Özlem T. Akarken

Özlem T. Akarken

Unutulanlar olmamak dileğiyle

6. Dönem Toplu Sözleşme dönemi de bitti. Aslında çok unutulan çok dile getirilmeyen konular var ki; sanki diller sustu gözler görmez oldu.   Değişen hiçbir şey yok.  Her şey yerli yerinde mağduriyetler devam ediyor. Kurumların bel kemiği olan ama her zaman hak ettiğini alması için düzenleme yapılmayan  birçok meslek grubu var.

Her emekçi ,mesleğe başladığında yaşayacağı ayrımcılıktan elbette haberi yoktur.  Memur olmuş işçi olmuş fark etmez önemli olan ekmeğini kazanmaya başladığıdır. Unutulan düzenleme yapılmayan kamu kurum kuruluşlarında görev yapan yardımcı hizmetler sınıfını bugün kü köşe yazıma taşımak istedim .

Kamuda çalıştırılan yüzonbin  yardımcı hizmetler sınıfı var, diğer kamu görevlilerine nazaran en düşük ücrete tabi ve ek gösterge hakkı bulunmayan, ek gösterge hakkı bulunmadığı için emekliliği  kabus olarak gören çalışandır yardımcı hizmetler sınıfında çalışanlar.

3795 sayılı bazı lise okul ve fakülte mezunlarına unvan verilmesine dair kanunun 3’üncü maddesinde 02 Aralık 2016 tarih ve 6764 sayılı kanun ile yapılan değişikliklerle ‘’Teknisyen ,Tekniker, vb. ‘’ unvanı verilmiş olması ayrıca yükseköğretim kurumu ve birçok üniversite tarafından bazı  meslek /branşların yüksek öğrenim mezunlarının ‘’tahsil durumları itibariyle teknik bölüm mezunu oldukları hükmüne yer vermesi ve  657 sayılı kanuna göre Teknik Hizmetler sınıfında istihdam edilmeleri gerektiğine dair kararlar verilmiş olması bazı meslek / branşların örneğin müracaat memuru, resepsiyoncu, güvenlikçi gibi mesleklere sahip kişilerin istihdam edilenlerin kadroların çoğunlukla Genel İdari Hizmetler Sınıfında gösterilmesi, bazı meslek /branşların aşçı, kaloriferci/ısıtma ve sıhhi tesisatçı  gibi olanların ise kamu kurum ve kuruluşlarının çoğunlukla yaptığı görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında Genel İdari Hizmetler Sınıfı gösterilmeleri yardımcı hizmetler sınıfında görev yapanlara sınıf değiştirerek ek gösterge hakkına kavuşma beklentisi oluşturmuştur.

2016 yılında bir ışık doğmuş umut olmuştur. Çünkü Yardımcı hizmetler sınıfı olarak görev yapan kamu personelleri  işe girdikten sonra eğitim öğretimlerine katkı yapmış olmanın huzuruyla aldıkları diplomaları artık işe yaracağını değerlendirmişlerdir.

Unutulmamalıdır ki; 657 sayılı devlet memurları kanunu kapsamındaki 12 hizmet sınıfında ek gösterge alamayan tek sınıf olan Yardımcı Hizmetler Sınıfı , personelin ümitle beklediği ek gösterge hakkına dair toplu sözleşme maddelerinde yer verilmemesi, bu sınıfta çalışanların ümitlerini kırmış beklentilerini karşılamamıştır. Oysa ki toplu sözleşme maddelerinde ‘’çalışma yapılacak’’ ibareli birçok konuya yer verilirken yardımcı hizmetler sınıfı unutulmuştur.   Yardımcı hizmetler sınıfı personelin birçoğu yetiştirilebilmeleri için Mesleki Eğitim almakta , liselerde hatta üniversitelerde öğrenimini tamamlayarak diğer sınıflar gibi kamu hizmetinin yürütülmesinde ana faaliyet konusuna yönelik aslında destek hizmeti sunmaktadırlar. Bu nedenle öncelikle 657 sayılı kanunun 36. Maddesi olmak üzere mevzuatın her noktasına  işlenmiş olan yardımcı hizmet sınıfı ibaresinin aynı maddede düzenlenmiş olan ‘’Destek Hizmetleri Sınıfı’’ olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Diyelim ki; yardımcı hizmetler sınıfı isminin destek hizmetleri olarak değiştirilerek bu personele verilmesine yönelik yasal düzenleme yapılması mümkün görülmüyorsa ; Yardımcı Hizmetler Sınıfının 657 sayılı Kanun metninden kaldırılarak hizmetin yürütülebilmesi için mesleki eğitim alması gereken branşlardaki personelin ilgili branşlarına uygun diğer Hizmet Sınıflarına ( Örneğin: YÖK kararında belirtildiği üzere Aşcı branşındaki personelin Teknik Hizmetler Sınıfına )geçirilmesi  sağlanmalıdır. Hizmetin yürütülebilmesi için mesleki eğitim alması gerekmiyorsa ise  657 sayılı kanunun 36’ıncı madde Genel İdari Hizmetler Sınıfı başlıklı 1’inci bendindeki ‘’….bu kanunla tespit edilen diğer sınıflara girmeyen memurlar Genel idari Hizmetleri sınıfını teşkil eder’’  hükmüne istinaden ise Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmesi yapılmalıdır. Kanunlar açıkken   neden yapılmamaktadır? Yetkili sendikalar bu konuda bugüne kadar  ne yapmıştır?

Bugün şoför,  güvenlik görevlisi, terzi, berber ,aşçı, hasta kabul, evrak kayıt gibi kurumlarda farklı uygulamalara maruz kalıp  hem Genel İdari Hizmetler Sınıfında hem de Yardımcı Hizmetler Sınıfında istihdam edilen ; bunun yanında 3795 sayılı kanun nazarında Teknik unvan sayılan meslek/branşlara yönelik oluşan çelişkili idari uygulamalara son verilerek ,gelişen günümüz koşulları doğrultusunda yürütmüş oldukları hizmetlerin ve bu hizmetlere yönelik almış oldukları mesleki eğitimlerin karşılığı Hizmet sınıflarına geçişleri sağlanmış olacakken neden bir yasal düzenleme ya da kararname yapılmamaktadır. Yapılacak yasal düzenlemeyle sınıflar arasındaki eşitsizlik giderilerek ve az da olsa Yardımcı Hizmetler Sınıfı Destek Hizmetler Sınıfı yapılarak ek gösterge almaları sağlanacak ve fiili duruma aykırı hak kayıpları da önlenmiş olacakken  sessizlik devam etmektedir.

Hatta yardımcı hizmetler sınıfının mağduriyetleri görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı  ve sonunda yerleştirilecek kadrolarla giderilebileceği halde kurumlar buna da sessiz kalmaktadır. Bazı kurumların kurum idari kurul toplantılarında ise mağduriyetleri gidermek adına görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı yapılması imza altına alındığı halde sadece istek olarak çoğu kurumda kaldığını görmekteyiz. Ya da Sağlık Bakanlığında olduğu gibi Görevde yükselme ve Unvan Değişikliği sınavı başvuruları alınıp sonra pandemi var diyerek ertelenip sonunda ise yazılı ve mülakat sınavını görevde yükselme için yapıp atamaları yapılarak sonuçlandırdıkları  halde ancak daha dün ünvan değişikliği sınav sonuçlarını açıklama beceresi gösterebildikleri için kamu personeli mağdur edilmeye devam edilmiştir.Hatta bazı kurumlar barajı geçen kişilere mülakat yapmadan 100 puan verdiği halde pandeminin kahramanları Sağlık Bakanlığı personeline bu bile uygulanmamıştır. Yine Sağlık Bakanlığında yardımcı hizmetler sınıfı olarak görev yapanlar pandemi dönemi bile ek ödeme alamamışlardır.

Şair der ya;

Dağlara dedim ki

Benim acım geçecek mi?

Sesimi gözyaşımla bastırıp

Eğildim üzerine

Arılar eğildi

Selvi eğildi, su taşı eğildi.

Bana dedin ki

Dağlar ne bilsin ölümü

Onlar sadece yaşar

Şikayet etme, bak,

Ağlıyorsun ,özlüyorsun

Benimle konuşuyorsun

İçindeki kederi kaybetme

Yazdığın yazıyım ben

İçtiğin su

Sustuğun şarkı

Açtığın kapı benim

Kapattığın yalnızlık ben.

Yalnızlığa bırakmamak adına yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan personellerin mesai arkadaşlarımızın hak ettikleri haklarını almaları dileğiyle, mücadeleye devam….Unutulmamalıdır ki ;

’’HERHALDE DÜNYADA BİR HAK VARDIR VE HAK KUVVETİN ÜSTÜNDEDİR.’’

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özlem T. Akarken Arşivi