Akevler Mahalle Muhtarı Süheyla Karademir.... Hem bir anne hem bir ev hanımı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde muhtar adayı oldu. Adaylığını açıkladıktan sonra, "Kadından muhtar olmaz. Kadın elinin hamuruyla erkek işine karışmasın" gibi söylemlerle çok karşılaştı. Ama yine de yılmadı. Yapılan seçimleri kazandı ve muhtar seçildi. İlk olarak uzaktan eğitimin başladığı günlerde yardımseverlerden temin ettiği tabletleri ihtiyaç sahiplerine dağıtarak adını duyurdu. Şimdi başarılı bir muhtarlık yürüten Karademir, "Muhtar mahallenin doktoru, mahallenin avukatı, mahallenin bilirkişisi, mahallenin vakfıdır” diyor. Damga'ya konuşan Karademir, muhtarlık sürecinde yaşamış olduğu sıkıntıları, yaptığı çalışmaları anlattı. Bir kadın muhtar olarak, kadınlara çok önemli tavsiyelerde bulundu.
Süheyla Karademir kimdir ve muhtar olma kararını nasıl aldınız? Kısaca anlatır mısınız?
1984 yılında Edirne Enezli'de dünyaya geldim. 5 yaşında ailemle birlikte İstanbul’a göç ettik. Okul, iş, evlilik hayatım hepsi Esenyurt’ta oldu. İki tane kız çocuğum var. Biri 12 yaşında diğeri 6 yaşında. Daha önceki mesleğim muhasebecilikti. Bana uygun bir meslek olmadığı için ben de muhtar olma kararı aldım ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde aday oldum ve kazandım. İnsanlarla bir arada, onlara yardımcı olmak en önemli özelliklerimden biridir. Kadınların da olması gerektiği yerden, çok geride oldukları için her zaman kadın olarak bir şeyler yapmaya çalıştım. Bu özelliğimi muhasebede çalışırken de gösterirdim. 150 tane personel vardı ve onlarla sürekli ilgilenirdim. Bu özelliğim sayesinde yaptığım her işte mutluluk ediyorum.
Muhtarların sorumluluklarından bahseder misiniz?
Muhtar ricacı bir kurumdur icracı değil. Vatandaşın, mahallenin istek talep sorun ve sıkıntılarını gerekli kurum ve kuruluşlara bildirmektir. Bir köprü görevi görür. Hem devleti hem milleti temsil ettiği bir kurum olduğu için vatandaştan aldığı her talebi hangi kurumla ilgiliyse oraya bildirmekle yükümlüdür. Muhtar mahallenin doktoru, mahallenin avukatı, mahallenin bilirkişisi, mahallenin vakfıdır. Vatandaşın yardım istediği en birinci kurumlardan biridir.
Mahallenizde okul, sağlık ocağı ve park gibi sıkıntılarınız var mı?
Mahallemizin nüfusu 11 bin 500. Mahallemiz aslında bölünürken ada parsel olarak her mahallenin ulaşabileceği belirli bir nüfus oranına göre belirlenmiş. Şuanda inşaatı tamamlanmamış üç tane sitemiz var. Onlarda tamamlanırsa bir 30-35 bin nüfus olacağını düşünüyoruz. Ulaşım problemimiz var. Tek vesaitle bir yere gitmek mümkün olmuyor. Onun dışında eğitim problemimiz var. Yani okul sorunumuz var. Bazı mahallelere göre şanslı bir mahalleyiz. İki okulumuz var; biri ilkokul diğeri de ortaokul olmak üzere. Ama devlet okullarında sınırlandırma olmadığı için diğer mahallelerden de öğrencilerimiz olduğundan sınıflarımız kalabalık. Sokaklarımız da bazı sıkıntılarımız var. Zamanla bunları da aşacağız.
Şuana kadar yapmış olduğunuz projeler nelerdir?
Seçildiğim ilk günden beri sosyal aktivitelerde çok iyiydim. Mahalledeki vatandaşlarımızla bir arada olmak için geziler düzenledik. Esenyurt’ta huzur evi var. Oraya ziyarette bulunduk. Motivasyonlarını artırmak adına hediyeler ve ikramlar da bulunduk. Bir iş insanın yardımıyla 8 tane veresiye defterini küçük ölçekli marketlerden satın aldık. Bu durumdan çok mutlu oldum. İhtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına tablet dağıttık. Vatandaşımızdan alıp vatandaşımıza teslim ettik. Esirgeme kurumundaki çocuklarımıza geziler düzenledik. İş insanların desteğiyle ihtiyaç sahibi çocuklarımıza burs bağladık. Günün anlam ve önemine binaen her gün çalışmalarımız oldu diyebilirim.
Tekrar aday olmayı düşünüyor musunuz?
Vatandaşımız bizi nerede görmek isterse orada olurum. Tabii ki mahallemi seviyorum bağımsız ve hür bir şekilde görevi icra ediyorsunuz. Muhtarlık hiçbir partinin bayrağı altında olmadan tamamen kendi özgür iradesiyle seçilmiş kişilerdir. Vatandaşımız tercih ederse yeniden muhtar olmak isterim.
KADINLAR KESİNLİKLE SESSİZ KALMAMALIDIR
Toplumumuzda kadınların muhtar olma konusu pek doğru karşılanmıyor. Kadın muhtar olarak bu durumun avantaj ve dezavantajları nelerdir? Bu süreçte neler yaşadınız?
Kadın muhtar olarak bir dezavantaj görmedim şuana kadar. İyi onere edildiğimi düşünüyorum. Ben evime girdiğim anda evimin hanımı çocuklarımın annesiyim. Evde de dengeleri koruma konusunda iyi olduğumu düşünüyorum. Resmi kurumlarda kadın muhtar olmanın hep avantajını gördüm. Kapıyı çalmak ve bu kapıyı nasıl çaldığınız çok önemli. Bu yüzden hiçbir sıkıntı yaşamadım. Her kurumda katılımcı değil de çözüm arayan bir konumda bulundum. Günümüzde kadınların yeteri kadar temsil edilmediğini düşünüyorum. Her zaman eşitiz diyoruz ama bunu görmüyoruz. Ama kadınlarımız bu şekilde sessiz kalmaya devam ederse şiddetlerin önünün arkasının kesileceğini düşünmüyorum. Ben kadınlara her zaman hangi kurumda, kuruluşta olurlarsa olsunlar kendilerine güvenmelerini, kendilerini müdafaa etmelerini istiyorum. Başaramayacakları hiçbir şey yoktur. İlk muhtar olacağım dönemde ben de çok sıkıntı yaşadım. "Kadından muhtar olmaz. Kadın elinin hamuruyla erkek işine karışmasın" gibi birçok şey etrafta ve sosyal medyada duydum. Ben kendime güvendim inandım. Ailemde her daim bana inandı ve yanımda oldular. Aileyi idare eden bir kadının hiçbir alanda başarısız olacağını düşünmüyorum. Kadın eğer isterse fırsat verilirse muhakkak başarılı olacaktır. Biz erkeklere göre dezavantajlıyız. Bizim çocuklarla ilgilendiğimiz kadar ilgilenmiyorlar. Evde kadının sorumlulukları erkeğe göre daha fazla oluyor. Kadının içinden geldiği sürece çıktığı her yolda başarılı olacaktır. Ben çıktığım her yolda kendimi anlatarak çıktım. Bunu gerek aileme gerek arkadaşlarıma... Etrafımdaki kadınlara da söylüyorum içinde bir kıvılcım varsa hayata geçirsinler. Kadınlar bir şekilde toplumda görev almalı.
YAŞLILARIN İHTİYAÇLARINI KARŞILADIK
Pandemiden dolayı ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte neler yaptınız?
Pandemi sürecinde şuana kadar hiç ihtiyaç sahibi olmayan ama pandemi sürecinde ihtiyaç sahibi olan bu duruma düşen vatandaşımız oldu. Restoran, kafe ve turizm sektöründe çalışan arkadaşlarımız zor durumda kaldılar. Çünkü ilk etapta uzun bir süreliğine onlar evde kapalı kalmak zorunda kaldılar. İlk olarak bizlere müracaat ettiler. Bu süreçte Esenyurt Kaymakamlığı ve belediye ile iletişim içinde olduk. Onlar da gereken yardımları yaptılar. Belediyemizin veterinerlik işleri ciddi anlamda çok güzel programlar yürüttüler. Bizde muhtarlar olarak onlara dâhil olduk. 23 Nisan’da çocuklarımızı motive etmek için müzikli dezenfektan işlemleri yapıldı. Sokaklarımızı dezenfekte ettik. Mahalledeki bütün vatandaşlarımızın binalarını, asansörlerini, kapı kollarını gezip dezenfekte ettik. Sokağa çıkma yasaklarında ihtiyacı olan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermeye çalıştık. Birlik ve beraberlik içinde aşamayacağımız hiçbir problemin olmadığını gördüm. Bu süreci bu şekilde atlatacağımızı düşünüyorum. Güven oyuyla kazandığımızı söylüyoruz. Şu süreçte şuna şahit oldum. 65 yaş üstü çok uzun bir süre evden çıkamadılar. Birçok vatandaşımızın kartı yok ya da daha sonra çıkartılmış. Vatandaşımız kartını bize verdi. Bankamatiklerden, ATM'lerden maaşlarını çekip kendilerine iade ettik. Bu güveni onlara vermek onur verici bir durum.
BEN 5 YAŞINDAYKEN ESENYURT'A GELMİŞİZ
5 yaşında ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşen Süheyla Karademir, "Okul, iş, evlilik hayatım hepsi Esenyurt’ta oldu" dedi. Biri 12 diğeri 6 yaşında iki kızı bulunan Karaedemir, "Daha önceki mesleğim muhasebecilikti. Bana uygun bir meslek olmadığı için ben de muhtar olma kararı aldım ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde aday oldum ve kazandım" açıklamasını yaptı.
RÖPORTAJ: ZEHRA ÇELİK