K’ömür

K’ömür
Düşün… İnanılmaz bir servete sahip olan dünyanın en zengin adamısın, önüne gelen herkese sadece 1 TL. veriyorsun, gümler misin? Gümlersin…Dağıttığın 1 TL. alanın işine yarar mı? Yaramaz…Sen de 1 TL.’ye ihtiyaç duyan adam konumuna düşersin ki, diğerlerinden de bir farkın olmaz, batarsın.

Düşün… İnanılmaz bir servete sahip olan dünyanın en zengin adamısın, önüne gelen herkese sadece 1 TL. veriyorsun, gümler misin? Gümlersin…Dağıttığın 1 TL. alanın işine yarar mı? Yaramaz…Sen de 1 TL.’ye ihtiyaç duyan adam konumuna düşersin ki, diğerlerinden de bir farkın olmaz, batarsın.
*
Düşün…
Olabildiğince yoksulsun, dünyada yaşayan herkes sana 1 TL. veriyor, dünyanın en zengini sen olur musun? Olursun…Sana 1 TL. verenler, batar mı? Batmaz… 
*
Türkiye’deki sosyal belediyecilik anlayışı da aynen yukarıda verdiğim örnek gibi. Önüne gelen milyonlarca insana, aklına düştükçe birşeyler dağıtan belediye başkanları, hem belediyeyi batağa sürüklüyor, hem de yaptıkları çok şeyin kıymeti harbiyesi kalmıyor.
*
Kol saati, duvar saati dağıtan belediye var.
Manitasına ilan-ı aşk edenlerin yaptığı gibi eline çiçek alıp dağıtan belediye var.
Bir geceliğine tatile götüren belediye var.
Sanki oturduğun yerden edeceğin dua ulaşmayacakmış gibi, türbe ziyaretine otobüs kaldıran belediye var.
Yeni yılı kutluyoruz ayağına milyon dolarları yandaş firmaların cebine hortumlayan belediye var.
Ahaliyi, cami cami gezdiren belediye var.
Bisikleti al, iki tur at, diyen belediye var.
Fotoğrafını çekip adrese teslim eden belediye var.
Kemer.
Cüzdan.
Bere.
Kaşkol.
Atlet, külot dağıtan belediye var.
*
İşi, baştan sıkı tutup…
Mama.
Emzik.
Biberon
Kundak gönderen belediye var.

Takip sürecinde…
Sünnet.
Kına.
Nikah, düğün merasimi yapan belediye var.

Finalde…
Gömen belediye var.
*
Misal Esenyurt’ta olduğu gibi, kışlık oduna hiç yanaşmayan, ancak her yıl on bin ton kömür dağıtan bir belediye var. Dağıttığı kalitesi düşük kömürle, ilçeyi, İstanbul’un en pis havası sıralamasında birinci sıraya oturtan, ardından da Esenyurt’u cazibe merkezi yapacağız söylemiyle çareler arayan bir belediye var. O kömürü, üç yıldan beri Esenyurt Belediyesi eski başkanvekili Mehmet Adıgüzel’e 20 milyon TL. ödeyerek satın alan bir belediye var.

Anlayacağın üzre, sosyal belediyecilik adı altında ahalinin gözünü ufak tefek şeylerle boyayan belediye başkanlarının asıl derdi, fakir fukaranın ihtiyacını görmek filan da değil. Ya ne? 

Fakir-fukara üzerinden bir rant zincirini oluşturmak, kamu kaynaklarını hortumlayarak eş-dost-ahbaplarından yeni zenginler yaratmak.
*
“Kalitesiz kömür” ile “Kaliteli ömür” arasındaki tercih senin, güzel kardeşim…Ya, 1 TL. dağıtmayı göze alacaksın, ya da 1 TL. kazanmayı. Herkes aynı gemide, birlikte batacak, veya birlikte kurtulacak.
*
Gemiden bahsetmişken...
Boğazın derin sularında “İftar gemisi” yüzdüren belediyeler var!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.