Yarı cahil kör cahilden beterdir!

GÜZELİM ülkemde hergün yeni umutsuzluklara rağmen umut taşıyanlara bin selam olsun. O umutlar inanıyorum. İçinde bulunduğumuz bu kör karanlığı ve girdabıda ergeç bitirecektir. Ancak o günler kadar içinde bulunduğumuz durumları da iyi irdelemek gerekir. Bakınız dostlar! Bu iktidar ve gözlerindeki ışıkla övünen bakan Nebati; Nasreddin Hocanın borç ödeme fıkrası gibi, “model” uydurdu. Faiz inecek,Döviz kuru çıkacak,Cari açık kapanacak,Kur düşecek, Enflasyon gerileyecekti. Geçtiğimiz Eylül’den itibaren faizi indirdiler.Ama dediklerinin hiç birisi olmadı. Cari açık düşmek bir yana, yeniden şahlanmaya başladı. Finansmanı zorlaştı. Açığın finansmanı için bu yılın ilk dört ayında, 8 milyar dolara yakın rezerv yakıldı.Sadece cari açık değil, enflasyon da roket hızıyla uçuşa geçti. Türkiye;% 70 tüketici enflasyonuyla dünya üzerinde ilk beşe, % 122 üretici enflasyonu ile dünya şampiyonluğuna yükseldi. Enflasyondaki bu hızlı artış, kurdan gelen rekabet gücümüzü de alıp, götürdü. Faizleri düşürerek, faiz yükünü düşüreceğiz diye yola çıkanlar faiz harcamalarını patlattı.Tarihimizde ilk kez iç borca ödenecek faiz, anaparayı aştı. KKM ile milletin sırtına olağanüstü yük yüklendi.Sırada süper faizli bonolar var. Bir de bununla milleti ezecekler.Göz göre göre, insanların gözünün içine baka baka ülkeyi batırdılar. 40 sene önce yağ kuyruğu bekliyorduk diye ağlayan koyunlar 2022 yılında internet çağının genç insanlarını bitirdiler.

Ne var ne yok sattılar

DOSTLAR ! Şeker Fabrikalarını satıp Rusya'dan şeker ithal edecek kadar,Türk tütününü yok edip Amerikan tütünü ithal edecek kadar,Bir ülke nasıl çöktü bir bakınız.  Yerli tohum kullanana hapis cezası verip İsrail tohumuna teşvik verecek kadar milletine düşman olmak.Mazota , benzine , sigaraya , içkiye , çaya zam geldi ama üzülmeyin ; Bu iktidarın, bu saatten sonra Türkiye’ye vereceği tek şey; daha çok yoksulluk ve daha çok acıdır.Artık şaka gibi ama zama zam geldi. Yapılacak zam oranları %40 tan %100artırılarak zam zamına % 80 e çıkarıldı. Bakını ,Benzin 3 liraydı, 5 lira olmaz dedik. Oldu. 10 lira olmaz yok ya dedik,Oldu.15 olmaz artık dedik o da Oldu. 20 de olmaz artık yapmazlar dedik. Vallahi de yaptılar. 25 olmaz diyorken o da oldu Artık 30 olmaz diyoruz ama yine olacak korkarım.

Ne derlerse tersini yaptılar

BİR zamanlar birileri ne diyordu. Anımsatalım burada "Şimdi bizde bir adet var; Ülkede başımıza bir şey geldiğinde hemen dış güçler deriz. Ben buna katılamıyorum. Eğer bünyeniz güçlüyse, bünyede olan virüs, hiçbir şekilde size zarar veremez." Peki soralım mı 20 yıl boyunca bünyemiz neden güçlenmedi peki? Ve neden yatağa aç giriyoruz yada neden karnımız doymuyor. Dış güç işi değil beceriksiz yönetimdir..Bunun adı. Atatürk değerlerini, har vurup harman savurup şimdi ülkede satacak bir şey bile bırakamamaktır bunun adı DOSTLAR!

Tok açın halinden anlamıyor

SOFRALARINDA zencefilli somonlu suşileri, kornişona sarılı dana rozbifleri, ejder meyveli smoothilerle midede yumuşatanlar, yatmadan hazım için manda yoğurdu, kestane balı, Medine hurmasını, yulafla karıştırıp afiyetle mideye götürenler açlıktan ve açın halinden elbette anlamaz.Açlık sınırı 6 bin 18 lira.Yoksulluk sınırı 19 bin 602 lira.Asgari ücret 4bin 253 lira.

Siz ne için varsınız

TATSIZ aşa tuz neylesin,Akılsız başa söz neylesin.Kendilerini o kadar uyardılar. Akla davet ettiler.Ama nafile. Kuru tutmak için milyarlarca dolar rezerv erittiler. DÇM'den bozma KKM ile bütçeye milyarlarca liralık yük getirdiler. Sonuç:Kur gördüğü yeri unutmuyor.Borcun faizi, aslını aştı."Faiz sebep enflasyon neticedir" safsatası çok acı bitti.Bu safsatayla milletimizin ödeyeceği faiz, 1 trilyon 35 4milyar lira arttı. DOSTLAR ! Gençlerimize verilmeyen burslar, Çiftçimize verilmeyen destekler, Sanayiciye verilmeyen teşvikler,Faiz lobilerine gitti.Bunları Düşünün!

Bu ülkede ev araba alamazsın tatile gidemezsin evlenemezsin kiraya bile çıkamazsın iş kuramazsın iş bulamazsın gezmeyi sinemayı dışarda yemek yemeyi bırak daha evine et ekmeğine peynir çayına şeker efkarına alkol derdine  sigara bile alamazsın.Düzeniniz Batsın.

Köyüne gidemeyene uzay yolu

VATANDAŞLAR bilet paraları pahalı olduğu için bayramda dahi memleketine gidemezken; Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir vatandaşın uzaya gönderileceğini müjde gibi duyurdu. "Uzaya değil, biz köye gidemiyoruz" diyen halk, "Bırak uzayı, milleti önce köye göndersinler. Kaç lira bilet? Uzayı bırak, uzayı geç. Millet ekmek bulamıyor. Burada insanların parası yok, yalvarıyor memlekete gitmek için" diyerek tepki gösterdi. Halk geçim derdiyle boğuşurken, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan dikkat çeken bir açıklama geldi.

ERDOĞAN,Uzay Programımız çerçevesinde bir Türk vatandaşının Uluslararası Uzay İstasyonuna gönderilmesi sürecini resmen başlatıyoruz. Hiç şüphesiz bu milli bir görev olacak. Başvurular arasından çekilecek ve seçilecek iki aday bilim elçimiz olarak uzaya çıkış süreci için gerekli tüm eğitimleri alacaklar. Eğitimlerin sonunda bu iki adaydan biri üstlendikleri tarihi görev için 2023 yılında Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilecek” ifadelerini kullandı.

VATANDAŞLAR ; gündemlerinde uzay yolculuğunun yer almadığını, önceliğin ekonomi olduğunu ve kendileri için açıklanacak gerçek müjdenin kendilerine yardım edilmesi olacağını dile getirdi. Vatandaşlar Uzaya değil, köye gidemiyor. Bırak uzayı, milleti önce köye göndersinler. Kaç lira bilet? Uzayı bırak, uzayı geç. Oraya gitmek bir yalan. Millete yalan olarak duyuruyorlar. Uzaya gidilecekmiş! Millet ekmek bulamıyor. Nasıl olacak bu?

İNSANLARIN parası yok, yalvarıyor memlekete gitmek için. Onu memleketine göndersinler ilk önce de sonra giderler uzaya! Uzayı değil, bu memleketin ekonomik krizi var, onu düşünsünler. Fiyatlar almış başını gitmiş. Milleti rahatlatacak şeyleri konuşacaksın! Böyle konuşma mı olur? Böyle bir şey yok…Uzaya gidecekmiş… Ne uzayı? İstanbul’dan Edirne’ye gidemezsin, ne uzayı? Uzaya değil, geriye doğru gidiyoruz. Ne uzayı? Çok güzel müjdeydi! Herkes sevincinden oynuyor bak! Millet acından ölüyor ya. Ekmek topluyorlar çöpten. Oraya vereceği parayı millete göndersin..

Üç simitle bir gün

VATANDAŞLAR işe gelirken 3 otobüs kullanacağına tek kullanıp geri kalan mesafeyi (3km) yürüyor ve 3 simit alıyor . 1 kahvaltı 2 öğle yemeği 3 akşam üzeri yiyerek ayakta durmaya çalışan bir asgari ücretli, soruyorur "Ben açmıyım tok mu" Şimdi deniyor ki - “Yaptığımız zamlarla o işleri de hallettik” Bu  ne demek?  Göz göre göre, insanların gözünün içine baka baka ülkeyi batırdılar. 40 sene önce yağ kuyruğu bekliyorduk diye ağlayan koyunlar 2022 yılında internet çağının genç insanlarını bitirdiler.Size tek bir oy atmış kim varsa daha beter olsunlar.

Tarihten ders almalıyız

UNUTULMASIN Kİ  Almanya'da Hitler faşizmini getiren olayların başında 1. Dünya Savaşı sonrası başlayan yoksullaşmaya karşı verilen yanlış tepkiler vardır.Halkın gerçek gündemi ekonomidir, yoksullaşmadır. Bu konuda da tüm sorumluluk AKP iktidarındadır.Ekonomik krizi unutturup halkı birbirine düşürmeye çalışanlara prim vermeye gerek yok.

Krizi unutturamazlar

ÜLKEMİZ için ,insanlarımız için doğruları söylemeye devam etmemiz gerekir. Kısır polemiklerle,krizi unutturmaya çalışanlarla kaybedecek vaktimiz yok.Yolumuza bakalım.

DOSTLAR ! Kola içmek lüks, çay içmek lüks, bira içmek lüks, sigara içmek lüks, kahve içmek lüks, cafeye gitmek lüks, lokantaya gitmek lüks ,köye tatile gitmek lüks, kıyafet almak lüks, sinemaya gitmek lüks, et yemek lüks, PEKİ SORUYORUM ? Bu ülkeyi yönetenlere siz neden varsınız  Her şeye her sabah zam geliyor. Biz maalesef susuyoruz, yeterince tepki veremiyoruz. Bi gaflet mi? Uyuşukluk mu?Ne bilmiyorum ama cidden artık yeter! İnsanlar aldığı maaşın tamamını vergi olarak ödüyor. Geçmişte yaptıkları hataların bedelini şimdi vatandaşa ödetiyorlar!

YİNE  zam geldi ve benzin 25 TL oldu.Geçen sene aynı tarihte benzin 7,79 TL idi.1 yıllık artış oranı %222Ama yıllık enflasyon oranı %70 Yalanınızı sevsinler. Sadece bir yılda Benzin 3 kat.Süt ürünleri 3 kat. Evler ve kiralar 3-5 kat. Arabalar 2-4 kat. Ekmek 4 kat .Beyaz et 4 kat .Kırmızı et 4 kat zamlandı. Peki senin maaşın ne kadar zamlandı? %30-40. Sonra da halkımızı enflasyona ezdirmedik diyorlar. (!) Aç yatağa giren yok abartmayın diyorlar. Onlar ki hayal aleminde yaşıyorlar.

Ülkece faizzede olduk

83 milyonu bu koskoca milleti resmen faizzede yaptılar. Ülkenin en büyük faizcisi oldular. Bakın DOSTLAR ! Bu ülkede insanca yaşamak lüks değildir. Üç kuruş para biriktirip bir hafta tatil yapmak lüks olamaz. Bir karpuzu dilim yerine bütün almak lüks olamaz.İnsanların buzluğa et değil, ekmek koyması kader değil. Hele hele elektronik eşyaları hiç saymıyorum. Akıllı telefon, bilgisayar, oyun konsolunu hiç saymıyorum. İnsanlar paha biçilmeyen eser gibi bakıyor. İnsanlar bunların kötü dediğdi dönemlerde kredi çeker araba alırdı, ev alırdı, düşük taksitlerde öderdi. Şimdi ise insanlar günlük ihtiyaçlarını karşılamak, yağ almak için kredi çekiyorlar.Krediyle ekmek alıyorlar. İnsanlar neredeyse içtiği çayın parasını kredi kartıyla ödemeye kalkıyor. Milleti aldatmayı bırakın. İnsanların karnını yalanlarınızla doyuramazsınız.

BUNLAR döviz krizini de borç krizini de patlattılar. Sonra da krizleri bu milletin kucağına bıraktılar. Çiller’e bile rahmet okuttular. Ülkeyi borç-faiz sarmalına soktular. Partili, taraflı cumhurbaşkanının ilk icraatı ne oldu?  Merkez Bankası'nın yıllardır biriktirdiği dövizi arka kapıdan cayır cayır yaktı. Damatla el ele verip yaptı. Tam 130 milyar dolar. Koskoca Cumhuriyet tarihinde Hazine'nin 95 yılda yaptığı borcu 2 senede ikiye katladılar.

Sağlık sistemi de çöktü

HEPİMİZİN, gözü önünde sağlık sistemi çöküyor. Alınamayan randevuların, konulamayan teşhislerin, yapılamayan ameliyatların, bulunamayan ilaçların, göç eden hekimlerin, temizlenmeyen hastane tuvaletlerinin ülkesi olduk. ‘Ben imza atmasaydım olur muydu?' diyor. Marifet tek imzadaysa at bir imza da sağlık sistemini düzelt bakalım.

Geriye doğru çağ atladık

İKTİDAR, son yıllarda açtıkları hastanelerle, sağlık sistemine çağ atlattıklarını savunuyor ancak vatandaş yetersiz sağlık hizmetinden yakınıyor. Vatandaşlar, "Eskiden erken kalkıp hastaneye geliyorduk ama en azından aynı gün içinde işi bitirebiliyorduk. Şimdi randevu düşürebilirsek... 'Doktorlar yurtdışına gitsin' demekle olmuyor. Geriye doğru çağ atladık" sözleriyle isyan etti.

SON dönemde göz, diş ve cildiye başta olmak üzere bazı bölümlerden randevu almak neredeyse imkansız hale geldi. Vatandaşlar günler, haftalar hatta aylar sonrasına ancak randevu bulabiliyor. Ancak hal böyleyken Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere iktidar sözcüleri, yeni ve büyük hastaneler açmakla övünüyor; Türkiye’nin son 20 yılda sağlık alanında çağ atladığını savunuyor.

İNSANLAR randevu alabilmek için 1.5-2 aya yakın bekliyor. Bir kere göz bölümünden randevu almak olanaksız. Türkiye’nin sağlıkta çağ atladığı söylemine  ise yurttaşlar  "Geriye doğru atladığı doğru. Her doktorun kapısının önünde 100 hasta var, hangi birini sağlıklı şekilde muayene edecek"yorumunu yapıyorlar.


 

SON SÖZÜMÜZ Ülkem insanının durumuyla ve cehaletle ilgili. İlki Karl Marx'tan "Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır." Diğerleri ise ulu önder Gazi Mustafa Kemal Ataürk'ten "Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. - Mustafa Kemal Atatürk".. Bir digeri ise "Gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla olur. Cehalet kaldırılmadıkça toplum yerinde kalıyor demektir, yerinde duran bir şey ise geriye gidiyordur. - Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi