Yasak elma

Yasak elma diye başladım ama Adem ve Havva’dan bahsetmeyeceğim. Yazacaklarım, televizyon ekranlarında gösterilen”Yasak Elma”dizisi hakkında. Basında sıkça gündeme gelen, birçok habere konu olan bu dizi hakkında çok şey konuşulunca bende bir bakayım dedim. 
    ***
Son yıllarda bizim televizyon dizileri ortadoğu, balkan ve arap ülkelerinde çok rağbet görüyor biliyorsunuz. Hatta bu ülkelerde yaşayanların çoğu; Türkiye’yi ziyaret etme imkanını henüz bulamamış olanlar, bizim yalılarda, havuzlu villalarda ve boğaz manzaralı evlerde oturduğumuzu zannediyorlar. Ve erkeklerimizin hepsini artis gibi yakışıklı, kaslı, her türlü sporu yapan insanlar olarak... Ne düşünsünler ki başka, o dizileri izledikten sonra? Maaşallah bazı dizilerde bir bakıyorsun, adam süper yakışıklı, akıllı işadamı, zengin, romantik, üstüne üstlük her sporu yapabiliyor, birkaç yabancı dil biliyor, daha daha enstrüman bile çalabiliyor! 
    ***
Şimdi, bu yasak elma dizisine geleyim. Şaşkınlıkla izledim! Adamın 3 karısı var. İkisi eski tabi, boşanmışlar. Son eşi kızlarından küçük. Çocukların hepsi babaları ile yaşıyor. Eski eşlerinin bakımını üstlenmiş, kiralarını, harcamalarını karşılıyor ama boşadığı kadınların evlenmesi hatta flört etmesi bile yasak! Kadınlar zaman zaman evde yemekte, davette bir arada olabiliyorlar. Her birinin de adamı yeniden kendilerine döndürme çabası var ki, öyle böyle değil. Ne entrikalar var aman aman... Bu nasıl bir şeyse! Seni istemeyen adamın etrafında neden dolanıp durur ki insan? Dönse ne olacaksa?
    ***
Dizi de, paranın getirdiği güç ve bu güce bağlı olarak son derece görgüsüzlük ve şımarıklık içinde herkes. Mesela; “kahve yap”,”çantamı getir”,”paltomu ver”...Rica ile kimse birşey istemiyor. Bütün arkadaşlıklar, ilişkiler sahte ve yapmacık. Yani yüze gülen, arkadan kuyu kazanlardan...Kimse birbirini sevmiyor. Kadınların hepsinin evinde hizmetli var ve hiçbiri yemek ve evişi yapmıyor. Pardon, sadece masaya hangi bardaklar konmuş onlara bakıyorlar. Bütün gün alışveriş yapıyorlar. Özel tasarım takılar kullanıyorlar. Sporlarını bile özel hocalar eşliğinde yapıyorlar. Çocuklar okula giderken mutlaka özel şoför ile gidiyor. Çocuğun arkadaşları parasız ve kötü! Ya hırsızlık yapıyorlar, ya dolandıcılık...(paran yoksa sen busun gibi!)
     ***
Şimdi şu örneği iyi okuyun. İzleyenler zaten kriterini yapmıştır. Bu adamın çocuğu, o serseri arkadaşlarına uyup babasının arabasını gezmek için kaçırıyor. Kaza yapıyor ve bir kadını yaralıyor. Karakola baba geliyor ve onu kurtaracağını söylüyor. Nasıl mı? Tabi ki özel soförü suçu üstlenecek...Hem de tereddütsüz! Ancak, yaralanan kadının ailesine para teklifi yapılıyor, onlarda kabul ediyorlar. Çocukta kurtuluyor, soförde... Ama daha sonra kazazede aile bakıyor ki adam zengin, daha ne kadar koparsak kardır diye daha fazla para için şantaja başlıyorlar. Zengin de kötü, fakir de.
    ***
Nasıl dizi ama, size de bir şeyler çağrıştırdı mı? Senaristler böyle uygun görmüşler yazmışlar ama ben bu diziyi dışardan satın alıp televizyonlarında gösterenlerin bizimle ilgili ne düşündüğünü çok merak ediyorum. 
Sevgiyle kalın  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi