Yeni sistem neler getirecek neler götürecek?

Bugünden itibaren artık Türkiye Cumhuriyeti yeni bir sistem ile adına Türk Usulu Başkanlık da denilen, 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi' ile tanışıyor.

Dün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yemin etmesi ile yürürlüğe giren yeni sistem, Türkiye için birçok anlamda değişim getiriyor.

İlk akla gelen değişiklikle, Türkiye'de Cumhuriyet dönemi boyunca işleyen başbakan ve bakanlar kurulundan oluşan hükümet sistemi son bulacak.

Yeni sistemle Cumhurbaşkanı Erdoğan hem yürütmenin başı olacak hem de Meclis dışından seçeceği bakanlar ile ülkeyi Saray'dan yönetecek.

Eski sistemde Bakanlar Kurulu'nda olan kararname çıkarma yetkisi de Cumhurbaşkanı'na geçecek.

Yine başta Anayasal yargı kurumları olmak üzere üst düzey bürokratlar da Saray'dan atanacak.

Cumhurbaşkanı Saray'da kurduğu 16 bakanlık, 9 kurul ve 4 ofis ile ülkeyi yönetecek.

Cumhurbaşkanı tek yetkili!

9 Temmuz 2018 tarihiyle birlikte Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu'ndan oluşan hükümet sistemi tamamen ortadan kalkarken, bununla birlikte sistemin tam olarak ne şekilde değişeceğinin henüz net olmadığını birçok hukukçu da söylüyor.

Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, ABD'deki başkanlık sistemi ya da Fransa'daki yarı başkanlık sistemi ile derin farklılıklar içeriyor.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem yürütme hem yargı hem de yasama alanlarında gücünü pekiştirdi.

Hem parlamenter rejimlerde hem de başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde demokrasinin işleyebilmesi için kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, tarafsız yargı gibi kriterlerin işletilmesi de gerekiyor.

Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise tek adamın tercihleri ağır basıcak ve biraz daha denetlenemez bir otorite düzeni Türkiye'yi bekliyor olacak.

İşte birkaç başlıkta yeni sistem:

Başbakanlık makamı kaldırılıyor ve yürütmeye ait tüm yetkiler cumhurbaşkanına aktarılıyor. Cumhurbaşkanı hem devletin hem de hükümetin başı oluyor.

Cumhurbaşkanı bakanları, üst yargının birçok üyesini, üst düzey çok sayıda bürokratı ve sayısı yasal düzenlemelerde belirtilmeyen cumhurbaşkanı yardımcı ya da yardımcılarını atama yetkisine sahip oluyor.

Bütçeyi hazırlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gönderme yetkisi de cumhurbaşkanına geçiyor. TBMM’nin, cumhurbaşkanı tarafından hazırlanan bütçe tasarısını reddetmesi halinde ise bir önceki yılın bütçesi yürürlükte kalmayı sürdürüyor.

Yeni düzenlemeler kapsamında TBMM ve cumhurbaşkanlığı seçimleri bundan sonra aynı gün yapılacak. Erken seçime gidilme kararı da hem TBMM hem de cumhurbaşkanı tarafından alınabilecek.

TBMM’nin erken seçim kararını ise beşte üç çoğunluk, bir başka deyişle üye tam sayısı 600’e yükseltilen mecliste 360 oyla alınabiliyor.

TBMM’ye cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açma yetkisi veriliyor.

TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun, yani en az 301 milletvekilinin vereceği önergeyle cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açılması talep edilebilecek, üye tam sayısının beşte üçünün, yani 360 vekilin oyuyla soruşturma açılmasına karar verilecek ve soruşturma açılmasının ardından Yüce Divan’a sevk için ise üçte iki çoğunluk, yani 400 milletvekilinin desteği gerekiyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi ise bu düzenlemelerin istikrar getireceğini savunuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, meclisin ve milletvekillerinin “tarihte ilk kez kendi iradeleriyle yasama çalışması yapma” imkanına kavuşacağını söylüyor.

Muhalefet ise yeni sistemin “tek adam rejimi” olacağı eleştirilerini yöneltiyor. Muhalefet partileri ve cumhurbaşkanı adayları seçilmeleri halinde parlamenter rejimi geri getireceklerini vaat ediyordu.

Bakalım hayatımıza nasıl dokunacak...

Bu yazımda bugünden itibaren yürürlüğe girecek olan 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi' ile ilgili bilmemiz gerekenleri ve öngörülen düzenlemeleri yorumladık.

Aslında çoğu zaman evdeki hesabın çarşıya uymadığı gibi sistemlerin kağıt üzerinde yorumlanması ile gerçek hayatta yaşam bulması çok daha farklı olabiliyor.

Dileğimiz ve temennimiz o olsun ki; bu yeni sitem Türkiye'ye iyi gelsin.

Demokrasiye iyi gelsin.

Ekonomimize iyi gelsin.

Gençlerimize, kadınlarımıza, doğamıza iyi gelsin.

Yarınlarımıza, umutlarımıza, başarılarımıza katkı sunsun.

Daha yaşanabilir güçlü ve özgürlükçü Türkiye'nin temellerini oluştursun...

Hadi bakalım, iyi düşünelim iyi olsun, hayırlı düşünelim hayırlısı olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi