Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Ustalık

Geçenlerde okullar da dersler de bitti, oğlum alttan dersi kalmayınca yeni mezun mühendis olarak iş yaşamına geçmeden önce birkaç gün ailecek tatil yapalım dedik. Seçimden önce  bayramı da birleştirerek bir yakınımın  yazlığında tatile gittik
T.L.nin değer kaybetmesi, akaryakıt zamları ve diğerlerini geride bırakıp doğa ile iç içe olmak için arabanın marşına basıp yola koyulduk.
Aracı olanlar bilir yılda iki kere vergi vermenin dışında zorunlu trafik sigortası yaptırmak zorundasın. Alınan onca vergilerin nerelere harcadıklarını görüyoruz.
Yollarda ışıklandırma olmadığı gibi bakım ve onarım yapılan yerlerde işaretler yetersiz. Yeni yollarda çökmeler var.
Tatil kasabasında elektrikler gidip gelmekte, jeneratörler durmaksızın  çalışmakta.
Üç tarafı sularla çevrili ve dağlarında kar eksik olmayan ülkemde pet şişelerde su içiyoruz.
Güneş, deniz, temiz hava ve dağların yücelerinden gelen esinti anlık dahi olsa sizi gündelik sıkıntılardan uzaklaştırmakta.
Ama çok değil, akşamın karanlığı çökmeden telefona mesaj düşer tatilde bile olsanız toplumsal yaşamdan uzak kalamıyorsunuz.
***
Son günlerde toplumsal yaşamda çırak, kalfa, usta ile ilgili birçok söylem var.
İlgili kişiler bir birlerine ustalıklarını anlatacaklarına vatandaşlara nasıl iyi hizmet ederim yarışına girseler sanırım iyi olur.
Tabii ki beceriler / ustalıklar tartışılıp konuşulmalı.
Bu nedenle herkes yaşamında almış olduğu eğitim, bilgi birikimi, el ve ayak becerisini yıllar içinde kendine has özelliklerde katarak ustalaşır.
Usta olmak ayni işi başka yerde de yapmaktır.
Usta yaptığı işe canlılık ve hayat verendir.
Usta, var olan bilgi ve becerim bana yeter demeyip öğrenme azmi olandır.
Usta, yaptığı işi başkalarına öğretir.
Usta, “mahir” olduğundan başvurulan ve danışılandır.
Usta, yaşamı süresince örnek olmuş ve olmaya devam etmiş ve mütevazılığı  elinden bırakmayan kişidir.
Usta iyi bir öğretmen, komutan, bilim insanı, önder/imam dahası saygın kişidir.
Ustalık hep aynı kelimeleri konuşmayla, aynı yere çivi çakmayla olunsaydı Anadolu’ da ki eski bir söze göre“ bakmakla köpekler kasap olurdu” derler.
***
Dünden bugüne bilim teknik/teknoloji, toplumsal, ekonomik ve kültürel ilişkiler ihtiyaç/çıkar temelinde değişmekte.
Yasa/anayasa ve diğer yazılı ve yazısız kurallar toplumun bulunduğu koşula göre ayak direse de değişmek zorunda.
Değişimi toplumun yapısı belirler.
Haksızlığa boyun eğmeyip baş kaldıran ile her şeye kaderimiz deyip sessiz kalan toplumlar arasında mutlak fark olacaktır.
Ülkemizde istisnalar dışında güçlüden korkma ve kadere boyun eğiş ağır basmakta.
İktidarı/hükümeti kim elinde bulunduruyorsa değişim ona göre şekillenmekte.
Evet, yapılacak olan değişimde vatandaşın değil yönetimdekilerin istekleri ağır basacak ve hep birlikte göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi