Hükümet ortağı mı, destekçisi mi, bazılarının tabiriyle sitepnesi olarak da bilinen MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sürekli bir şeyler söylüyor.
Antalya toplantısında, partisinin sorunlarını görüşüp değerlendireceği yerde, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi gerektiğini ve bunun halkın vicdanını rahatlatacağını belirtti. Ayrıca partisinin aldığı yüzde 18.81 oy oranını Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum yılı ile birleştirdi. İyi güzelde Atatürk’ün gündeminde sürekli, hak, hukuk, adalet, millet, halk, devletin bütünlüğü, halkın huzuru, köylünün efendiliği vardı.
İktidar partisi ve ortağı işi gücü bırakıp İstanbul seçimlerinin peşine düştüler. İstanbul adayı, “Kaybedilmiş seçimin peşine düşülmez” derken iktidar partisinin başkanı ve İttifak başkanı, “Seçim ha seçim” diyorlar.
Şimdi bunların, “İstanbul yenilenmeli” dedirten gerekçelere bakalım.
Yüksek Seçim Kuruluna verilen dilekçede bahsedilen şaibelere bakar mısınız?
-KHK ile kamu hizmetinden men edilenler oy kullanmışmış.
İspatı var mı?
Elbette yok.
Bu seçmenlerin oyununu kime verdiği belli mi?
Değil.
KHK ile kamu hizmetinden men edilenler hakkında seçme ve seçilme hakkı yoktur şeklinde bir karar var mı?
Yok.
Diyelim ki var. Bu kişilerin oy kullandıkları kesin mi? Yine hayır.
Bir başka konu. KHK'lar uzun süre uygulandığına göre, söz konusu seçmenler 24 Haziran 2018 seçimlerinde oy kullanmış mıdır?
Belli değil.
Devlet adamı olarak bildiğimiz ve adı da Devlet olan Sn. Bahçeli, hukuk mücadelesinden bahseden Sn. Cumhurbaşkanımız, İstanbul seçimleri yenilenince değil, işte bunlar yapılınca vatandaşın vicdanı rahatlar ve huzura erer.

Seçilen ve yönetenler
Göreviniz ve TBMM yaptığınız yeminin gereği yapmak ve Cumhur denilen halkımızın huzuru ve mutluluğu için;
-Seçimler öncesinde beyan ettiğiniz vaatlerinizi yerine getirin.
-Hep beraber bir olun ve yüzde 15 lere gelen işsizlik sorununu mutlaka halledin.
-3600 ek göstergeyi sadece, polis, sağlıkçı, öğretmen ve din görevlilerine değil, tüm devlet görevlilerini ve emeklileri kapsayacak şekilde düzenleyin.
-Atanamayan öğretmenlerin atanmasını     sağlayın. 60-70 öğrenci ile eğitim yapan okulları rahatlatmak için yeni okullar ve derslik yapımına öncelik verin.
-Ülkemizin patates, soğan, saman ve bunlarla gündeme gelmesini engelleyin.
-Çiftçinin ve üreticinin toprağı ile barışmasını sağlayın ki, üretim artsın vatandaş varlık kuyruğundan kurtulsun.
-Halkı germeyin. “Öteki, beriki, sizden bizden” demeden halkımızı kucaklayın.
-Başını almış giden dövizin yükselmesini önleyin ki, halkımız en pahalı benzin kullanma utancından kurtarın.
-Terörle mücadele konusunda daha etkili     önlemler alınmalı.
-İltica ve göçmen konusuna gereken önem verilip, vatanlarından ayrı olan bu gurubun öz topraklarına dönüşleri konusunda gerekenleri yapın.
-siyaseti horoz döğüşü, takım taraftarı haline getirmek yerine, hizmet yarışı haline getirin.
-Cumhuriyetin kimsesizlerin kimsesi olduğuna göre, garip gurubaya sahip çıkın.
Akla gelen birçok şeyden bazılarını sıraladık.
Bunların yapılıp hayata geçirilmesi halinde vatandaş huzura erecek ve vicdanı böylece rahatlayacaktır. İstanbul Seçimlerinin yenilenmesiyle değil.

AYRICA;
İşçinin emekçinin bayramı olan 1 Mayısların rahatlıkla, huzur içinde, çalışanların yönetenlerin el ele kol kola olduğu ve bu güçle kutlandığı ve Taksim Meydanına girişlerin yasaklanmadığı günler gelince vicdanlar rahat olacaktır.
Nice Bir Mayıslar dileğimle..