Son ekmeğimizi bile paylaşırız

Son ekmeğimizi bile paylaşırız
Bağcılar'da düzenlenen 'Uluslararası Göç ve Uyum Sempozyumu'nda konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Anadolu topraklarının yüz yıllar boyu göçmenlere ev sahipliği yaptığını belirterek, “Son olarak yaşananlara bakarsak Suriye’de insan olmayı hayal edebiliyor musunuz? Son ekmeğimiz kalsa bile bunu paylaşmak zorundayız” dedi.

son yıllarda gerçekleşen göç dalgası nedeniyle Türkiye ve Avrupa ülkelerine yerleşen mültecilerin durumunu değerlendirmek amacıyla Bağcılar’da uluslararası bir program düzenlendi. Bağcılar Belediyesi ev sahipliğinde Marmara Belediyeler Birliği ve Türk-Alman Üniversitesi işbirliğiyle Retaj Royale İstanbul Otel’de gerçekleşen 'Uluslararası Göç ve Uyum Sempozyumu'na siyasetçiler, akademisyenler, yurtiçinden ve yurtdışından belediye başkanları katıldı.

Sempozyumun açılışında konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, “Bu topraklar tarihte de hep göçün hedefi haline gelmişti. Sonra göçte araç olarak kullanıldı. Son 15 yılda elde ettiğimiz ekonomik ve sosyal gelişmelerle ülkemiz göç için cazip hale geldi. Göçlerin en önemli sebeplerden biri eskiden kuraklık ve kıtlıkken bugün terör ve savaş oldu. Bu coğrafyada bir insanlık ve varlık mücadelesi veriyoruz. Bu mücadeleyi bütün mazlumların ayakta kalabilmesi ve seslerinin duyulabilmesi için veriyoruz. Son olarak yaşananlara bakarsak Suriye’de insan olmayı hayal edebiliyor musunuz? Bu coğrafyanın aziz insanları elbette ki bu vahşete seyirci kalamayacaktı. Bizim insanımız ensar oldu. Son ekmeğimiz kalsa bile bunu paylaşmak zorundayız” dedi.

Bağcılar göçlerle oluştu
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da ilçenin yoğun biçimde göç aldığını belirterek,  “Yoğun göç alan ilçemizin hem geleneksel hem modern yaşama ev sahipliği yaptığını ifade edebiliriz. Bağcılar Anadolu’dan ve yurtdışından aldığı göçlerle oluşan bir ilçemizdir. Ülkemizin her rengi ve desenini bünyesinde barındırmaktadır. Bu bizler için iftihar meselesidir. Sınırlarımızın ötesinde yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen millet olarak ecdadımızın izinde ensar olmaya devam ediyoruz. Biz atalarımızın güzel sözüne sahiplik yapıyoruz veren el alan elden üstündür. Yaratılanı seviyoruz yaratandan ötürü. Eğer duyarsız ve sessiz kalırsak aynı akıbete bizlerin uğramayacağının hiçbir garantisi yoktur. Şartlar ne olursa olsun insanların iyiliğine dokunacak işleri yapmak zorundayız. Diliyorum savaş bir an önce son bulur ve herkes doğduğu yerde huzur bulur” şeklinde konuştu.

Türkiye olmadan bu sorun çözülemez
Özeleştiri yapan Almanya Hamm Büyükşehir Belediye Başkanı Thomas Petermann ise “Bizde de dönem dönem göç dalgaları yaşandı. İkinci dünya savaşından sonra başlayan göç dalgası 1960’lı yıllarda Türk misafir işçilerin gelişiyle devam etti. Çoğu kaldı. Bizim şehirde 20 bin Türk kökenli vatandaş var. Ve şu anda içinde bulunduğumuz mülteci krizi başladı. 19 yıllık görev sürecim içinde şu anda olduğumuz kadar zor bir durumla karşılaşmadım. Bağcılar’da ve Türkiye’de sizin karşı karşıya kaldığınız mülteci rakamlarıyla karşılaştırdığımızda bizimki çok küçük. Göçmenler için ne yapmalıyız? Kesin çözüm yoktur. Kalmak isteyenlere eğitim vermeliyiz ve lisanı öğretmeliyiz. Çocuklara mümkün olduğu kadar erken yaşlarda eğitim sistemine dahil etmeliyiz. Almanya da bu pek mümkün değil çünkü kısmen de olsa siyasi arka plan var. Siyaset her zaman keyifli değil. Bazı bölgelerde öyle durumlarla karşılaşıyoruz ki sağ ağırlık partiler maalesef göçmenlere karşı tahriklerde de bulunuyorlar. Dünyaya küçük de olsa bir katkıda bulunmalıyız. Barış getirmeliyiz. Bunu yaparken de din inanç ve diğer ayrımları kenara bırakmalıyız. Çok iyi biliyorum ki Türkiye Cumhuriyeti olmadan Avrupa’daki göçmen sorununa çözüm bulunamaz” ifadesini kullandı. MÜGE CESUR ÖZMEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.