Ülkemizde garip şeyler oluyor!..

Son günlerde ülkemizin ahvaline bakılırsa, o kadar garip şeyler oluyor ki şaşmamak şaşırıp kalmamak elde değil.

 Amerikalı bunaklardan birisisi Jeo Biden (Bidon) denen zat, sözüm ona mevcut iktidarı dolayısıyla Erdoğan’ı devirecekmiş. Bunu yaparken darbe yoluyla değil muhalefeti destekleyerek yapacakmış.

Bu lafları ABD’nin bunaklarından CO Bidon tam olarak belli olmayan 7 ya da 8 ay önce söylemiş. Söylenen bu lafları anladığımız kadarıyla ne iktidar ne de muhalefet duymamış. Ya da duymuşlar ama ne hikmetse susmuşlar.

Sonra uluslararası bilinen iki önemli ibadethane ve müze olarak kullanılan Ayasofya ve  Kariye’nin ibadete açılması sonrasında beklenen alaka istenildiği gibi olmayınca ABD’li Bidon’un hükümeti devireceği ortaya atılarak milletin dikkatine sunuldu.

Sonra iktidar ve muhalefet birbirlerini suçlamaya başladılar.

Muhalefet, bu laflar 7-8 ay önce söylenmesine rağmen, bu zamana kadar neden gündeme getirilmediği ileri sürülerek iktidarı eleştiri yağmuruna tutup Co Biden (Bidon)a da,

Sen kim oluyorsun ki, iktidarı deviriyorsun” diyerek salvolar attılar.

İktidar tarafından İletişim Başkanımız, “Bu konuyu bizim kadar sizde biliyordunuz. Siz neden sustunuz?” diye çıkışarak, “Anlaşılan o ki, Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin sendromudur” dedi.

Bu tartışmalar sürerken, Meclis eski başkanlarından Bülent Arınç, bu konuyla ilgili olarak, ABD’nin yöneticisi Turamp için, “O PKK ve YPG ye tırlarla silah verdi ve maddi yardımda bulundu. Bu nedenle ABD seçimlerinde Biden’in kazanmasını isterim. Bizi istemeyenin rakibi dostumuzdur” dedi.

Hal böyle devam ederken İktidar ve yardımcıları Kılıçdaroğlu’nun kurultayda söyledği ,”Biz dostlarımızla iktidara yürüyeceğiz” dediği lafları hatırlatarak, “Kılıçdaroğlu’nun dostları gün yüzüne çıkmaya başladı” demeye başladılar.

Vee doğalgaz müjdesi

ABD’nin ülkemiz yönetimine etkisi var mıdır yok mudur ola bir mi olamaz mı tartışmaları sürer ve sürüp gideceğe benzer bir durum yaşanırken, Cumhurbaşkanı ülkemizi heyecanlandıran doğal gaz müjdesini verdi.

Zonguldak açıklarında 3 bin 600 metre dipte 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi olduğu ve bu durumun ülkemizin gaz ihtiyacının 5 yılını karşılayacağı açıklandı.

Yene arkasından olumlu olumsuz laflar üretilmeye başlandı. Birileri “Ülkemiz yeniden uçuşa geçti. Artık gaz aldığımız ülkelere bile gaz satacağız. Avrupa bize muhtaç” diye sevinç çığlıkları atarken, öte yandan bu tür haberler 1950 ler den bu yana her iktidarın başvurduğu sansasyonlardır. 1957 yılında Menderes Tırakya da Türkiye’yi uçuracak petrol bulunduğunu açıklamıştı. Sonrasında da çeşitli iktidarların bu türden haberleri sıklıkla uçurduklarını belirtenler oldu.

Netekim önceki günkü Sözcü Gazetesinde bu iktidar döneminde, 2004 Akçakoca’da doğalgaz bulundu, 2006 Karadeniz’de doğalgaz ardından petrol umudu, 2007 Karadeniz’de petrol müjdesi, 2009 Sakarya’da doğalgaz bulundu, 2010 Karadeniz’de yeni doğalgaz rezervi, 2011 TPO Akçakoca’da petrol buldu, 2012 Petrol bulduk ama çıkaramıyoruz, 2013 Petrol ve doğalgazda yeni merkez manşetleri ile petrol ve doğalgaz bulunduğu haberleri verilmiş olmasına rağmen, bu güne kadar üretime geçilmediği belirtilmişti.

Günümüzde ise Cumhurbaşkanının müjdesi önceki manşetlere bakılarak, “Evet ülkemizde doğalgaz bulunması elbette çok iyi ama, bu gazı bu kadar derinlikten çıkarıp kullanıma sokacak teknolojimiz ve kaynağımız var mı” soruları sorulmaya başlandı.

Dikkatler müjdeyi verenlerin bu konuda detay vermediklerine çekilmeye başlandı.

Zafer Bayramı yasağı

Yukarıda belirttiğimiz garipliklerden daha önemlisi ise, Zafer Haftası ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’na getirilen yasak.

İlginç değil mi?

*Yüzbinlerce insanla Ayasofya Cami’isinin açılışı esnasında ve bir hafta sonra yine orada kılınan Cuma namazında pandemi yasağı yok. Zafer Bayramında pandemi bahanesiyle yasak var.

*Yine yüzbinlerce vatandaşımızla 15 Temmuz yıl dönümü törenlerinde, milyonlarca gencimizin girdiği üniversite sınavda pandemi yok, Zafer Bayramı kutlamasında yasak oh ne ala.

*Yine milyonlarımızı hem de pandeminin en hızlı şekilde yayılmasına sebep olan Kurban Bayramı’nda bir araya getir, sonrasında tatil yörelerini aç,  sonrasında virüs yayılmaya başlar ve artarken yasak yok. Zafer Bayramında pandemi yasağı  var iyi mi?

*Bu yasak daha önceleri de belirtildiği gibi Atatürk adını yok etmek için yapılan bazı yıkımlar ve sonrasında yapılan inşaatlarda olduğu gibi, ülkemizin kurulmasına sebep olan Zafer Haftası ve sonrasında gelen Zafer Bayramını ATATÜRK yaptığı onun anılacağı için bu yasak gelmiş olabilir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Dolu Arşivi