Sosyal belediyecilik nedir?

Sosyal belediyecilik nedir?
Bir değil, kurucusu ve hala başkanı olduğum ülkemin sınır kentinin Gazeteciler Cemiyeti ile iki, hatta sahaya girememekle karşı karşıya haldeyken son anda başkanlığını üstlenip, iddia etmeden tüm kamuoyunun bildiğinden dolayı rahatça adeta baştan aşağı yeniden oluşturduğum dediğim futbol takımını yeniden sahaya koyup, 3 ay sonra başka kadroya bırakmamla birlikte ve hala başkanlığını yaptığım federasyonun kurucu üyesi olduğu konfederasyonla birlikte     4 stk ve onca sivil toplum kuruluşu     içinde olan bir

Bir değil, kurucusu ve hala başkanı olduğum ülkemin sınır kentinin Gazeteciler Cemiyeti ile iki, hatta sahaya girememekle karşı karşıya haldeyken son anda başkanlığını üstlenip, iddia etmeden tüm kamuoyunun bildiğinden dolayı rahatça adeta baştan aşağı yeniden oluşturduğum dediğim futbol takımını yeniden sahaya koyup, 3 ay sonra başka kadroya bırakmamla birlikte ve hala başkanlığını yaptığım federasyonun kurucu üyesi olduğu konfederasyonla birlikte     4 stk ve onca sivil toplum kuruluşu     içinde olan biri olarak 31 Mart Mahalli İdareler seçimleri ardından seçilen Belediye Başkanlarını da ziyaret edip, kutlarken gördüğüm ve yaşadığım duyguları anlatmak isterim.
Öncelikle sosyal belediyecilik nedir diye baktığımız da karşımıza; Günümüzde birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede, sosyal politikaların uygulanmasında merkezi yönetim yanında yerel yönetimler de önemli sorumluluklar üstlenmektedirler. Devlet “sosyal devlet” anlayışını sağlayabilmede vatandaşa en yakın birimlerinden destek görmektedir. Doğal olarak yerel yönetimlerin sosyal politika sistemi içerisindeki ağırlığı ülkenin siyasal, kültürel ve tarihi birikimine bağlı olarak farklılık göstermekte ve bu durum ülke mevzuatına yansımaktadır. Yerel yönetimlerin sosyal politika uygulamaları sosyal belediyecilik kapsamına girmekte ve sosyal belediyeler, sosyal devletin yereldeki temsilcileri olmaktadırlar. Türkiye’de son yıllarda belediyelerin sosyal politika uygulamalarıyla önemli bir aktör durumuna geldiği görülmektedir. Bu çalışmanın amacı belediyeler tarafından özenle yürütülen sosyal belediyecilik faaliyetlerinin, sınırlı imkanlara ve kıt kaynaklara sahip ülkemizde, gelişip yoğunlaşması yönünde akademik desteğin sağlanması ve sürekli kılınmasına yardımcı olmaktır. Çalışmada sosyal belediyeciliğin teorik temelleri verildikten sonra, başarılı örnekler üzerinden sosyal belediyecilik hizmetlerine yönelik algı ve faydalanma düzeyine dair ipuçları aranmaktadır.
Sosyal Belediyeciliği böyle tarif eden satırlara baktığımızda bizim gördüğümüz karşımıza çıkmakta ve nasıl bir sosyal belediye bekleyip, istediğimiz bir bakalım.
Öncelikle 17 yıllık iktidarlığın getirdiği şımarıklıkla başta İstanbul'da olmak üzere yurt genelinde bir çok yerde seçimleri kayıp etmesine karşın başta HDP'li kazananlara olmak üzere CHP'liler mazbatalarını verdirmek istemeyen AK Partili Belediyeler ile Sosyal Demokratları temsil eden CHP'li Belediyeler arasında ki farkı anlatmak isterim.
İktidara geldiği ilk yıllarda ki sosyal yöneticiliği kısa sürede unutan ve 'devlet dediğin benim' moduna giren ve Askeri vesayetin etkisini kırıp, kendisi ve kadroları Askeri vesayet gibi el kaldır, indir, hazır ol, rahat olma dedirtmeye başlan Ak Parti'nin belediyecilik anlayışına baktığımızda başta okuduğum başkent Ankara'nın nefes almayan havası olmak üzere bir çok alanda yaptığı hizmetleri inkar etmemek gerekir.
Ve aynı belediyelerin kent ve yerele bakışlarına da baktığımız da yerelde özellikle Özel İnsanlar dediğim engellilere, yaşılara yönelik bakışlarını da inkar etmemek gerekir.
Ancak bu olumlu onca şeyin yanında çok az sayda olanları tenzih ederek her bir belediye başkanının kendisini Albay bilemediniz Tugay Komutanı edasına girip, etrafında onlarca koruma, zabıta yetmezmiş gibi polis korumalarını etraflarına sardırmaları ve bugün yaşanan kayıp üzerine kapılarını kırıp, açtıklarını öne sürdükleri makamlarını halka kapatmalarının yanında HDP'li ve CHP'li yani Sosyal Belediyeciliği savunan anlayışa baktığımızda halkla gerçek anlamda bir olan ve  halkı kendileri gibi gören bir anlayışı görmek mümkün.
Çünkü halkın içinde geldiklerini unutan 17 yılın şımarıklığı ile 'Ulaşılmaz birer Hint kumaşı edası' na girip, gün ve yıllar geçtikçe içine kapanmışlığı yaşayan         AK Partili Başkanlar ile halkın içinde     geldiklerini unutmayan bir HDP ve CHP anlayışıyla karşılaştığımız bir 31 Mart yerel seçim sonuçlarını görmekte ve         yaşamaktayız. 
Bunu görmek ve sosyal belediyeciliğin ne olduğuna bakmak için dün kapıları kapatmanın hata olduğunu anlayıp, bugün ellerine aldıkları keserlerle kapıları kıran AK Partili Belediye Başkanlarının yerine gelen yeni anlayış ile CHP ve seçimleri kazandıkları halde çeşitli bahaneler ile mazbataları verilmeyen HDP'li Başkanları ziyaretiniz yeter ve artar diye         düşünüyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.