Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Türkiye'de su efsaneleri?

Sevgili Okuyucular bugün üçüncüsünü sunduğum su efsaneleri tam da Dünya Su Günlerine denk geldi. Su konusu tüm doğa canlıları için olmazsa olmaz bir konu. Dünyanın su kaynakları gittikçe azalıyor, insanlar suyu hiç bitmeyecekmiş gibi kirletiyor, heba ediyor. Hâlbuki insan nüfusu hızla çoğalıyor. Çok idareli kullanmamız lazım. Şimdi Türkiye Su efsanelerinin üçüncüsünü veriyorum.
 

ABUİSLAH


Yavuz Sultan Selim sefere giderken geçtiği bugünkü Artvin yakınlarındaki köylerden askerleri için erzak ve su istemiş. Dağda bütün askerlerini dinlenmeye almış. Köy halkı ellerinde nesi var nesi yok tüm erzaklarını padişaha götürmüşler. Ancak köyün sözcüsü "Padişahım yemekleri getirdik. Ancak suyu dağa çıkartamadık. Suyumuzu çok uzaktan alıyoruz, köyümüzde suyumuz yok bizi affedin" demiş. Padişah köylülerin tüm erzaklarını askerlerine getirdiklerinin farkına vardığında çok memnun olmuş. Köylülere seslenerek "Askerlerime getirdiğiniz erzak beni fazlasıyla memnun etmiştir. Bu köy artık suyuyla anılacak." Diyerek kılıcını dağa saplamış. Padişahın kılıcını sapladığı yerden inanılmaz bir su fışkırmış ve köye doğru akmaya başlamış. Padişah köylülere seslenerek "Bu köyün adı bundan sonra Abuıslah (Islah edilmiş su) olacaktır." Demiş. O köye suyu getiren padişahlarının ismi verilen Sultan Selim dağından hala su akmaktadır.
 

ALTIN BOYNUZ


Bizanslı bir tarihçi, Marmara Denizi'ni Karadeniz'e bağlayan İstanbul Boğazı'nın bir kolu olan Haliç'in dibinde beyaz ve parıldayan bir kayanın varlığından söz eder. Tarihçiye göre boğazdan giriş yapan balıkların, o kayanın parlaklığından ürkerek yön değiştirip Bizantion burnuna yönelmelerine sebep olduğundan, Bizanslı balıkçılar kayanın olduğu yere "Altın Boynuz" adını vermişlerdir. Bir başka efsaneye göre ise Zeus, İo adlı bir kıza aşık olur ve onu karısı Hera'nın hışmından korumak için inek biçimine sokar. İnek biçimine giren İo kendisine musallat olan sinekten kaçarken İstanbul Boğazı'ndan da geçerek (ki bundan böyle "inek geçidi" anlamına gelen Bosphoros olarak anılmaya başlanır) Haliç'in bulunduğu körfeze gelir. Oradaki bir tepede dünya ya getirdiği kız çocuğuna Keroessa adını verir. Bu ad zamanla boynuz anlamına gelen Keras'a dönüşür. Ve güzelliğini anlatmak için "Altın Boynuz" adı ile anılır. Evet sevgili okurlar efsane deyince saten pek hakikatle, mantıkla pek ilişki beklenmez. Uzun araştırmalar sonrası elde ettiğim bu su efsanelerine burada son vereceğiz.

Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi