Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Suç duyurusunda bulunuyorum

Ülkemizin yöneticisinden aydınına hep Amerikan hayranlığı vardır; Amerikan mandacılığı, Amerika gibi her mahallede bir milyonerin olması gibi; birde Amerika da vergi ve nereden buldun yasası vardır nedense bunu herkes atlamakta. ABD nin ünlü kara para babaları ve onlarla iş birliği yapan anlı şanlı ünlü şirketlerin yöneticileri vergi deneticileri ve vergi yasasından her daim korkmakta. Çünkü bilmekteki “Al Capone” gibi dokunulmaz zırhına sahip bile olsan gelirini belgelendiremedikten sonra savcıdan çok vergi denetmeni kamu sorumluluğu adına başına bela olur.
Maliye veya vergi müdürlüklerinin binalarının ön duvarlarında herkesin görebileceği biçimde “vergilendirilmiş kazanç kutsal” yazmakta; adli binalarında ayni biçimde “adalet mülkün temelidir” yazmakta. Peki, yöneticiler ve ayrıcalıklı kişiler bunun hangisine uymakta?
Günümüzde hala kullanılan 12 Eylül darbe anayasasının 71. Maddesi kamu hizmetine girenlerin mal beyanı zorunluluğunu getirirken yasama ve yürütme organlarında görev alanlar bundan istisna edilemez derken, buna bağlı 3628 sayılı yasayı/yönetmeliği hazırlamıştır. Yasa “rüşvet ve yolsuzlukla mücadele” de seçilen ve atananların gelirleri dışında haksız kazanç elde etmemeleri açısından temel alınmış.
Yasanın yürütme maddesine göre kamu kurum ve kuruluşlarında görevli memur olan herkes işe başlarken ve her beş yılda bir bunu yinelemek zorunda olduğu asli bir görevidir “mal bildiriminde” bulunmak.  İşe yeni başlayanlar olduğu gibi seçilen ve atanan dışında, kamusal görev yapan dernek, sendika, kooperatif genel merkez üyeleri ve şube başkanları, gazete sahibi ve yayın yönetmeni bu bildirimi vermek zorunda yoksa ceza yasaları uygulanır. Bu bildirim içinde nakit ve gayrimenkul gibi borç ve alacak olanların listesi de yapılır.
Bu yasayı yapan 12 Eylül darbecileri dâhil günümüze gelene kadar tüm seçilen ve atanan her kim olursa olsun mevcut yasaya uymamış onu ihlal etmiştir. Darbenin dört üyesinden biri olan Tahsin Şahinkaya zamanın en zengin askeri olduğu bunu F16 uçaklarının komisyonundan elde ettiği bilinmekte. Kamu görevi ifa ederken başka bir iş yapması yasak olan görevliler maaşları dışında başka bir geliri yok iken bunlara sahip olduğunu nasıl açıklayacak?
Seçilen ve atanan birinci derece devleti temsil etme görevi olan kişilerin aileleri elbet iş yapacak ve çalışacak; bunlar kamuoyu içinde alenen bilindiklerinden ve hem de ülkenin yurttaşı olarak gayri yasal işlere girmeyip sorumlu yurttaş olarak yaşamlarını idame edecektir. Son 40 yıl içinde atanan ve seçilen yöneticiler ve yakınları ilkin devletin belirlediği gelirden alınan vergilerin, vergi iadesi almak için nasıl “alicengiz” oyunu oynamışlarsa, günümüze gelene kadar bunu çeşitli biçimlerde devam ettirmiş.
Devleti birinci derece temsil etme yetkisinde olan seçilen ve atanan kişiler hele ki maliye, gelirler ve adliye konusunda sorumlu olan yetkililerin yakınları “offshore” hesabı olmaması gerekir. Vergilerin yüksel olduğu bizim gibi ülkelerde yaşayanların bazıları vergi ödememek için ticari faaliyetini vergi kolaylığı sağlayan ülkede yapmakta ve vergi ödemediği bilinmekte. Oysa bilinmelidir ki vergiden kaçmak ve işletmelerinin daha fazla kar etsin diyerek kendi ülkelerinin vergilerinin azalmasına sebep olup ve sürecinde ülkesinin mali bunalımlara girmesi gün gibi aşikârdır. Şayet ülke yöneticileri ve yakınları bilmelidir ki makamlarını kullanarak çalıyor ve çaldıklarını gizleyip offshore hesabı açıyorlarsa vergiden kaçırıyor demektir.
Özellikle son 40 yıllık sürede merkezi ve yerel, seçilmiş ve atanmış, hatta sendika, dernek, kooperatif, THK ve Kızılay gibi kurum da olmak üzere bunlara gazete sahibi ve yayın yönetmeni de dâhil ederek gelirleri ve mülkleri incelenmeli. Bir odacıdan genel müdür, bakkaldan holding sahibi olunamayacağını sıradan bir yurttaş bilir. Meydanlarda “tüyü bitmemiş yetimin hakkından” bahseden her kim olursa olsun evvela yurttaşa ve devletin koymuş olduğu yasalar gereği hesap vermeli belgelendirmelidir. Bunlar için sorumluluğunu bilen yürekli vergi denetmeni, mali müşavir,”adli bilirkişi”, savcı ve hâkim gerekmekte, bu nedenle suç duyurusunda bulunuyorum, gereğinin yapılmasını bilgilerinize sunarım, saygılarımla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi