Tablet
Devlet, milli piyangoya talih kuşu, at yarışına at koşar baht kazanır,, sayısal loto, iddia’ya şans oyunu derken, bir başka devlet kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı topyekün, bunlar kumardır, haramdır, günahtır dedi…
*
Başbakanlığı döneminden tut, Cumhurbaşkanlığı dönemine varana kadar, önüne gelen herkese Erdoğan satranç takımı dağıtırken, kitabın ortasından konuşan, Cübbeli Ahmet hocamız, yeri geldi satranç zekayı geliştirir, oynamakta mahsur yoktur, dedi, yeri geldi, satranç oynayan lanetlidir, oynayana bakan da domuz eti yemiş gibidir, dedi.
*
Yine, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bir yandan akıllı cep telefonu ve tablet üreten yerli bir firmanın açılış töreninde hayırlı olsun, dedi, kurdeleyi kesti, sonrasında yaptığı bir konuşmasında ise akıllı telefon ve tablet kullanarak internete girenleri kayıp nesil olarak tarif etti. Erdoğan, bilimadamlarına yönelik çağrısında, “İnternet kafeler vardı, şimdi evlerde kurulur hale geldi. Artık internetler eve yerleşti. Zehir evin içine girmiş vaziyette. Hocalarımız bu tehlikeden kurtulmamız lazım. Bu çok ciddi bir uyuşturucu müptelası. Bu noktada çok ciddi adımlar atmamız gerekiyor. Duygular elimizdeki telefonun esiri haline gelmişse, bu bizim için çok ciddi bir tehdittir. Buna karşı tavrımızı almamız, buna karşı yeni nesilleri yetiştirmemiz lazım” diye seslenecek, internetle, zehri bir tutacaktı.
*
İnternet çocuklarından tivitır’a çatmadan da geri durmayan cumhurbaşkanımız, "Arama motorlarıyla, internetteki bilgi kırıntılarıyla, 140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye vakıf olunamaz, alim hiç olunamaz. Bu şekilde sadece malumatfuruş olunabilir, yarım porsiyon aydın olunabilir, başka birşey olunamaz" dedi.
*
Erdoğan, kendi hükümetleri döneminde 700 bin tablet bilgisayarın öğrencilere dağıtıldığını, 2019 yılı sonuna kadar da bu sayının 10 milyon 600 bin’I bulacağını “Buna ne diyeceksiniz, siyaseti dürüst yaparsanız ülke de millet de kazanır. Çirkin yaparsanız ülke de millet de kaybeder" sözleriyle müjdeleyecekti.
*
Esenyurt’ta…
Kendi beyanıyla, sağlık sorunu nedeniyle istifa eden ilçenin eski belediye başkanı Necmi Kadıoğlu, gelişen dünyaya ayak uydursun, belediyecilik faaliyetlerini internet ortamından ışık hızıyla takip edebilsin diye AK Partilisi, CHP’lisi, toplamda 45 belediye meclis üyesine teker teker cep telefonu hediye edecekti ki, Damga Gazetesi, sayın meclis üyelerimiz zehirlenmesin, evlerine de internet girmesin diye mevzuyu haberleştirdi, akabinde de akıllı cep telefon hediye edilmesi ihalesi apar topar iptal edildi.
*
Fakat…
*
Damga Gazetesi, cumhurbaşkanımızın tarifiyle bir zehirlenme vakasını engellemek için oldukça geç kalmıştı. Esenyurt’un eski belediye başkanı ilçede ne kadar meclis üyesi varsa hepsine, ahalinin parasıyla birer adet son model tablet vermiş, onlar da doğal olarak internete girmek suretiyle zehrin pençesine düşmüştü. Hediyelerini, 2017 yılının Mart ayında alan meclis üyeleri, odur, budur zehirle birlikte yaşamak zorunda kalmıştı.
*
Bir yandan şakır şakır akıllı telefon, tablet bilgisayar dağıtıp, diğer yandan da internet şöyle zararlı, sosyal medya böyle tehlikeli demeleri var ya… Cübbeli’nin, yeri geldiğinde satrancı zeka geliştirici, yeri geldiğinde de lanetli göstermesinin tıpatıp aynısı.
*
İnternetsiz cep telefonunun ve tablet bilgisayarının hiçbir halta yaramadığı bilinen gerçekken, interneti zehirli göstermek ise, maaşı, milli piyangodan, at yarışından, lotaryadan akan din adamlarının istemem, yan cebime koy fetvasına eşdeğer görünümünde.
*
Yanıt bulamayan soru ise…
İnternet zehir, akıllı telefon ile tablet de bilgi çağının dudak uçuklatan icadıysa, darbeye kalkışanların Bylock, tankın altına yatanların da whatsapp üzerinden saf tutmasını hangi hoca hangi fetvayla gündeme düşürecek?
Yani…
Bylock’lu telefon kullanmak günah, whatsapp’lı telefon kullanmak caiz mi? Bir de halkın parasıyla siyasilere hediye edilen akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar, hediye mi sayılır, yoksa hadi’ye mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.