Susmayacağım (3)

Halkın iradesi ile seçilip belirli yönetim makamlarına gelen siyasiler halkın iradesini unutup, kendisine seçim öncesi bağışlarda bulunan iş adamlarına, mütahitlere, yandaşlara hizmete başlıyor.
Onlardan fırsat bulurlarsa halkın isteklerine bakabiliyorlar 
Peki, böyle halk için çalışan insanları nereden bulacağımız gibi bir soru akla geliyor doğal olarak
Birçok kamu ve özel kuruluşlarda çalışabilmek için cv istenir adliyeden temiz kâğıdı istenir, eğitimi, o iş için yeterli tecrübesi var mı, daha önce ne iş yapmış başarıları, referansları, hepsi sorgulanır ve işe öyle alınır.
Peki, siyasetçileri seçerken neden hiç yeterlilik aranmaz bu insan bu işi yapabilir, mi ehliyetli mi?
Öz geçmişi nedir bu makamlar için yeterlimi, oturacağı koltuğun hakkını verebilir, mi?
Bunlar siyaset kulvarın da hiç önemli değil biraz vitrini süsle sonrasında kim daha çok bağış yapıyor kimin daha çok seçmeni var kim aşiretin kim cemaatin mensubu kim iş dünyasının adamları al bunları yanına seçime git 
Siyaset yapacak kişilerin devletimizin değerli makamlarına yönetici olacak kişileri çok daha derin elemeler sonunda aday olmaları gerekir tüm parti destekçileri asil delege olmalı ve partisindeki adayları halk önüne delegeler çıkarmalı.
Sıralamayı da kişileri de bu delegeler belirlemeli.
Parti lideri ve birkaç arkadaşı değil ya da akrabası değil mesele budur. 
Meclis halkı temsil ediyor, ama meclisi oluşturan parti liderleri çoğunluğun değil, azınlığın tercihi önemseniyor ve maalesef on yıllardır yapılan birçok meclis halkı temsil etmiyor sadece liderlerin görüşünü temsil ediyor.
Peki, liyakatli o makamları hak edenler nerede? İçimizde dolaşıyorlar, çalışıyorlar ya da kahvede bulmaca dolduruyorlar.
Evet, bu düzenin değişmesi lazım kapitalizme savaş açıp bir devri kapatıp bir devri açan belki Mustafa Kemal gelmeyecek ama içimizden yeni bir Mustafa Kemalin çıkması ve bu çürümüş düzeni halkın lehine değiştirmesi lazım.
Rep çi çocuklarımızın çıkardıkları SUSMA SUSMAM SUSAMAM albümde Türkiye, nin bütün sorunlarını o kadar güzel anlatmışlar ki, tabi rep parçaları dinlememiş kişilerin bir den fazla dinlemeleri gerekiyor. Yeni çıkan bir albümün bu kadar çok dinlendiğini bilmek içinde okumak gerekiyor.
Ben okudum, dinledim ve anladım, çok beğendim okumayanın dinlemeyenin bir şeyler bilmesi ya da anlaması pek mümkün değil bence.
Mesela Japon halkının her biri yılda ortalama 20 adet kitap okuma ortalaması var mış
Türkiye’de ise merak ettiği herhangi bir bilgiyi yi yada bir kitap okumadan ölen on milyonlarca insanımız vardır.
Yani okumadan anlamını araştırmadan anlayan yorum yapan insan yığınına döndü ülkemiz
Allah Peygamber yollamış o da görevini yapıp yaşamı boyunca bu güzel dinin güzelliklerini yasaklarını anlatmış.
 “Sonrasında anlayamayan hiç bilmeyene anlatmış”
Daha Sonrasında ise Milyonlarca kişi hayır öyle değil sen bilmiyorsun aslı böyledir demiş.
Sonuç bir sürü mesep yüzlerce tarikat hepsi okuyup anladığını sandığı gibi anlatıyor ve sonuç çalmanın sevap olduğu adaletsizliğin bir kural olduğu kul hakkı yemenin bir mecburiyet olduğu 7 yaşındaki bir kız çocuğu ile evlenilebilir diyen bir sonuç ortaya çıkıyor.
Atatürk benim Türk milletine 2 emanetim var dediği biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri CHP, sidir demiş
Peki, biz ne yaptık Türkiye Cumhuriyeti bir ip cambazı gibi gerici çukuruna düşmemek için çabalar halde, diğeri CHP anlatmaktan bile utandığım hale geldi Atatürk, ün ilkelerinin hangisini kapı gibi sahip çıkılıyor sadece atamızın Adı dillerde kaldı Mustafa Kemalin Atatürk, ün partisi o kadar.
Yazık 
Aslanlar dünya kurulduğundan beri var ceylanlar da var kimse bizi yıkmaya çalışmıyor sadece aç gezmeyi sevmeyen aslanlar var onlara yem olmamak için çok hızlı koşan aslana yem olmayan bir ceylan olmalı ya da aslan olmalıyız nasıl mı yazdık ya bilimle ilimle okumayla araştırmak ile
Kıssadan Hisse
1892-1984 yılları arasında yaşamış alman rahip Yahudilere karşı soykırıma karşı olmamış ve daha sonrasında pişmanlığını dile getirmiş.
Nazile önce komünistler için geldiler bir şey demedim çünkü komünist değildim.
Sonra Yahudiler için geldiler bir şey demedim çünkü Yahudi değildim.
Sonra Katolikler için geldiler bir şey demedim çünkü ben Katolik değildim ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde benim için bir şey diyen kalmamıştı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kanun Göçer Arşivi