Şeyin trene baktığı gibi bakıyoruz!

Sağolsun, durum tespitini çok iyi yapmış Gaziantep milletvekili Ahmet Uzer(!) Arkasında bu cümleyi komik bularak kahkahalar atan, çok eğlenen heyette  tabi... Aynen böyleyiz çünkü! Neler olduğunu anlamak için, şeyin trene baktığı gibi bakıyoruz...
İyi ki zaman daraldı, süre biraz daha uzamış olsaydı kimbilir,”öküz”,”adiler”,”densizler”, ”terörist”gibi başka ne sıfatlar  eklenirdi hepimize düşünmek bile istemiyorum. 
Biz milletçe zaten bunaldık, liderlerin kavgalarıyla, bakanların, vekillerin hakaretleri ile hergün biraz daha geriliyoruz. 
***
Çok değişik ve unutulmayacak bir yerel seçim süreci yaşıyoruz. Hiç adil olmayan bir kampanya yürütülüyor. Görsel ve yazılı basın maalesef taraflı yayınlarla doğru habercilikten uzaklaştı. O haberleri okurken, yazarken neler hissediyorlardır acaba?
***
Demokrasinin gereğini yerine getirmek için sandığa gideceğiz ama nasıl demokratik seçimse, adayların çoğu tehdit altında? Aday olanların eğer bahsettikleri suçları varsa neden adaylıkları kabul edildi? Seçilirlerse bile görev almalarına izin vermeyecekler ise neden seçime gidiyoruz? Şaşkınlıkla izliyoruz...
***
Hatta oy kullanacak vatandaşlar bile örtülü bir şekilde tehdit altında. Mesela;“Köprü, yol, metro, tren vs...Belediye Başkanları bunları yapamaz, bunları devlet yapar.”diyorlar. Millet İttifakının adaylarının başkan seçildiği iller ne olacak peki? Devlet ülkeye hizmeti bırakıp, vatandaşını mı cezalandıracak? 
***
Meydanlara çıkıp”yaratılanı severiz, yaratandan ötürü”diyorlar ama, yaşananlara bakarsak kimsenin kimseyi sevmediğini görüyoruz. “Dinsiz, imansız, ateist”olanlar bu ülkenin vatandaşı değil mi? 
Aslında adayların konuşmalarını dinledikçe, hakaret boyutundaki konuşmaların yanısıra üzülecek o kadar çok şey var ki! Bunlardan biri, kampanyalarda kullanılan”her çocuk süt içecek”başlığı...Süt içmeden büyüyen çocukların ne kadar çok olduğunu anlatmıyor mu bu? Hani ekonomosi en iyi ülkeler arasındayız diyorlar, süt bile içemeyen çocukların yaşadığı bir ülkede ekonomi ne kadar iyi olabilir?
***
Adayların konuşmalarından aklımda kalan bir slogan da”her mahalleye havuz”olayı. Bu elbette mümkün değil ama mümkün olsa bile, önemli olan her mahalleye havuz değil, dünya çapında yüzücüler, sporcular yetiştirebilmek!
***
Aylardır domates, patates, soğan konuşuyoruz, medeni ve uygar insanlar gibi hayatımızın  daha yaşanılır, daha eğlenceli olması yönünde neler isteyebileceğimizi, bekleyebileceğimizi bile unuttuk. Sokakta insanlara seçimle ilgili sorular soruyorlar. Hiç kimseden sosyal yaşama dair bir beklenti duymadım. Herkes işsiz olduğundan, maaş yetmediğinden, alım gücünün olmadığından yakınıyor.
***
Halk futbol takımı tutar gibi parti tutmaya başladı. İnsanlar arasında ilişkiler siyaset yüzünden gerginleşiyor. Bir mahalleden cenaze çıksa”aman iyi olmuş o zaten şu partiliydi”diyecek kadar acımasızlaşıyor. Aile içinde bile bölünmeler başladı. Dış güçler, dış güçler diyorlar da, bizler içimizde bölünüyoruz ki, bu hepsinden daha tehlikeli. 
***
Tren yaklaşıyor, ya içindekiler geçerken kahkalarla bize bakıp el sallayacak, ya da biz yıllarca”şeyin şeye baktığı gibi” trenin arkasından bakacağız!
Sevgiyle kalın...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi