet, isterse cumhur ittifakı kazansın Türkiye yeni bir döneme girecek.
Cumhur ittifakı seçimleri kazanırsa, Millet ittifakını destekleyenlerde çok büyük bir çözülme ve moral bozulması olacak.
Seçimlerde hile yapıldığından tutun da, seçimlerin adil bir ortamda gerçekleşmediğine kadar iddialar da bulunacaklar.
Millet ittifakı seçimleri kazanırsa, asıl gümbürtü o zaman kopacak.
Tüm engellemelere rağmen seçimleri kazandıklarını ilan edecekler.
Cumhur ittikafının kaybetmesi ise AK Parti'de çözülme ve yeni bir siyasi partinin ortaya çıkmasının koşulları oluşacak.


453 milyar dolar borcu kim yaptı?
Seçimler için start verildiği günden itibaren, oyun kurallarına göre oynanıyor.
Her iki ittifak da popülizm üzerinden kampanya yürütüyor.
Türkiye'nin kamu ve özel toplam dış borcu 453 milyar dolar.
2019 yılında ödenecek toplam dış borcumuz 186 milyar dolar.
Yıllık milli gelirimiz 860 milyar dolar.
2017 gelir bütçemiz 696, gider bütçemiz ise 762 milyar lira. Beklenen açık 66 milyar lira. Yani 14 milyar dolar.
Toplam bütçemiz dolar bazında 155 milyar dolar.
Dolar 2 lira olsaydı, yıllık bütçemizin dolar karşılığı 348 milyar dolar olacaktı.

Ve hala doların bizi etkilemediğini söyleyen, milyonlar ve ekonomistler var.

Üretmiyor, çok harcıyoruz ve borçlanıyoruz
Bir, bütçemiz açık veriyor ve borçlanıyoruz.
İki, ithalat ve ihracaat arasındaki fark büyüyor ve borçlanıyoruz.
Üç, az üretiyor çok harcıyoruz ve borçlanıyoruz.
Dört, devlet az gelir topluyor, çok harcıyor ve borçlanıyoruz.  
Beş, küresel dünyadan eskisi gibi borç bulamıyoruz. Bulsak da, uzun vadeli borçlar bulamıyoruz.
Altı, milletçe bir yıl çalışıyoruz bir facebook şirketi etmiyoruz. Facebook şirketinin değeri 497 milyar. Amazon'un ise 482 milyar dolar... 
Yedi, iki küresel şirketin toplam değeri, 80 milyonluk Türkiye'nin değerinden 119 milyar daha fazla...
Sekiz, bu iki küresel şirketin toplam değeri yıllık bütçemizin 6 katı... 

Duvara vuracağız, kimse söylemiyor!
Dolar artışının bizi etkilemediğine inanan milyonlar var.
Rakamlar yukarıda. 
AK Parti iktidarı 16 yıllık iktidarının sonunda popülizme yaslandı ve küresel dünyanın piyasa kurallarına yenik düştü.
Ve doğal olarak elde sadece, yerli ve millilik politikası yani Türk'e Türk propagandası kaldı. 
Amerika ve batının battığına inanan milyonlar var.
Hem millet hem de cumhur ittifakından ülkemizin geldiği noktayla ilgili bir şey duymuyoruz.
Varsa yoksa popülizm.
Biri sarayı üniversite yapacak, diğeri TRT'yi satacak, 16 yıldır ülkeyi yönetenler ise geçmişte yaptıklarıyla övünüyorlar. 
Yaptıklarınız ülkenin değerleri kabul, ancak gelinen noktada hiç olumlu değil. 
Kim bu ülkeyi bu noktaya getirdi?
Ekonomi duvara dayandı. Borç gırtlağa dayandı.
Bunu nasıl aşacaksınız? 
****
Herkes bir kenara yazsın. Kim seçilirse seçilsin. Türkiye kemer sıkacak. Acı bir reçete uygulanacak.
Meydanlarda söylenildiği gibi bol keseden atılanlar asla olmayacak.
Uygulamaya kalkarlarsa da daha büyük bir bedelle karşılaşacağız...


Son söz: Asıl soru şu. İMF'ye borcumuzun olmadığı için övünüyoruz ya, 453 milyar doları kime borçluyuz? Ve 453 milyar dolarla hangi büyük yatırımları yaptık? Şunları bunları yaptık denilen büyük yatırımların toplamı ne kadar? Sahi 453 milyar dolar karşılığında faiz lobilerine ne kadar faiz veriyoruz? Popülizm iyidir; kendinizi ve size inananları bir süre inandırabilirsiniz de, piyasanın ve dünyanın gerçekleriyle karşılaşınca daha çok popülizme sığanabilirsiniz. Sonrası ise daha çok içe kapanmaktır. Ve bunun bedelini bugünkünden daha ağır öderiz. Bizden söylemesi. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Tarakçı Arşivi