Sorgulama hatta düşünme diyorum

Susmak istiyorum, sözlerimi yutkunmaktan boğazım düğüm düğüm. Görmeyeyim diyorum pek çoklarının görmediği gibi. Göz göremezse belki gönül katlanır diyorum… Ama olmuyor. İnsanlar bir yandan can bir yandan ekmek derdine düşmüşken, pandemiden mi korunsak deprem için nasıl önlem alsak diye kara kara düşünüp korku içinde başına ne geleceğini beklerken, bu ülke de neler oluyor diye sormadan edemiyorum. Bu korku ve kaygılar bilincimizi mi körleştirdi ya da geçim derdi mi bizleri sağır ve dilsiz yaptı bilemiyorum. Ülkemde neler oluyor ? Dış güçlere bağımlı hale mi getiriliyoruz? Vatandaş korona salgınından kurtulmak için devletin geçim güvencesi sağlayıp sıkı önlemler almasını beklerken, depremden en az hasarı almak için gerekli önlemlerin hayata geçirilmesini beklerken nereden çıktı şimdi Kanal İstanbul diyesim geliyor. Bu ülkenin Kanal İstanbul’dan önce öylesine yaşamsal sorunları var ki pandemi gibi deprem gibi işsizlik gibi, bir salgın benzeri dalga dalga yayılan toplumsal şiddet gibi… 

 Ülkemde neler oluyor? Sorma diyorum, sende diğerleri gibi baksana işine, sorgulama hatta düşünme diyorum. Ama olmuyor. Ne oldu bu ülkenin vatan millet sevdalısı insanlarına, öyle insanlar yoktu da ben mi kandırmıştım kendimi bunca yıl? Hepimizin tek derdi şu fani dünyada yanımızda götüremeyeceklerimizin peşinden koşmak mı bilemedim. Bu dünyalık edindiklerimiz eğer vatan olmazsa neye yarar? Çocuklarımızın umutla bakacağı bir geleceği, özgürce yaşayacağı bir yurdu olmazsa neye yarar? Bugün sahip olduklarımız bizi aldatmasın çünkü herşey geçici, bizler gibi… Hepimiz pek çok gideni unuttuk bizlerde unutulacağız, önemli olan vefalı bir vatandaş olmak ve bu topraklara nasıl sahip olduğumuzu unutmadan vatanın için hizmetini yapmaktır.  

Ah şu sosyal medya çıktı çıkalı herşeyi kutluyoruz, anıyoruz, lanetliyoruz. Hatta bazen birbirimizin sayfalarını kontrol ederek günün anlam ve önemine yaraşır bir şey paylaşmış mı diye bakıyoruz, sanki paylaşan bir iş yapmış gibi. Siyaset ve hizmet artık sosyal medya üzerinden olmuş, gerçek mi yalan mı bilinmez ne paylaşılırsa ona inanır olduk. Gazetecilikte sosyal medyada artık onu da unutmadım, kim var kim yok herkes gazeteci artık ‘ne düşünüyorsun’ bölümüne yaz bir şeyler paylaş gitsin. Yüz yüze iletişimi unuttuk. Arkadaş listene bakarsan binlerce, herkes arkadaş, sanal liste kalabalık ama gerçek hayatta yalnız insan. İşte belki de sebep budur bir araya gelip fikir alış verişinde bulunmayan, düşünmeyen, neredeyse hiçbir fikri olmayan insanlar olduk. Baktığımızda herkes birşeyci, takım gibi tuttuğu bir siyasi partisi var. Ama hangi fikrin, ideolojinin savunucusu, hangi görüşe sahip belli değil sadece kişici.

Bu hayatta hep cahil insandan korkmuşumdur. Çünkü cahil insan kendisinin bile düşmanıyken nasıl başkasının dostu olur? Toplum bir vücut bizlerde birer uzuvlarıysak eğer üstümüze düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmezsek bu vücut güçsüz düşer ve hasta adam olmasını bekleyen leş kargalarına yem olur. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Savaş Atak Arşivi