Sinema tarihi ve Türk sineması

Çoğumuzun geçmiş yıllarda, mum ışığında otururken veya kısık bir gece lambası eşliğinde, gecenin sabaha hazırlandığı saatlerin gölgesinde, eğlence olsun diye parmaklarımızla duvarlarda tavşanlar, kurbağalar canlandırdığımız günler olmuştur. Gölgeleri sesler ile canlandırmayı da unutmazdık elbette. Kısacası bir çoğumuzun hayatında yönetmenliğini yaptığı ve senaryosunu kendimizin yaptığı kısa filmler hafızalarımızda mevcuttur.

Bugün biraz sinema tarihinden ve Türk sinemasının çok bilinmeyen taraflarına bakalım istedim. Sessiz filmlerden, elle boyanarak renkli sinema olarak gösterime giren sinemalara kadar...

***

Mevcut sanat dallarının oluşumunu, gelişimini düşününce, ardında bunu hayata kalıcı şekilde uyarlamak için büyük bir ihtiyaç, çaba ve özlem olduğunu görürüz. Kalemin, mürekkebin henüz bulunmadığı dönemlerdeki kazıma yoluyla yapılan duvar yazıları, resimleri, sanat yoluyla, tarihi anlamaya ve okumaya zorluyor hepimizi. İlgili sanat dalının, ortaya çıkarılmak için büyük bir mücadele vermiş olduğunu hissediyorum. Sinema da bu aşamalardan geçerken hayatımıza 7.Sanat dalı olarak katıldı.

***

Tarih olarak ilk kez Lumiere Kardeşler tarafından 1890’lı yıllarda kullanılmış sinema kelimesi...1895 yılında”Duvarın Yıkılışı”isimli ilk filmlerini çekmişler. İlk komedi filmi ise”Islanan Bahçıvan”olarak kayıtlara geçmiş.

1902 yılında ise, Edward Raymond Turner’in, çocuklar ile papağan ve balıkların bulunduğu sahnelerle çektiği film dünyanın ilk renkli filmi olarak sinema tarihinde yerini almış.

***

Dünya sineması, 1912 yılına kadar sessiz ve kısa filmlerle gelişimini sürdürmüş. Sessiz sinema olması sebebi ile de, bu dönemlerde en fazla komedi filmleri rağbet görmüş. Sinemanın esas atılımı ise 1920’li yıllardan sonra başlıyor.

Peki ülkemizde ilk sinema ile tanışmamız ve sinemanın gelişimi nasıl olmuş?

TÜRK SİNEMASI

Her ne kadar kesin ve net bilgiler olmasa da, yazılı kaynaklarda, Yedek Subay olarak görev yapan Fuat Uzkınay tarafından 14 kasım 1914 tarihinde,”Rus Abidesinin yıkılışı”adlı 150 metrelik bir belgesel ile Türk Sinemasına ilk adımın atılmış olabileceği iddiası mevcut.

Kısaca özetlemek gerekirse; Ruslar, Osmanlı-Rus savaşı neticesinde(Ayastefonos)şimdiki adı ile Yeşilköy olarak anılan ilçeye bir zafer anıtı dikmeye karar verirler. İkinci Abdülhamid Han dönemine denk gelen bu olay neticesinde hükümet baskı altında kalır, ancak daha sonra burayı imaret olarak kullanılacak bir yapı olarak inşaa edilmesini kabul eder. Halk tarafından”utanç abidesi”olarak anılan bu yapı hiç kullanılmaz ve her fırsatta yine halk tarafından tahribata uğrar. Halkın tepkilerinin önüne geçilemeyince de, Rus Abidesinin sonu yaklaşır.14 Kasım 1914 yılında abidenin yıkımına başlanır.Tamamen ortadan kaldırılması ise bir kaç ay sürer.

***

Abidenin yıkılması öylesine önemli bir hale gelmiştir ki, bunun mutlaka bir türk tarafından filme alınması gerektiği görüşleri ortaya atılır. Fuat Uzkınay, fotoğrafçılık ve film gösteriyle ilgili olduğu için, bu görev için kendisini uygun görürler. Ancak Fuad Efendinin, kısa filmin nasıl çekileceği hususunda bilgisi yoktur. Avusturya firması olan Sascha Gesellchaft’ın bir operatörünün yardımı ile Fuad Efendi çekim yapmayı öğrenir.

1895 yılında Fransa’da başlayan sinema sanatı ile ülkemizin tanışması bu olay ile gerçekleşir.

***

Kaynaklarda, Fuad Efendi’nin bu filmden kızlarına, yakın arkadaşlarına bile bahsetmediği bilgisi mevcut olsa da, eski tarihli gazetelerde bu filmin gösterime girmiş olduğu iddiaları mevcut.

***

SİNEMA TARİHİNDEN KISA KISA....

-Türk Sinemasında ilk sesli film; 1928 yılında, Muhsin Ertuğrul tarafından çekilmiş olan”İstanbul Sokaklarında”adlı film.

-İlk uzun metrajlı filmimiz;1953 yapımı,”Halıcı Kız”adlı, yine Muhsin Ertuğrul tarafından çekilmiş olan film.

-Fransız Louis Le Prince tarafından çekilen”Roundhay Garden Scene”adlı 1888 yılına ait film Guinnes Rekorlar Kitabında dünyada varlığını sürdüren en eski film. Saniyede 12 kare hızda kaydedilmiş ve çekimi 2.11 saniye sürmüş.

-İlk sesli film, 1895 yıllarının sonunda William Dickson tarafından çekilmiş. Adı;”The Dickson Experimental Sound”

-1895 yılında William Dickson tarafından çekilmiş olan kısa film”Anabelle Serpientine Dance”ilk renkli film olarak biliniyor. Ancak; film renkli olarak çekilmemiş, elle boyanarak yapılmış.

-İlk öpüşme sahnesi ise, Thomas Edison’un stüdyosunda, 1896 yılında Black Maria yapımcılığında çekilen”The Kiss”adlı filmde çekilmiş. 25 saniye uzunluğunda.

***

sinema

-İnsanların sinema ile tanışmasının ilk tepkileri nasıl oldu acaba diye merak ederseniz; Sinema izleyicileri Lumiere Kardeşlerin ilk filmini izlemeye gittiklerinde o kadar etkilenmişler ki, perdede gördükleri trenin kendilerine çarpacağını düşünerek salondan kaçmışlar.

***

Gördüğünüz gibi, sinema sanatının günümüze kadar gelişinin çok uzun bir yolculuğu var. İyi bir sinemasever olarak, araştırdıklarımı ve öğrendiklerimi sizinle de paylaşmaktan keyif aldım.

Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi