Sevgili Okuyucularımız geçen yıl yazmıştık. Bu konuyu nerdeyse her yıl tekrarlıyoruz. Yazdıklarımı üniversitelerimizin konuyla ilgili hocalarından alıyorum. Söylenenleri bir bir yaşıyoruz. Ama yine doğru dürüst önlemler alınmıyor. Araştırmalar doğru çıkıyor. Bu konuyu bir kere daha sunmak istedim çünkü sorumlusu biz insanlarız. 2000’li yılların ortalarında Newsweek Türkiye Dergisi, yaşanan sel felaketlerini mercek altına almıştı.

O tarihlerde ben bu yazılanlara inanmamıştım. Ama nerdeyse sık sık benzer haberler, geldi. Derginin açıkladığı araştırmaya göre Türkiye, sıra dışı yağışların artacağı 30 yıllık bir sürece giriyor. Yani biz seller ülkesi olacağız. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) önümüzdeki 50 yılda, 10’ar yıllık dönemler halinde, Türkiye’deki yağış eğiliminin nasıl olacağını gösteren hesaplama ve bilgisayar simülasyonlarına göre 2011’den itibaren bu yağışlı döneme girilecek deniyordu. Nitekim Silivri ile başladı dönem.

Türkiye’de metrekareye düşen yağış miktarı bu dönemle yükselecek, 2021-2030 arasında yağışlar daha çok olacak. Yağışlarla beraber sıcaklıklar da artacak, bu artış buharlaşmayı da artıracak. Yağışların yanı sıra Türkiye, “dengesiz iklim”e girecek. İstanbul seli gibi pek çok tuhaf, korkutucu ve tehlikeli doğa olaylarıyla karşılaşacağız. İTÜ’nün hesaplamaları, 24 saatte metrekareye 20 kg (çok aşırı) ve 10 kg (aşırı) yağışlar düşecek günler üzerinden yapıldı. Mavi rengin tonunun artması, her yıl içinde metre kareye 20 ve 10 kg yağış düşecek günlerin fazlalaşacağı anlamına geliyor. Yağışlar ağırlıklı olarak Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde nüfusun biriktiği kıyı kesimlerinde yoğunlaşacak. 20 ve 10 kg yağış, oran olarak az gözükse de bu aldatıcı. Yağmurların sıra dışı (kısa sürede ve aniden) yağma ihtimali çok daha yüksek ve gerçekçi.

Bu da yeni sellere sebebiyet verebilecek bir tablo anlamına geliyor. 2011-2022 Marmara, Akdeniz ve Karadeniz’e dikkat. Önümüzdeki ilk 10 yılda 24 saatte metrekareye 20 kg ve daha çok yağış düşen günler, bu güne oranla 3-4 gün artacak. 2021-2050 yıllarını kapsayan ikinci 10 yıllık dilimde yağışlar daha da artıyor. Metrekareye 20 kg yağış düşecek gün sayısı 4-5 güne çıkıyor. 2041-2050 döneminde ise kuraklık ortalığı kavuracak. Özellikle Ege ve Akdeniz sahil şeridinde neredeyse tüm yağışlar metrekareye 10 kilogramın altına düşüyor.

Bir sevindirici bilgi ise 2041-2050 yıllarını kapsayan dördüncü 10 yılda Akdeniz ve Ege sahil şeridinde kuraklık belirtileri devam etse de, Türkiye genelinde yağışlı günler kısmen geri dönüyor. Bu günlerde doğu Karadeniz, doğu Anadolu, İç Anadolu seller yaşadı. Bu bilgilerden sonra bize düşen iş ağacımıza, toprağımıza, suyumuza, havamıza daha sıkı sahip çıkmamız. İnşallah önümüzdeki yıllar bunları getirir. Sağlıklı kalmanız dileklerim