MHP lideri partisinin baraj kaygısını hissetti ve erken manevra ile 2019 seçimleri öncesi 'ittifak' açıklamasında bulundu.
MHP seçimlere tek başına girer mi girmez mi bilemeyiz.
Ancak şunu çok net biliyoruz ki; MHP 2019 seçimleri sonrasında da mecliste yerini alacak.
Hem de; tak-tak, tuk-tuk, tak-tak-tak, tuk-tuk-tuk, tak-tak-tak-tak, tuk-tuk-tuk-tuk...
Bu tak takları ve tuk tukları uzatabilriiz.
Bunlar sayesinde MHP 2019 seçimleri sonrasında da meclisteki yerini koruyacak.
*
Nasıl mı?
Anlatalım.
*
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti ile ittifak yapan birden fazla siyasi parti oldu.
MHP.
DYP.
ANAP.
BP.
İP.
OP.
V.s.
Bu siyasi partilerden her bir 'tak' birisini temsil edecek.
Bir tak eşittir Adalet ve Kalkınma Partisi.
İki tak eşittir Milliyetçi Hareket Partisi.
Üç tak ve her rakam arttıkça ittifak yapan diğer siyasi partiler temsil edilecek.
*
Gelelim 'tak' takların hesaplanmasına.
İlk 'tak' ı vuran seçmen eşittir Adalet ve Kalkınma Partisi'ni temsli edecek. Bu şu anlama gelecek.
Diyelim ki toplam 10 milyon seçmen Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yönünde oy kullandı.
Parti logosuna tek 'tak' yani mühür kullanan kişi Ak Parti'li seçmen sayılacak.
İki 'tak' kullanan seçmen MHP.
Ve her tak hesabı böyle uzayıp gidecek.
*
Böylece toplamda oy kullanan on milyon seçmeni bu 'tak' taklar ayıracak.
Yani şayet MHP'yi iki 'tak' tak temsil edecekse böylece MHP'li seçmen sayısı da ortaya çıkarak milletvekili dağılımı ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP adına verilen oyların sayısı belli olacak.
*
Kusura bakmayın.
Bu yazıda ben ancak bu kadar anlatabildim.
MHP lideri Devlet Bahçeli her gece çalışarak ancak böyle bir sistem geliştirmiş.
İttifak sonucu hangi parti ne kadar oy aldı, kimin ne kadar vekil hakkı var, kimin – şayet alınacaksa- yüzde elli bir oyda ne kadar seçmeni var falan.
Böylece ortaya çıkmış olacak.
*
Seçimlere ortalama bir buçuk yıla yakın bir süre var.
Şayet bu süre içerisinde başka bir seçenek geliştirilmez ise 2019 seçimlerine 'tak' 'tak' ların damga vuracağını şimdiden söyleyebiliriz.
Yani seçim sloganları olarak 'Tak tak Bahçeli', 'tak-tak-tak Destici' gibi sloganlara şimdiden hazırlıklı olmak gerek diye düşünüyorum.
*
Peki ittifakın karşı tarafında bu sloganlara karşı ne gibi slogan üretilir dersiniz.
Onu reklamcılar bulsun diyelim ama bizim fikrimizi de sorarlarsa çok güzel sloganlar üretileceğini söyleyebiliriz.
Mesela; 'Dan dan Kılıçdaroğlu', 'Bam bam Akşener' falan gibi...



Bu arada içinde bulunduğumuz hafta '10 Ocak Çalışan Gazetciler Günü'nüne denk geldiği için.
Her ne kadar bugün 'Gazeteciler Günü' olmaktan çıkarak, gazetecilerin sorunlarını dile getirdikleri gün olmasına rağmen.
Bu özel günü anımsayarak bizleri mutlu eden, çiçek gönderen, ziyaretlerimize gelen, davetler, yemekler toplantılar düzenleyen tüm basın dostlarına teşekkür ediyorum.
*
İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği olarak artık gelenekselleşen, bu sene Küçükçekmece'de bulunan Paşa Garden Davet Salonu'nda gerçekleşen; '10 Ocak Çalışan Gazetciler Günü' gecemize katılım gösteren, onurlandıran, destek veren, başta meslektaşlarıma, İYGAD yönetim kurulu arkadaşlarıma, dernek üyelerine, mekanını bizlere açan Sayın Mustafa Erdoğdu dostuma, her zaman yerel basının yanında olan; CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Oruç Oymak, Bizim Beylikdüzü Vakfı Başkanı Halis Kahraman, DİSK İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı Adil Çitfçi, KAİ Federasyon Başkanı Gürsel İlgüz'e, İYGAD eski başkanları; Yavuz Kaynarca, Dilek Sırdaş, Muhlis Polat, Umut Veli Develi ve Ali Tarakcı, İstanbul Gazeteciler Dernek Başkanı Engin Köklüçınar, İstanbul Gazeteciler Dernek Başkan Vekili Mustafa Dolu, İstanbul Gazeteciler Dernek Başkan Yardımcısı Semih Hız, İstanbul Gazeteciler Dernek Genel Sekreteri Selçuk Onur'a, gecemize güzel sesi ve ekibi ile renk katan Büyükçekmece Sanatçılar Dernek Başkanı Çılgın Metin'e çok çok teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum...