Çiftçiler ve çiftlikler

Çiftçiler ve çiftlikler
Kurban bayramınının yaklaştığı şu günlerde hasat dönemine giren çiftçinin derdini anlamak ve anlatmak için başkentten başlayıp artık eskisi gibi kullanılmayan ve bozuk olan yollarından, doğuya geldiğinizi anlayıp ve Sivas üzerinden geçip sınır kenti, memleketim Ardahan’a yolculuk yapmanız   

Kurban bayramınının yaklaştığı şu günlerde hasat dönemine giren çiftçinin derdini anlamak ve anlatmak için başkentten başlayıp artık eskisi gibi kullanılmayan ve bozuk olan yollarından, doğuya geldiğinizi anlayıp ve Sivas üzerinden geçip sınır kenti, memleketim Ardahan’a yolculuk yapmanız     yeterlidir.
Mevcut hükümetin boşaltıp, şehir dışlarına çıkarmayı taaddüt ettiği askeri birliklerin halen yerinde durduğu, denize sıfır yerlerde askeri gazino adı altında keyif çiftliği denecek tesislerin sadece üst rütbelere hizmet vermeye devam ettiği ülkemde tosuncukları da unutmamak lazım.
1300 km uzunluğunda ki yolda seyrederken sağınızda, solunuzda batmış, kapanmış ve satılık levhaları asılmış onca sanayi tesisinin yanında harabeye dönmüş terkedilmiş hayvan çiftliklerini görmekte mümkün.
Dereleri istila edip, içinde ki canlıları,balıkları yok eden HES’lerin kardeşi olan ve çiftçinin ekip ,biçmesi gerekirken tarımı gözden çıkaran ve italata kurban eden siyasi anlayış dolayısıyla, göç ettiği tarlaları ilk bakışta süsleyen tam aksine hayat veren toprağın üzerini kapatan güneş enerjisi levhalarını da görürsünüz.
Bire üç vereceğini taaddüt edip bir çok kişiyi dolandıran ve cinayetten, eroin esrardan yargılanıp ceza almasına karşın elini kolunu sallayıp yurt dışına kaçan ama otobüs firması hala para basan şahıs gibi yakalanamayan (!) tosuncukların çiftliklerinin arttığı ama tarım ve hayvancılığın ana merkezi olan çiftçinin, çiftlikleri de ard arda kapanır ülkemde.
Başta seçim dönemlerinde olmak üzere aklımıza geldikçe düşman ilan edip,küfür ettiğimiz ama Iğdır ovası dahil bir çok ovayı sattığımız İsrail’in Sünni tohumlarına mahkûm bırakılan çiftçinin çiftliklerini kapanması yılda 2 bilemediniz 3 kez ürün veren arazilerin bomboş bekleyip, kendiliğinden yetişen organik sebze, meyvenin sahiplenilmediği ülkede askeri çiftlikler gibi başta Ankara bürokrasisi olmak üzere bir çok kurumun denize sıfır alanlarda dinlenme tesisleri adı altında çiftliklerin bolca olduğu ülkemde bunları değiştireceğini, satacağını idda eden, özelleştirip satacağım diyen ama onlara dokunamadığı gibi tarım ekonomisine yön veren çiftlikleri kapattıran politikalarla devam ederken milletin parasıyla dünyanın öbür ucunda zevki sefa yapan tosuncuklara da yeni çiftlikler açar ve de yakalamaz!
Sivas ellerinden diyerek başlayan türküler eşliğinde yol aldığımız aracımızda, ucu bucağı görünmeyen ama yetişen ürünede şahit olamadığımız yol güzergahında bir başka şey daha farkediyoruz.
Ardahan’a ulaşamayan Kars-Tiflis-Bakü demiryolunun yanı başında yapılan hızlı tren yollarıda, adına duble otoban ve bölünmüş yol denilen yollarında halen bölünemediğine şahit olurken dünyada en çok trafik kazası yaşandığı için karayolları değilde, kan yolları adını alan yolumuzda ilerlemeye devam ediyoruz, “Durmak yok, yola devam!” diyerek..

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.