Sosyal medya diyeti

Sosyal medya diyeti
Aktif medya kullanıcı sayısı dünyada 3 milyar 200 milyon kişi, Türkiye'de ise bu rakam 51 milyon kişi. Araştırmalara göre internet kullanım amaçları arasında, sosyal medya kullanımı ilk sırada yer alıyor.

Aktif medya kullanıcı sayısı dünyada 3 milyar 200 milyon kişi, Türkiye'de ise bu rakam 51 milyon kişi. Araştırmalara göre internet kullanım amaçları arasında, sosyal medya kullanımı ilk sırada yer alıyor. Teknolojiye özellikle de sosyal medyaya olan bağımlılığın, artık birçok kişinin hayatının temelinde olduğu, kaçınılmaz bir gerçek. Yaşamımızda önemli bir yer tutuyor ve boş zamanımızın çoğunu ona ayırıyoruz, saatlerimizi harcıyoruz. Telefonlarımız tarafından ele geçirilmiş gibi onlarla adeta yapışık yaşıyoruz. Sokakta yürürken, yemek yerken, birisiyle sohbet ederken, çalışırken, spor yaparken bile gözümüz hep onda. Bu durumun bilmem farkında mısınız? 

Sosyal medya ağlarına ve uygulamalarına bakmadan kaçımız bir günü bitirebiliyor? Sabah uyanır uyanmaz yaptığımız sosyal medya kontrollerimizi, gece uyumadan önceki rutinimize de ekleyeli çok zaman oldu. Onsuz bir hayatı düşünemez olduk. Telefona aşırı bağımlı insanlar haline geldik. Peki anında iletişim kurmak bu kadar gerekli mi? Geçtiğimiz günlerde yaptığım" sosyal medya diyeti" sonrasında bana sorarsanız hiç de gerekli değil. Diyet günü, 24 saat boyunca SMS, telefon, sosyal ağlar, mail dahil olmak üzere iletişim kurabileceğim herşeyi kapattım. Meditasyon gibiydi. Gelen bildirimleri kontrol etmek bile meğer vaktimin ne kadar büyük bir kısmını kapsıyormuş. 
Düşünün; kontrol edecek, yakalayacak ya da takip edeceğin hiçbirşey yok. Telefonda harcadığınız tüm o saatleri hayatınıza katıyorsunuz. Hiçbir şey kaybetmiyorsunuz aslında. Telefonunuz uyarılarla doluyor sadece. Tek sorun o gün sosyal medyada dönen konulardan haberinizin olmaması. Beden, zihin ve ruhsal olarak kendinizi o kadar huzurlu, özgür ve dinç hissediyorsunuz ki. Bu diyeti herkese tavsiye ediyorum. Bence böyle sık sık ufak molalar vermeliyiz... Telefonsuz bir hayatta yapılacak ne çok şey var aslında. Yapmaktan keyif aldığımız birçok şeyi sadece telefonumuzdan ötürü yapmıyoruz. 

Söylenenlere göre sosyal medyadan uzak olunca genelde insanların yaptığı ilk şey kitap okumak oluyormuş. Bu açıdan baktığımızda bile katkısının önemini anlayabiliriz. Sosyal medya ile olan ilişkimizi tekrar gözden geçirmeliyiz. Kullanımı azaltmalı,aramıza belli bir mesafe koymalıyız. Çünkü çok büyük kolaylık ve çeşitlilik sunan bu telefonlar aynı zamanda olumsuzlukları da beraberinde getiriyor. Mesela günboyu yanımızdan ayırmadığımız için ekran bağımlılığı kaçınılmaz bir durum oluyor. Uzmanlara göre beyin teknolojiye bağımlı hale geldikçe akıl güçsüzleşiyor. Bu durum da düşünce sistemimizi, yargılarımızı, kararlarımızı ve duygularımızı etkiliyor elbette. Sosyal medyadaki her platformun da kendine has olumsuz yan etkileri ve duyguları varmış. Kıskançlık, hayatı kaçırma, küskünlük, yakın olmadığın insanların gündelik hayatlarını ve düşüncelerini öğrenmek, bilgi kirliliğinden dolayı strese maruz kalma, kendi işini, bedenini, yaşamını başkalarıyla kıyaslama gibi.

Sosyal ilişkileri zayıflatıp, konuşmaları daha sığ hale getiriyormuş. Telefonun titreşimi ya da çalması bile bir daha toplayamayacak kadar dikkat dağıtıcı olabiliyormuş. Dikkat bölünmesi de performansı ve akıl yürütmeyi olumsuz etkiliyor. Telefonumuzda zamanımızı boş yere çalan her şeyi silmeliyiz. Aklımıza düşünmek için daha fazla yer vermeliyiz. Sosyal medyanın hayatımızın önüne geçmesine izin vermeyelim. Zamanımızı keyif aldığımız, sevdiğimiz uğraşılarla, ailemizle ve sevdiklerimizle geçirelim. Üretken olabileceğimiz saatlerimizi sosyal medyada harcamayalım. Sosyal medyasız, teknolojiden uzak zaman geçirmek herkes için son derece gerekli ve zorunlu diye düşünüyorum...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.