Koronadan sonra tam paranoya bağladık ülkece. Herkes bir şeyler yazıyor çiziyor bizim ülkemiz öyle güzel öyle saf garip bir ülke ki hepimiz her söze inanıyoruz bir diğeri başka bir şey söyleyince bu sefer ona inanıyoruz.
Öyle bir bilgi kirliliği var ki anlatamam ama çoğu bilgi kime hizmet ediyor anlamış değiliz.
En tepeden en aşağıya herkesin bilmesi gereken gerçekler nettir.
Bakınız Dünya Bankası İMF ve Dünya Sağlık Örgütü gibi ulusüstü kuruluşlar iş başında yeni bir dünya düzeni kurmak İçin epeydir hazır bekliyorlardı ve düğmeye bastılar?
Sizce de deprem, sel ve salgın hastalıklar gibi tüm afetlerin 2020 yılını bulması ilginç değil mi? Yeni dünya düzeni kurmayı kafasına takmış baronlar oturdukları yerde belki deprem etkisi yaratan yer altında patlatılan bomba bile üretmiş olabilirler yok daha neler dediğinizi duyar gibiyim,
peki bu mümkün mü?
Tabi ki mümkün lakin işte kanıt diyeceğimiz bir belge yok.
Bitkilerin genetiğini değiştirebilen, doğacak çocukların cinsiyetini seçebilen ve tüm organların elektroniğini yapabilen bilim bir deprem bombası neden yapamasın ki?
Belki içinizden bu satırları okurken bu nasıl komplo teorisidir diyeceksiniz keşke de öyle olsa bunlar doğal afetle olsa döneriz yüzümüzü Rabbimize ellerimizi açarız semaya Allah’ım bizi affet deriz ve af dileriz.
Öyle bir zamana geldik ki dijital dünya düzeni kuruyorlar yaşlı nüfusu bile fazlalık görüyorlar,
o yüzden onlara yer yüzünde yaşama hakkı yok diyorlar. Koronadan en çok etkilenen hastalar yaşlılardır.
Bu lanet virüsü dünyaya yayarak korkuyla baş başa bıraktılar insanları.
İstedikleri artık herkes ilaç üretmesin tek elden yani kendileri dünyaya ilaç satsın istiyorlar çünkü bir çok ülke artık ilaç sektöründe belli bir yol katetti.
Ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerin gelişmesini istemiyorlar onlar. Hiçbir ülke ne bir gıda ne de ilaç üretimi yapsın istiyorlar illede onlar satacaklar ülkelere,
Neden diye soracak olursanız gıda ve ilaç en büyük güç demektir.
Bu her ülke için bir milli güvenlik meselesidir, çünkü dünya güvende değil!
Bir virüsü her hangi bir ülkenin içme suyu kaynaklarına bulaştırsalar ülke topyekün yok olur.
İşte bu yüzden artık savaşlar cephede değil şuan ne olduğu bilinmeyen gizli güçlerle mücadele ediyor ülkeler.
Yakın zaman içinde biz ilacı bulduk deyip bütün ülkelere pazarlayacaklar düşünün bir iğnenin 1 $ dolara tüm ülkelere satıldığını...
Bir ülkenin yıllık gelirinin bile kaç katı eder bu kazanç tabi bu kazanç bir yana birde korona ile mücadele ederken ekonomik anlamda bir çok ülke küresel krizin ortasında yakalandığı için ekonomileri iyicene bozuldu ve paraya ihtiyaçları hasıl olmuştur.
Şimdi ekonomisi bozulan ülkelere parayı kim satacak sizce? Tabiki Dünya Bankası İMF gibi kuruluşlar ilacı kim satacak dünya sağlık örgütü yada bu kuruluşlara bağlı bazı global firmalar gerçi her türlü kazanç elde edecekler.
Umarım bu kötü niyetleri hesapları yüce Allah bozar yoksa ekonominin çöktürdüğü hem iş veren hemde çalışanlar zaten bankalara borçlu idi daha da borçlanacaklar.
Ve dijital para konusunda biraz bilgi paylaşalım dünya da hepimizin cebinde olan iki adet kredi kartı var.
Bankamız başka başkada olsa kredi kartları MasterCard veya Visa karttır.
Dijital dünya düzenini kurmak isteyenler tüm takiplerini bu kartların üzerinden yürütecekler yediğimiz içtiğimizi bile görebilecekler.
İşte bunun adı dijital dünya olacak.
Birilerinin kurmuş olduğu bir düzene dahil olmamak İçin okuyan, gelişen, bilim, teknolojik eğitim ve refah düzeyi yüksek bir ülke olmak lazım.
Bunun için çocuklarımız okumalı kendini geliştirmeli bizde destek olmalıyız.
Yeni güzel bir dünya dileğiyle temennisiyle...
Ve selam.