Halk ne istiyor?

Halk ne istiyor?
Bir önce ki köşe yazımda Silivri’nin acilen çözüme kavuşması gereken sorunları dile getirmiştik. Bu yazımda ise halkın Silivri’de hangi hizmetleri görmek istediğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Denizi, kumsalı,sahili olmasına rağmen bir türlü turizm konusunda kendisini geliştirilememiş bir ilçedir Silivri. Tarımı, denizi, sanayisi, tarihi zenginlikleri ve doğasıyla adeta yaşanabilecek en güzel yerlerden olan güzide ilçem ne yazık ki kimlik sorunu yaşıyor.

Bir önce ki köşe yazımda Silivri’nin acilen çözüme kavuşması gereken sorunları dile getirmiştik. Bu yazımda ise halkın Silivri’de hangi hizmetleri görmek istediğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Denizi, kumsalı,sahili olmasına rağmen bir türlü turizm konusunda kendisini geliştirilememiş bir ilçedir Silivri. Tarımı, denizi, sanayisi, tarihi zenginlikleri ve doğasıyla adeta yaşanabilecek en güzel yerlerden olan güzide ilçem ne yazık ki kimlik sorunu yaşıyor. Bu güne kadar ne turizm kenti olabilmeyi başarabilmiş, ne de tarım kenti… Ne sanayisi ile ön plana çıkabilmiş, ne de tarihi kültürel zenginlikleriyle… Allah vergisi zenginliklere sahip olan Silivri’miz maalesef kimliksiz bir şekilde gelmiş geçmiş yerel yöneticilerin keyfine göre ilerlemiş bu zamana kadar. Tabi buna ilerlemek denirse! Gelelim vatandaşlarımızın Silivri’de görmek istediği hizmetlere. Kapalı çocuk parkları, kumsala yakın butik oteller, gençler için sosyal ve kültürel etkinlik alanları, olimpik yüzme havuzları, kapalı spor salonları ve ulaşım konusunda deniz otobüsleri görmek istiyor Silivri halkı. Özellikle denizi, kumsalı olan  Silivri’miz neden bir Side olmasın diyor vatandaş. Haksızda sayılmazlar hani! Silivri neden bir Side olmasın? İstenilse pekâlâ olabilir. Yeter ki bizi yönetenler istesin. Bugüne kadar olmaması bugünden sonra olmayacağı anlamına gelmez. İstenilirse Silivri kimliğini de bulur, halkın istediği hizmetlerde olur. Tabi burada en büyük sorumluluk bizi yönetenlere düşüyor. İktidar ve Muhalefet üyelerine duyurulur.

Komşuya havalimanı, bize çöplük! 
Daha dün gibi hatırlıyorum 2007 yılında İBB tarafından Silivri’mize yapılmak istenen Kimyasal Atık Depolama Tesisine karşı o dönemin Belediye Başkanı Hüseyin Turan başka olmak üze, Siyasi Parti İlçe Başkanları, Silivri Çevre Derneği, STK’lar hepsi kenetlenmişti birbirine. Ne yazık ki Silivri’miz bugün yine böyle bir tehlikeyle karşı karşıya. İSTAÇ Tarafından Seymen mahallesine Tehlikeli Atık Depolama Alanı yapılmak isteniyor. Belediye Başkanı meclis toplantısında bu depolama alanının yapılmaması için herkesi destek vermeye çağırdı. Ancak AK Parti Gurubu bu çağrıya sessiz kaldı. 9 Ocak Salı günü bu tesisle ilgili Seymen mahallesinde ÇED Toplantısı yapılacak. Bende orda olacağım. Gerekirse aklımdaki soruları bizzat yetkililerin kendilerine soracağım. Ve kafamdaki bu tedirgin olduğum konulara cevap arayacağım. Silivri’nin talihi midir, kaderi midir bilmiyorum ama kimliğimize ne kadar zararlı madde varsa eklemeye çalışan bir zümre var.  Ne istiyorlar Silivri’den anlamıyorum. Biz turizm kenti olalım diyoruz, İSTAÇ’ı gönderiyorlar. Biz Tarım Kenti olalım diyoruz, Termik Santral, Çöp Depolama, Tehlikeli Atık Depolama Merkezi gönderiyorlar. Maden bunlar olmuyor, biz Sanayi Kenti olalım diyoruz, ona da elli tane kılıf uyduruyorlar. Hatırlarmısınız bir ara 3. Havalimanı geliyordu, Marina geliyordu, hatta o çılgın proje var ya Kanal İstanbul, o bile Silivri’den geçiyordu.  Haydi hepsini bir tarafa bırakalım, ben kendimi bildim bile bu ilçe Metro geliyordu. Ne Metro var, ne Metrobüs var, ne Havalimanı geldi, ne Marina yapıldı, nede Kanal İstanbul bizim buraya uğradı. Bu ilçenin selameti için faydalı olacak hiçbir hizmet bu halkla buluşturulmadı. Komşu ilçelere bakıyorum şapır şupur, bize gelince Ya Rabbi Şükür. Neye bize de şunu söylemek düşüyor, bu kadarını veren Allah’a da şükürler olsun.

Oda seçimlerinde sona doğru
Silivri Esnaf ve Sanatkârlar Odasının 28 Ocak’ta yapılacak olan Olağan Genel Kurulu ve aday olan iki isim sahada esnafı tek tek gezerek kendilerini gösteriyorlar. Yaklaşık bir aydır ben her iki adayı da uzaktan takip ediyorum. Kusura bakmayın anacım, küsmece darılmaca yok. onlar geziyorsa bende geziyorum. Onlar anlatıyorsa bende dinliyorum. Esnafın kendilerine alenen söyleyemediklerini şahsıma hiç çekinmeden söylediklerini özellikle belirtmek istiyorum. Bir kere şunu kabul edelim, koltukta olan daima yarışa bir sıfır önde başlar. Koltuğa talip olan ise bir kere kendi ismiyle en az bir puan, yönetimiyle birlikte ise en az bir puan daha puan cetveline yazdırmalı ki, saha da tatlı bir rekabet oluşsun. Ama görüyorum ki, şu an ki tabloda mevcut başkan Nuray Koçer en az beş puan önde başladı, sahada olduğu süre içersinde de bir o kadarda PR yaptı. Zannediyorum takım elbisesinin ve şık giyinmesinin etkisi olsa gerek!  
Gelelim koltuğa talip olan diğer aday Alparslan Çalış’a…. Alparslan Çalış ve ekibi her ne kadar esnafı tek tek geziyor gibi gözükse de , şu ana kadar evet bu işi sırtlayabilecek, evet bu işi götürebilecek, veyahutta Çalış bu işi başaracak gibi bir elektriği yansıtamadı. Esnaftan aldığım izlenim de bu yönde. Evet seçim sandıkta kazanılır. Ama unutmayın sokakta da şekillenir. Az çok tahminlerimi bilen bilir. Ama bu yarışta koltuğu ikinci bir isme devretmeyi düşünmeyen mevcut bir oda başkanı, ve oda başkanından da memnun bir esnaf var. eh artık ne diyelim hayırlısı olsun. Zannediyorum mesajım gayet net ve açıktır. 
İyi haftalar herkese. Kalın sağlıcakla…    

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.