Yerelde ittifak şart satın baba, satın..

Yeril seçimlere altı ay gibi az bir süre kala, partiler seçim hazırlıklarıyla ilgili değerlendirme toplantılarına başladı.
24 Haziran seçimlerini 66 gün sonra değerlendiren CHP, dün İstanbul’da Yerel Yönetimler Çalıştayı düzenledi. Burada konuşun Seyit Torun, İstanbul’u kesinlikle alacağını belirtti ve Eylül ayı içinde ön çalışmaları tamamlayıp Ekim ayı ortasında yerel seçime start verileceğini belirtti.
İyi güzelde hala adaylar belli değil. Bazı il ve ilçelerin adayları şimdilerde belli olmalıydı ki adaylar çalışsın ve seçimi kazanmak için hamleler yapsın.
Bu konuda damdan düşen biri olarak şunu belirtmeliyim. 2009 Seçimlerinde 45 mahallesi olan Beyoğlu adaylığım seçime 38 gün kala açıklanmıştı. Her mahalleye bir gün ayıramadığımız için Büyükşehir Adayımız olan Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile gecemizi gündüzümüze katarak çalışmış ve seçim gecesi trafonun patlaması sonucu Türkiyenin ilk Trafo mağduru olarak seçimi kaybetmiştim ama rövanş almaya henüz çıkmadım. Onunda zamanı elbet gelecektir.
O nedenle adaylar önceden belirlenmeli ve çalışmalara hemen başlanmalıdır. Çalışmalarda ev ziyaretleri ilk planda oymalıdır. Evlere gidilip yapılacak sohbetlerden çekinilmemelidir.
Öyle cadde ve sokaklarda broşür dağıtıp sonra da sosyal medyada resim paylaşılıp altına da, “Bu gün çok çalıştık ve yorumduk” yazılmamalıdır.
Önemli bir husus daha İstanbul başta olmak üzere diğer il ve ilçelerimizde mutlaka ittifak yapılmalıdır. Gücü olan ve seçimi kazanamayacak partilere başkan yardımcılığı ve meclis üyeliği verilerek seçime gidilmelidir. Böylece kazanılmış ilçelere ilaveler yapılması pek ala mümkündür.
Böyle bir yola başvurulmaması halinde ise, bazı ilçelerin kaybedilmesi de mümkündür.
Başkan Erdoğan partililerine verdiği mesajda, “Kimse bana danışmadan istifa etmesin. Sizler il ve ilçelerinizi yönetmek üzere seçildiniz. İhtiyaç duyulması halinde ben davet ederim” deyip hükümranlığını ilan etti.  Demek ki AKP’nin adayları Başkan Erdoğan’ın elinin altında ya da kafasında mevcut.
Onlardan çıt çıkmaz, yarın bir gün CHP adaylıkları açıklanmaya başlayınca izleyin hengameyi  görün.  
Seçimlerin nasıl kaybedildiğine ve R. Tayyip Erdoğan’ın yani Başkan’ın önünün nasıl açıldığını görmek için 1994 seçimlerinin sonucuna bir göz atalım ve tahlil edelim.
RP  adayı Recep Tayyip Erdoğan  973 bin     704 oy.
ANAP  adayı  İlhan Kesici  855bin 897 oy.
SHP  adayı  Zülfü Livaneli  784bin 693 oy.
DSP adayı Necdet Özkan   478 bin 612 oy.
CHP adayı Ertuğrul Günay  54 bin 028 oy.
Şimdi aynı düşüncede olan SHP, DSP ve CHP’nin oylarını toplayıp bakalım o zamanda da şimdi de Başkan Recep Tayyip Erdoğan olur muydu, olmaz mıydı?
Şimdi aynı yılın Beyoğlu sonuçlarına bakalım.
RP adayı Nusret Bayraktar  36 bin 906 oy.
SHP adayı Halil Ergün  23 bin 203 oy.
DSP adayı Kutluhan Özorhun 14 bin 920 oy.
CHP adayı Hüseyin Aslan 2 bin 679 oy.
Şimdi Beyoğlu sonuçlarını bir araya getirin hesabını yapın bakalım. Şimdi o koltukta Ahmet Misbah Demircan olur muydu, olmaz mıydı?
Satın babam satın!..
Mevcut iktidardan önce ANAP döneminde milli varlıklar özelleştirilmeye başlanmıştı. Günümüzde ülkemizi yönetin iktidar partisi yönetime geldiğinden bu yana, özelleştirmeden vaz geçip satmaya başladı. O gün bu gündür sata sata milli değerlerimizi bitiremedi.
Satılanlar sayfalar tutar ama önemli bazılarını hatırlatmakta yarar var. Paşabahçe Cam Sanayi, İskenderun Demir Çelik, Ereğli Demir Çelik, Aselsan Hisseleri, Etki Holding, Petkim, Tüpraş, Türkiye Gübre Sanayi, Tekel Alkollü İçkiler, İstanbul Sigara fabrikası, (O nedenle Samsun, Maltepe, Bafra, Yenice, Yeni Harman, Birinci, İkince, Bahar, v.s sigaraları sadece aklımızda kaldılar.)
Linyit işletmeleri, Beykoz deri kundura, Sabiha Gökçen Havaalanı, Türk Telekom, Ray ve Başak Sigorta, Limanlarımız, Şeker Fabrikaları, Kağıt Fabrikaları, (BU nedenle gelecekte bir çok gazetenin yayın hayatına son vereceği gibi yayın evleri kitap basamaz hale geleceği gibi, binlerce gazetecinin de işsiz kalacağı şimdiden öngörülüyor.)
Müşteri aranan varlıklarımız
Elde kalanlar ve müşteri aranan diğer milli değerlerimize gelince, Bunların bir kısmı Başkan Erdoğan’ın başkanlığına atandığı Fona aktarıldı.
Bunların arasında önemli olanlar ise;
PTT, TRT, Türkiye Kömür İşletmeleri, Elektrik Dağıtım (TEDAŞ), TOKİ ÇAY-KUR, TMO, TİGEM, DMO, Ziraat Bankası ve bağlı şirketleri,  Türkiye Halk Bankası ve bağlı şirketleri,, İLBANK, MKE Sümer Holding’in tümü,, İller Bankası, Türkiye Emlak Bankası, Kömür ve Linyit İşletmelerinin tümü, Elektrik üretim İşletmelerinin tümü.
Bu listeyi de uzatmak mümkün. Önemli birkaç tanesini yazdım.
Ne diyeyim?
Satın Baba, satın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Dolu Arşivi