15 Temmuz'da sokağa çıktım!

15 Temmuz'da sokağa çıktım!
Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada “15 Temmuz akşamı iki batılın çatışmasını seyrettik” diyen ve büyük tepki alan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam, Arnavutköy’de konuştu Partisinin İlçe Başkanlığı binasında konferans veren İslam, “15 Temmuz akşamı biz sokağa çıkmışız. O konuşmadan sonra havuz medyasıyla bir linç kampanyasına giriştiler. Vatandaşın ne demek istediğimi çok iyi anladığını biliyorum” dedi

Saadet Partisi Arnavutköy İlçe Teşkilat Başkanı Münür Dinler, konferans öncesi salondaki misafirlere hitaben bir konuşma yaptı. Dinler konuşmasında, "Bu teşkilatta hiçbir zaman yeri olmamış FETÖ ile bizi yaftalamaya çalıştılar. Son dönemde mazlumun sesi olan vekilimiz Cihangir İslam’a da böyle bir yafta ile saldırmaya çalıştılar. Ancak bu yaftalamalar hiçbir zaman bize leke süremeyecektir. Bütün hedefimiz, bizler inanıyoruz ki Arnavutköy Belediyesinde Milli Görüş belediyecilik anlayışını hizmete sokacağız. 2002’de Milli Görüş gömleğini çıkaranlar belediyelerde ilk yaptıkları iş olarak, “Rüşvet verende alanda melun’dur” sözünü indirmeleri olmuştur. Bizler inşallah bu tabelayı yeniden 94 ruhuyla duvarlara asacağız" şeklinde konuştu.

Güvenoyu istedi
Saadet Partisi Arnavutköy İlçe Teşkilatı toplantı salonundaki kalabalığın kandilini kutlayarak selamlayan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam salondakilere hitaben, “Özellikle meclisteki son konuşmalarım ve ardından gelen tartışmalar üzerine sizden bir güvenoyu alma ihtiyacı hissettim. Yaptığımız bu vekillikten memnun musunuz? şeklinde sorusuna salonda bulunan davetliler, ‘memnunuz” şeklinde cevap vererek uzun süre alkışladı.

Hukuk askıya alındı
Nazır Cihangir İslam, “Bu ülkede sizlere ihtiyaç var arkadaşlar. Bu ülkede hukuk askıya alınmıştır. Bu ülkede 200 binin üzerinde insanı işten atıyorsunuz hem başka bir yerde çalışmasını engelliyor ve bu insanların mahkemeye gitmesini de engelliyorsunuz. Ve itiraz eden insanların sesini kısıyorlar. Sizlere ihtiyaç var. Yasal çerçevede muhalefetle de iş birliği yaparak bu ülkeyi anayasal çerçeveye çekmek zorunluluğumuz var. KHK ile görevden atılan doktorların özel hastanelerde çalışmasına engel olmaya çalıştılar. Ancak uzun mücadelemiz sonucu bu konuda bir geri adım atmaya mecbur kaldılar. Bunlar artık bu kişilerin ana babalarını, çocuklarını da işe almıyorlar. Suçun şahsiliği yok muydu? Bunların yaptıkları, bu artık ‘sivil ölüm” değil, ‘sivil soykırıma’ dönüştü” şeklinde konuştu.

Linç kampanyası başlattılar
Gazetecilerin ve katılımcıların sorularını da cevaplayan İslam, FETÖ’cü olduğu yönündeki iddialara, "Bir defa bu adamı neden FETÖ’cülükle suçladınız diye onlara soracaksınız. Hatırlarsınız, İYİ Parti, ‘FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarmak için bir komisyon kuralım’ şeklinde bir teklifi meclise sundu. Biz de bütün muhalefetle birlikte destekledik bu öneriyi. Ancak Ak Parti ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Beni konuşmamı da 15 Temmuz şehitlerine yönelik çevirmeye çalıştılar. Benim isteğim 15 Temmuz’da sokaklarda omuz omuza mücadele ettiğimiz insanların, şehitlerin hakkını aramak içindi. 15 Temmuz akşamı biz 23:18’de twetlerimizi koymuş ve sokağa çıkmışız. O konuşmadan sonra havuz medyasıyla bir linç kampanyasına giriştiler. Ben gezilerimde vatandaşın ne demek istediğimi çok iyi anladığına şahit oldum” şeklinde cevap verdi. KHK’lıların tekrar işe dönmesi ile ilgili de görüşlerini açıklayan İslam, “Gerçek suçluyu tespit edip, suçsuz olanların tekrar işe döndürülme sürecinin başlaması gerekiyor. Bunun da hukukla yapılması gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye’ye hukuk düzenini tekrar getirmek için bu iktidarı göndermek hepimize vacip oldu” dedi.

Kimseyi putlaştırmayız
Bir başka gazetecinin, son günlerde Atatürk büstlerine yapılan saldırıların amacının Türkiye’de 90’lı yıllarda oynanan oyunun bir parçası olup olmadığına ilişkin düşüncesini öğrenmek ve konuya açıklık getirmesi isteği üzerine İslam, “Bizim geleneğimiz kimseyi putlaştırmaz, kimseye de kötü bir söz söylemez. Ama Türkiye’deki bu kutuplaşmadan iki uç fayda görüyor gibi geliyor bana. Bunun bir kanadı Ak Parti ise diğer kanadı da 90’lı yıllardaki despot laikçiliği savunan küçük marjinal bir kesim. Sol demiyorum onlara sol denmez. Kalın bir ağaç düşünün bu kesimler bu ağacın iki yanında, karşı karşıya gibi duruyorlar ama ağacın öbür tarafında el ele tutuşuyorlar gibi. Bu yapay gerilimleri toplum yutmuyor. Kimliği belirsiz bir takım insanlar çıkabiliyor. Bizim genel başkanımızın karşısına da böyle provokatif kişiler çıkabiliyor. Aynı kişi geçen gün benim konuşmam sonrasındaki il başkanlığı önündeki cılız eylemde de görüldü. Bunlar seçim öncesi toplumu kutuplaştırma amaçlı çabalardır” şeklinde konuştu. ORHAN ŞİMŞEK

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.