Değişen hayatlar

Asıl değişir bir insanın hayatı çok zor sandığı günlerden geçerken birden. Baştan beri doğru olduğunu düşündüğü hayat ve doğrular bir bakmışız başka bir pencereden baktığımızda hiç göremediğimizi yeni farklı bir manzara izliyor olarak bulabiliriz kendimizi.

Asıl değişir bir insanın hayatı çok zor sandığı günlerden geçerken birden. Baştan beri doğru olduğunu düşündüğü hayat ve doğrular bir bakmışız başka bir pencereden baktığımızda hiç göremediğimizi yeni farklı bir manzara izliyor olarak bulabiliriz kendimizi.
Yeni bir insan mıdır bizde bu farkındalığı yaratan ya da kişi artık uyanmak mı ister insan kabusa dönen hayatından ve korkulu rüya olarak geçirdiği günlerinden.
Her insan bir gün uyanmalı yaşadığı ve yaşatılan yalan dünyadan. Ya biri vesile olmalı ya da kendi farkına varmak için her zamanki yoldan gitmek yerine mutluluğa başka bir yoldan gitmeli. Eskiye geri dönmeden yeni hayata merhaba demeli ve yeniden başlamalı. Neyi niçin istediğini bilmeli. Hayatın onu sürüklemesine izin vermek yerine, hayatının dizginlerini eline alıp onu yönetmeli. Artık dizginler elinde olmalı. Doğru insana doğru yerde bırakmalı kendini. O bıraktığı kişi de onu hem koşulsuz sevmeli hem onun en yakın arkadaşı hem de en büyük desteği olmalı.
Bunu elde edebilmek için önce farkındalığı yüksek olmalı.
Değişen hayatlara önce uyum sağlamak kolay olmuyor. Sudan çıkmış balık tabiri bunun için söylenmiş olabilir. Eski davranış ve düşünceler yakamızı hemen bırakmıyor. Panik yapmamak gerekiyor belki de. İnsan kendini çaresiz, karışık, ne yapacağını bilmez hale geliyor. Bunun için sabretmek ve yavaş yavaş sükuneti ve rahatlamayı, iç huzuru hissederek yaşamayı öğrenmek gerekiyor.
Bu bize ne mi kazandıracak? Tabi ki yüksek hayat standardı. En büyük en yüksek hayat standardı mutluluktur. 
Para ile satın alamayacağınız tek şey mutluluktur. Önce kendine güven, sabır, başarı, olumlu düşünce ve en önemlisi öğrendiğiniz her şeyi başkalarına da örnek olarak aynı duyguları yaşamaya hakkı olan bir sürü kişiye destek olmak.
Ne güzel şey yeni bir kendine uyanmak güne bu güzellikle başlamak, ne güzel şey yapabileceğin bir sürü şeyin farkında olmak, ne güzel şey bunları yapabilecek enerjiye, isteğe ve güce sahip olup kararlı olmak.
Tüm bunları yaşamak için hayatında ve sende değişiklikler, bir sürü farkındalıklar yaratmalı, sürprizlerle karşılaşmak için hayata bir fırsat vermeli, kendini serbest bırakıp bu güzelliklerin akışına bırakmalı. İzin vermeli. Nietzsche nin şiirinde de dediği gibi;
Öyle bir hayat yaşıyorum ki
Öyle bir hayat yaşıyorum ki, 
Cenneti de gördüm, cehennemi de 
Öyle bir aşk yaşadım ki 
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de. 
Bazıları seyrederken hayati en önden, 
Kendime bir sahne buldum oynadım. 

Öyle bir rol vermişler ki, 
Okudum okudum anlamadım. 
Kendi kendime konuştum bazen evimde, 
Hem kızdım hem güldüm halime, 
Sonra dedim ki "söz ver kendine" 
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin, 
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin, 
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin. 
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayati seyredersin. 
Öyle bir hayat yaşadım ki, 
son yolculukları erken tanıdım 
Öyle çok değerliymiş ki zaman, 
Hep acele etmem bundan, anladım... 
NİETZSCHE

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri