Yürü be İstanbul!

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.” sözüyle müjdelediği kutsal şehirdir.

Napolyon'un "Eğer dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu" diyerek imrendiği şehirdir.

Orhan Veli’nin “İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı” diye mısralara döktüğü şehirdir.

O şehrin yollarına bakıyorum. Eski Cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel’in, “Yollar yürüme ile aşınmaz” sözü aklıma geliyor.

İstanbul’un yolları yüzyıllardır “aşınmadı.” Ancak, Ülkemizde olmasa da, İstanbul’da unutmaya başladığımız konular artık aşılmaya başladı. Demokrasi, adalet, hak arama, hak yememe, liyakat, centilmenlik, saygı, şeffaflık, yardım, çalışana değer ve en önemlisi de siyaset dili “aşıldı !”

Yazdıklarımızın dışında orkide güzelliğinde aşılan öyle konular var ki, bir köşe yazısına sığmaz. Çok güzel olacak denildi, daha da güzel oluyor.

Örneğin, Halk ekmekten faydalanamayan yüzlerce yurttaşın ayağına mobil büfelerin getirilmesi, askıda fatura ve bakkallardaki borç defterlerinin ödenmesi adeta sarmaşık gibi yürüdü gitti.

İstanbul’un taşı toprağı altın boşa denmemiş. Üreticinin yüzü gülsün diye tarıma papatya tadında destek verildi. Verimli tarım arazileri yeniden işletildi. Çiftçinin de yüzünü güldüren seçilmiş İBB başkanı Ekrem İmamoğlu oldu. 7,7 milyon adet fidyeyi üreticilere ücretsiz dağıttı.

Atıl bırakılan araziler Sümbül gibi yeniden üretmeye başladı. 2020 yılında çabalar karşılığını bularak, 16 bin 380 ton mahsul alındı. Yaklaşık 20 bin ihtiyaç sahibi İstanbullu aileye güvenilir gıda erişimi sağlandı.

Besicilikte de rahat durmadı! 475 üreticiye, işletme başına 2,5 ton yem desteğinde bulundu.

Sandalyesi kırıldı. Hakkında ona, buna, şuna zam yaptı denildi. O ise her platformda “Önceliğimiz Deprem” dedi.

Deprem riskine karşı yedi tepeli şehrin dört bir yanında tespit taramaları yaptırıyor. Özellikle Silivri - Küçükçekmece ilçeleri arasında yapı stoklarının analiz ettirerek hareket noktasının oluşturacağı stratejik planlama ve uygulamaları aralıksız sürdürüyor.

Turuncu Gerbera gibi çalışmaya devam ederken sanatçıları da unutmadı. “Perdeler kapanmasın kampanyası” başlattı. Özel tiyatrolara İstanbul Şehir Tiyatro sahnelerini ücretsiz tahsis etti. Eden kim? Yine İBB, yine İmamoğlu oldu. Yetmedi, Darülbedayi ’den beri kent için sanat üreten İBB Şehir Tiyatroları, Gazhane’de iki yeni sahnesini İstanbullular için hazırlıyor.

Manevi değerlere önem veren İmamoğlu, ne yaptı etti, Fatih Sultan Mehmet’in portresini kutsal topraklara getirdi. Ortalık yıkıldı. Hiç bir şey duymadı. Meğerse kulaklıkla Selda Bağcan’ın “memleketim” türküsünü dinliyormuş.

Ayakları altında Cennet olan Anneleri unutulur mu? Tabii ki unutulmadı. Kırmızı gül sundu. Sizler, değerlimizsiniz, Annelerimiz seviyoruz diyerek, önce bebeklerine ücretsiz süt dağıtmaya başladı. Çocuklar sağlıklı beslenirken, yerel üreticiye de destek vermiş oldu. Bir taşla iki kuş vurdu. Gönülleri feth etti.

Yorulmadan, yürümeye devam etti. “Yenidoğan Destek Paketi” ni hayata geçirdi. Bir bebeğin ve annesinin ilk dört ay içerisinde ihtiyaç duyacağı paketi annelere ulaştırdı. Yetmedi. Bir de “Ana Kart” çıkarttı. İstanbul sınırları içinde ücretsiz ulaşım seyahat etmelerini sağladı.

Muhalefete göre çok oluyordu. Ama ona göre daha bir şey yapmış sayılmıyor olacak ki, Bölgesel İstihdam Ofisleri aracılığıyla 17 binden fazla yurttaşı iş sahibi yaptı. Pembe gül sunar gibi yüreklere dokundu.

Önce Babayım diyerek, gençlerin fikirlerine önem verdi. “Yanınızdayım başınız sıkışınca gelin” diyerek, genç Üniversiteliye “eğitim destek bursu”, “Sen oku” diye kırtasiye ve tablet desteği ile ulaşımda da indirim yaparak kıymetli olduklarını hissettirdi.

Sözünde durdu. Şehir dışından gelen yükseköğrenim öğrencileri için, üç kız öğrenci yurdu yaptı. Yeni yurtların yapımının devam edildiğini duyurdu. Tüm gençlerin ‘Ekrem abisi’ oldu.

22 meydanda Danışma ve Rehberlik Merkezi” kurarak 22 bin gence danışmanlar aracılığıyla yol göstererek, abiliğini yaptı.

Katılımcı Bütçe Model’ini hayata geçirdi. “Bilinmeli ki bu girişimlerle, yerel demokrasi güçlenecek. Şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışını da hâkim olacaktır.” Dedi.

Yürü be İstanbul, sen yürüdükçe, biz umutlanıyor, coşuyoruz.

Coştukça, millî bayramlarımızı neşeyle kutluyoruz.

Ulusça Zafer Bayramımız Kutlu olsun.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri