1857'de 129 kadın neden öldü?

1857'de 129 kadın neden öldü?
Dünya çapında kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün temelinde neden 1857’de yaşanan olay var? Neden 129 kadın yaşamını yitirdi? İşte detaylar…

1857’de kendi haklarını savunmak için kadın işçilerin yaptıkları mücadele 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün başlangıç aşamasını oluşturdu.  Geçmişten bu yana kadınların mücadelesi günümüzde de her alanda devam etmekte. Bazıların coşkuyla kutladığı gün bazıların ise protestoların, etkinliklerin gerçekleştirdiği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, kadın haklarının önemine vurgu yapılmakta ve eşit haklara sahip olma konusunda seslerini duyurmak için dünyanın dört bir yanında etkinlik düzenlenmekte. Bu günün geçmişinde 129 kadının can kaybı var. İşte tarihçesi…

kadınlar-günüüü

129 kadın neden öldü?

1850’li yıllar, tüm ABD’de işçi hareketlerinin yükseldiği yıllardır. Sanayi işçileri olağanüstü zor koşullar altında çalışmaktadır. Bu zorlu koşullarda New York’ta 40 bin tekstil işçisi direnişe geçer. Başlıca talepleri; 16 saatlik iş gününün 10 saate indirilmesi, insanlık dışı çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerin yükseltilmesi, kadın işçilerin eşit haklara sahip olmasıdır.

İşçilerin yoksul semtlerden başlayan yürüyüşleri kenti boydan boya geçerek zenginlerin oturduğu mahallelere doğru yönelir. Bu mahallelerden geçerken polis, grevcilere acımasızca saldırır. Bu saldırı sonucu direniş kırılır. Grevin ardından tekstil ve tütün sanayiinde birbiri ardı sıra başka grevler patlak verir.

1857 New York’unda, tekstil sektöründeki bir grup kadın işçinin düşük ücretlere ve çalışma koşullarının düzeltilmesine yönelik protesto gösterilerinde bulunduğu ve fabrika yangınında 129 kadın işçinin hayatını kaybettiği yaygın bir kabuldür.

Yapılan yeni nesil araştırmalarda şimdiye dek 1857 tarihinde, New York’ta bir yangınla sonuçlanmış kesinleştirilmiş bir grev kaydına rastlanmasa da o dönem ve sonraki yıllarda da işçi kadınların yaygın ve kararlı hak mücadeleleri verdikleri bir gerçektir.

kadınlar-günü

İkinci Uluslararası Sosyalist Kadın Konferansı

1910 yılında Kopenhag’da, uluslararası kadın konferansının ikincisi gerçekleştirilir. Sendikalar, sosyalist partiler ve çalışan kadın kulüplerini temsilen 17 ülkeden 100 kadın delegenin katıldığı konferansta, kadınlara yönelik talepler tarihi önemdedir. Dikkat çekici talepler arasında; kadın işçilere günde sekiz saatlik çalışma süresi, hamile kadın işçilere doğumdan önce 8 haftalık doğum izni, emziren kadınlara süt izni, 12 yaşından küçük çocukların çalıştırılmasının yasaklanması, işsiz kadınlara sosyal güvenlik ve kadınlara oy hakkı da bulunmaktadır.

Aynı Kopenhag Konferansında, her yıl bir günün kadınların ekonomik ve politik haklarıyla ilgili uluslararası bir dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanması için Clara Zetkin tarafından sunulan öneri benimsenir ve karar altına alınır.

Alınan bu kararın sonucu olarak sadece Almanya, Avusturya, Danimarka ve İsviçre’de 1911 yılının 19 Mart’ında “Uluslararası Kadın Günü” olarak 1 milyondan fazla kadının katılımıyla kitlesel kutlamalar yapılır.

Konferans, emekçi kadınlarla ilgili uluslararası bir dayanışma ve mücadele gününün öneminin farkındadır. Nitekim bunun önemi, konferanstan çok değil, 6 gün sonra Triangle Gömlek Fabrikası Yangını ile acı bir şekilde anlaşılacaktır…

kadınlar-günüü

Triangle Gömlek Fabrikası Yangını

1900’lü yıllarda Amerikan sanayi işçileri çok ağır çalışma koşullarına sahiptir. Böylesi zor koşullar altında New York’taki Triangle Gömlek Fabrikasında çıkan yangının ağır sonuçları olur. Fabrikadaki yöneticilerin, işçilerin iş zamanlarını zapturapt altına almak amacıyla atölye kapılarını kilitli tutuyor olmaları facianın boyutunu artırır. Yangında, 123’ü kadın olmak üzere 146 tekstil işçisi ölür. Ölenlerin yarıya yakın kısmı fabrika binasının üst katlarından atlayarak düşme sonucu gerçekleşir.

Olay, ABD ve dünya kamuoyunda büyük yankılar uyandırır. Sonraki yıllarda kadın işçilerin mücadelesinde bir kilometre taşı olarak belleklerde yer eder ve ayrı bir yere sahip olur. Facia sonrası hükümet ve yerel yönetimler çalışma yasalarında kısmı iyileştirmeler yapmak zorunda kalırlar.

Bu olaydan 10 ay sonra, yine ABD’de dünya emekçi kadınlarının mücadelesinde derin izler bırakacak başka bir olay yaşanacaktır. Bu, tarihe Ekmek ve Gül Grevi olarak geçecek olan görkemli bir kadın direnişidir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.