Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Yenildiğinizi düşünüyorsanız yenilmişsinizdir

İslam neymiş, nerden nereye gelmiş. Boş verin 5 vakit namaz kılan ama malı götürenlere bu yazıyı okuyun. İnsanlık neymiş bir bakın. Yıllar önce aldığım Prof.Dr. Nurullah Aydın hocamın bir gönderisini saklamışım sizinle paylaşmak istedim. Ben etkilendim. Sizin de etkileneceğinizi düşündüm. Alınacak dersler var yazıda. Şöyle diyor saygı değer hocam;
"Cesur olmadığınızı düşünüyorsanız, korkaksınızdır! Kazanmak istiyor fakat kazanamayacağınızı düşünüyorsanız, kesinlikle kazanamazsınız demektir! Kaybedeceğinizi düşünüyorsanız, çoktan kaybetmişsinizdir! Dışarıdaki dünyaya çıktığınızda anlayacaksınız ki başarı, ancak onu istediğinizde gelecektir. Her şey insanın kafasında biter! Alt edildiğinizi düşünüyorsanız, alt edilmişsinizdir! Yükselmek için yüksek düşünmelisiniz! Bir ödülü kazanmadan önce kendinizden emin olmalısınız! Yaşam savaşını kazanan her zaman, en güçlü ya da en hızlı olan değildir! Er ya da geç kazanan kişi, kazanacağını önceden düşünebilen kişidir!" (Arnold Palmer) 
İslam halifesi, Medine devlet başkanı Ömer Bin Hattap ve ahde vefa Hz. Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler. Derler ki: Ey halife, bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin. Bu söz üzerine Hz. Ömer suçlanan gence dönerek; Söyledikleri doğru mu diye sorar. Suçlanan genç der ki; Evet doğru. Bu söz üzerine Hz Ömer anlat bakalım nasıl oldu diye sorar. Genç anlatmaya başlar - Ben bulunduğum kasabada hali vakti yerinde olan bir insanım. Ailemle beraber gezmeye çıktık, kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Affedersiniz hayvanlarımın arasında bir güzel atım var ki dönen bir defa daha bakıyor. Hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesinden meyve koparmasına engel olamadım. Arkadaşların babası içerden hışımla çıktı atıma bir taş attı, atım oracıkta öldü. Nefsime bu durum ağır geldi, ben de bir taş attım, babası öldü. Kaçmak istedim fakat arkadaşlar beni yakaladı, durum bundan ibaret, dedi.
Hz Ömer: Söyleyecek bir şey yok, bu suçun cezası idam. Madem suçunu da kabul ettin, dedi. Bu sözden sonra delikanlı söz alarak; Efendim bir özrüm var, diyerek konuşmaya başladı: Ben memleketinde zengin bir insanım, babam, rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettiğiniz için Allah indinde sorumlu olursunuz, bana üç gün izin verirseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim, bu üç gün içinde yerime birini bulurum, der. 
Hz. Ömer der ki; Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalır ki? Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar, der ki; Bu zat benim yerime kalır. O zat Hz. Peygamberin en iyi arkadaşlarından, Amr Ibni As'dan başkası değildir. Hz. Ömer, Amr'a dönerek: Ey Amr, delikanlıyı duydun, der. O sahabe: Evet, ben kefilim, der ve genç adam serbest bırakılır. Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur. Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çıkarak gencin gelmeyeceği, dolayısıyla Amr Ibni As'a verilecek idam yerine maktulün diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razı olmaz ve babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz, derler. Hz. Ömer kendinden beklenen cevabı verir der ki: Bu kefil babam olsa fark etmez cezayı infaz ederim. Hz Amr Ibni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki: Biz de sözümün arkasındayız. Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genç görünür. Hz. Ömer gence der ki: Evladım gelmeme gibi önemli bir nedenin vardı neden geldin? 
Genç vakurla başını kaldırır ve (günümüz insani için pek de önemli olmayan): Ahde vefasızlık etti demeyesiniz diye geldim der. Hz. Ömer başını bu defa çevirir ve Amr Ibni As'a der ki: Ey Amr, sen bu delikanlıyı tanımıyorsun, nasıl oldu onun yerine kefil oldun? Amr Ibni As vakurla kanımızı donduracak bir cevap verir: Bu kadar insanın içerisinden beni seçti. İnsanlık öldü dedirtmemek için kabul ettim, der. Sıra gençlere gelir, derler ki: Biz bu davadan vazgeçiyoruz. Bu sözün üzerine Hz Ömer: Biraz evvel babamızın kanı yerde kalmasın diyordunuz ne oldu da vazgeçiyorsunuz, der. Gençlerin cevabı da dehşetlidir: Merhametli insan kalmadı demeyesiniz diye... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi