Önce Sen İnan

“Duyan duymayana duyursun; uyanan uyanmayanı uyandırsın.” demişler. Ya da şimdi dendi. Hep birlikte uyanmaya, büyümeye ve idrakımızı kuvvetlendirmeye devam ediyoruz.

The Secret (Sır) kitabı ve bir çok spiritüel ekolün dört koldan yayılmasıyla birlikte bireylerin de bu alanlara ilgisi artmaya başladı. Biraz moda olduğu için, biraz sıkıntı ve çaresizlik hissinden, biraz da gerçekten deneyimleyip faydasını gördükleri için.

Benim spiritüel pratiklere bakış açımsa bir noktaya kadar faydalı olacakları yönünde. Kendim de bir yoga eğitmeni ve spiritüel hayat koçu olarak bu pratiklerin fazlasıyla içindeyim. Materyal dünyaya sıkı sıkı tutunmuş kişilerde, -onların da isteği varsa çok yol kat edilebiliyor ve hayata direnmek yerine hayatla şekillenmeyi ve dalgalanmayı öğrenmeye başlayabiliyorlar.

2.jpeg

Ancak tabiiki de bu pratiklerin hiçbirisi sihirli değnek değil. Örneğin yoganın iç dünyasını anlamayan birisi için bu sadece kültür fizik hareketleri olarak kalacaktır ya da enerji çalışmalarına kalben inanmayan birisi için reiki ya da bio enerji sadece masaj gibi bir şey olacaktır.

Bu aynı şuna benziyor; hastalığı olan bir kişiye kesin çözüm tedavisi uygulanır ancak kişi yine de iyileşmez. Çünkü iyileşmenin, arınmanın, gelişmenin ana zemini zihindir. İstediği kadar diyet yapsın yine de kilo veremeyen insanları düşünün… Zihin neye inanırsa o gerçek olur; yani spiritüel pratiklerden fayda sağlamak için de önce inanmak gerekir.

İnanmadığınız zaman da bu pratiklerle bedeniniz, kaslarınız gelişebilir, nefesiniz düzenli ve verimli hale gelebilir, anlamsız bir huzur ve rahatlama hissiyatı içine girebilirsiniz. Bir de inanmayı ve hissetmeyi deneyimleseniz o zaman tam verim almaya başlarsınız.

Konu ne olursa olsun, istediğiniz bir şeyi gerçek kılmak için öncelikle zihninizle ve kalbinizle buna inanmalı gözünüzde o anı canlandırmalı sonra da pratiklere başlamalısınız. Bu sebeple her dinde ya da her pratikte niyet önemlidir.

“Ameller niyetlere göredir.” denir. Bu söz bile niyetin yani inanmanın ve zihinde canlandırmanın önemini gösteriyor.

1.jpeg

Şimdi zihninizde arındığınızı, iyileştiğinizi, blokajlarınızdan, fazla kilolarınızdan ya da hastalıklardan kurtulduğunuzu canlandırın; o ana gidin ve o günü zihninizde deneyimleyin. İşte bu niyettir!

Zihinde niyet gerçekleştiğine göre şimdi sizinle bunun pratiklerini paylaşabilirim. Frekansını yükseltmek isteyenler ve arınmak isteyenler için pratik mini bir liste yaptım.

Haydi başlayalım…

  • Haftada en az bir kere çıplak ayak kumda, çimende ya da kumsalda 5-10 dakika yürüyün ya da dikilin.
  • Her gün yeterli miktarda su içtiğinizden emin olun.
  • Her gün el, bilek, yüz ve başınızın tepesini yıkayın ya da sulayın. Yani bir nevi abdest alın. Su elementi vücudunuzdaki dört elementin dengesi için çok önemli.
  • Popüler kültür müziklerini dinlemeyin. Yüksek frekanslı, arındırıcı, sözsüz ya da sözleri doğadan, barıştan ve güzellikten beslenen müzikleri dinleyin.
  • Korku, aksiyon, gerilim; içinde kavga, cinayet, şiddet, gerginlik olan filmleri izlemeyin. Video izlemek istiyorsanız doğa içinde çekilen harika videolar mevcut; drone videoları gibi… İlla film izlemek istiyorsanız hayal gücünüzü ve çocuksu yönünüzü kuvvetlendirecek çocuk filmleri izleyin.
  • Sürekli dert yanan, dedikodu yapan, negatiflikten beslenen insanlarla aranıza mesafe koyun. Görüşmeniz gerektiğinde bunun bilincinde olarak görüşün.
  • Kimsenin kalbini kırmayın, kimsenin kalbinizi kırmasına izin vermeyin. Siz başka birinden ne daha üstünsünüz ne de daha aşağıda.
  • Özünüze, yüksek benliğinize güvenin. Onunla bağlantıya geçebilmek için meditasyon yapın. Sabahları berrak bir zihinle yapacağınız 10 dakikalık bir meditasyon bile sizde yeni kapılar açmaya başlayacaktır.
  • Her gün hareket edin. Bu 15-20 dakikalık bir yürüyüş de olabilir; temizlik, gym, dans, ip atlama, yoga ya da namaz da olabilir. Bedeninizi hareket ettirmenin bir yolunu bulun.
  • Evinizde güzel kokular olsun; kokulu mumlar, tütsüler ya da aroma yağlardan faydalanabilirsiniz. Koku sandığınızdan daha önemli.
  • Daha çok yeşillik, sebze, meyve yemeye çalışın. Ağırlık yapan hayvansal gıdalardan ya da paketli market ürünlerinden uzak durmaya çalışın.
  • İçtiğiniz içeceklere özen gösterin. Asitli içecekler, alkol ve kahveden uzak durmaya çalışın. Kahve yerine yeşil çay, papatya çayı, matcha latte ya da arada bir saf kakao içebilirsiniz.
  • Her gün uyandığınızda gülümsemeyi unutmayın. Aynaya baktığınızda “Seni Seviyorum” deyin.
  • En önemlisi ne olursa olsun bir insan olduğunuzu; hatalar yapmış ya da yapacak olabileceğinizi kabul edin. Her gün yeni dersler çıkartarak ilerlediğiniz ve büyüdüğünüz için kendinizi takdir etmeyi unutmayın.

Siz kendinizi sevmeye ve değer vermeye başladıkça evrende sizi sevmeye ve değer vermeye başlayacaktır.

Sevgiler..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dilé Luna Arşivi