Tüzük kurultayı mı, hayal kırıklığı mı?

Cumhuriyet Halk Partisi, 9 - 10 Mart tarihlerine denk gelecek günlerde tüzük kurultayı yapacak.
Kurultayda, tüzük değişikliği ve kurultay yönetmeliği ele alınırken, genel başkanlık seçimi yapıp yapmamak delegelerin yarısından bir kişi fazlası imza verirse gerçekleşecek.
Ancak sıkışan tarihe ve muhalif genel başkan adayı Muharrem İnce'nin bu yönde bir girişimi olmadığı için bunun çok da mümkün olmadığı görülüyor.
Daha bir kaç hafta önce, CHP'nin 36. Olağan Kurultayı'nda Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçilmiş ve parti içi muhalefetten tüzük değişikliği için açıklamalar gelmişti.
Tüzük değişikliği aynı kurultayda neden yapılmadı tartışmalarını bir tarafa bırakalım, burada en çok konuşulması gereken durumun, daha fazla demokratik bir siyasi parti yönetimi için düşünülen tüzük değişikliğinin, gelen haberlere bakılırsa tam tersi değişikliklere gidilecek gibi görünmesi.
*
Tam da bu noktada dün içlerinde PM üyelerinin de bulunduğu, 48 milletvekilinin imzasının yer aldığı ortak bildiri yayımlanarak bildiride, “Ülkemiz Saray Rejimi’nin baskıcı, faşizan, Cumhuriyetin tüm değerlerine saldıran siyaseti sonucunda bir demokrasi yıkımıyla karşı karşıyadır. Buna karşı toplumun katılımıyla, Cumhuriyet değerlerine yapılan saldırıya cepheden karşı çıkan bir siyasi anlayışla, katılımcı demokrasiyi yüceltmek, tarihsel olarak bu değerlerin öncüsü Cumhuriyet Halk Parti’sinin sorumluluğudur. Bu tarihsel sorumluluk ışığında Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu demokrasi mücadelesinin daha etkin verilebilmesi, geçmişte yapılmış olan hataların tekrarına engel olabilmek için partimizin yapacağı herhangi bir tüzük değişikliğinin bu hususları mutlaka göz önüne alması gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.
*
Aslında bu bildiriyi imzalayanlar arasında bulunan; CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, İstanbul milletvekilleri Ali Şeker ve İlhan Cihaner, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, gibi isimler aynı zamanda içtüzük değişikliği teklifi hazırlayan isimler.
Ne yazık ki ortada dolanan bilgiler bu tüzük değişikliğinin hazırlanan tekliften daha farklı bir değişiklik olacağı yönünde.
*
Mesela teklifte şunlar vardı:
60 kişiden oluşan PM üye sayısının 80'e çıkarılması, il başkanlarının PM toplantılarına katılabilmesi, partinin her kademesinde seçimlerin çarşaf listeyle yapılması ve blok liste uygulamasının kaldırılması öngörülüyordu.
Oysa hazırlanan taslakta ise şuna benzer, anti demokratik teklifler olduğu öngörülüyor:
Parti üyeleri "üye" ve "destekçi üye" olarak ikiye ayrılıyor.
Üye tanımı "parti çalışmalarına aktif olarak katılan ve düzenli aidat ödeyen" ifadesi ile yapıldı. Parti seçimlerinde destekçi üyelere oy hakkı verilmezken, cumhurbaşkanı adayının belirleniş biçimi de tüzüğe yazıldı.
Taslağa göre, cumhurbaşkanı adayı seçmen yoklaması, önseçim, aday yoklaması ya da merkez yoklaması yöntemlerinden biriyle yapılacak. Yöntemi parti meclisi kararlaştırken, mevcut tüzükte tüm üyeleri genel başkan tarafından belirlenen merkez yönetim kurulu için parti meclisi'ne hak tanındı. Örgütlerden sorumlu, idari ve mali işlerden, hukuk işlerinden, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcıları ile genel sekreter ise genel başkan tarafından belirlenecek. Sayısı ve görev alanı genel başkan tarafından belirlenecek diğer üyeleri ise parti meclisi seçecek.
Önseçim ise en çok merak edilen başlıklardan biriydi.
Geri adım atılmadı ama tüzüğe kritik bir ifade eklendi.
Genel merkez yönetimi milletvekili adaylarının en fazla yüzde 15'ini önseçim olmaksızın belirleyebiliyor. Ancak yüzde 10'un altında oy alınan bölgelerin adayları, bu yüzde 15'e dahil edilmeden merkezden belirlenebiliyor.
CHP'nin bir milletvekili çıkardığı iller ile yüzde 10'dan az oy aldığı iller toplandığında sayı yaklaşık 50 civarında. Bu da önseçimin geriye kalan yaklaşık 30 ilde uygulanabileceği anlamına geliyor.
*
Belediye başkan adaylarının belirlenme yöntemlerine önseçim de eklendi. Ön seçimin merkez yoklaması veya aday yoklaması yöntemlerinden hangisinin uygulanacağına parti meclisi     karar verecek.
Mevcut tüzükte ise yüzde 33 olan cinsiyet kotası korundu. Gençlik kotası yüzde 10'dan 20'ye çıkarılırken, yaş sınırı da 30'dan 35'e yükseltildi.
Kurultaya ilişkin parti içi muhalefetin itiraz ettiği başlıklarda değişiklik öngörülmüyor.
Genel başkan adaylığı için yine delegelerin yüzde 10'unun imzası gerekecek. Olağanüstü kurultay çağrısı da mevcut tüzükte olduğu gibi, delegenin 5'te 1 imzası ile yapılabilecek.
Taslak tüzükte partiye üye olmayanlar, parti meclisi'nin onayı ile milletvekili adayı olabilecek.
Mevcut tüzükte partili olmayan milletvekili aday adayları parti meclisi'nin onayının ardından, merkez yönetim kurulu tarafından, parti üyesi yapılıyordu.
*
Taslakta bunlar yer alırken, imzaladıkları bildiri ile; 'Unutulmamalıdır ki; Demokratik bir Türkiye’yi var etmek için tek yol demokratik bir CHP’dir.' diyen 48 milletvekili hazırlanan tüzük taslağında CHP tüzüğünün anti demokratik bir parti yönetimine doğru adım attığını kaydettiler.
*
Peki bu değişikliğin CHP dışındaki toplumun tamamında yani partili olmayan yurttaşlarda karşılığı nedir diye soracak olursak.
Bir taraftan yaklaşık 16 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tek başına yönetiminden mennun olmayan kesim alternatif arayışlarını sürdürürken bu yönde CHP'den gelen haberler ile karamsarlığa kapılırken.
Diğer taraftan 16 yıllık yönetimden memnun olan kesim de ise bayram havası yaşanmasıa neden oluyor. Anlayacağın CHP'nin 9-10 Mart 2018 tarihinde gerçekleştireceği tüzük kurultayı, parti tabanında 'hayal kırıklığı' yaratmıştır...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi