Yetti gari

Ege yöresinde çok sık kullanılan bir sözcüktür.

Farklı bölgelerde benzer sözcükler de vardır, bir konudan gına gelindiğini, çok fazla tekrar edildiği için bıkkınlık yarattığını belirtmeye yarayan.

Ancak kimi zaman da, sözün bittiği yerde, itirazın da ötesinde bir isyanın dile getirilişidir.

Ülkemizde yaşananlar da artık çok kişiyi isyan ettirme noktasına geldi.

Vatandaş devletine, yasalarına, bağımsız yargıya, yöneticilerine güvenmek istiyor.

O yüzdendir ki; vatandaşına yardım etmesi gerekirken, vatandaştan yardım talep eden devlete ve yöneticiler hep bir ağızdan haykırıyor!

Yetti Gari!

Sağlık Bakanı ayrı, Bilim Kurulu ayrı, Cumhurbaşkanı farklı açıklamalar yapan ve halkta panik yaratan sağlık sistemine kızıyor,

Yetti Gari!

Neredeyse yaz-boz tahtasına dönen eğitim sistemi yüzünden çocuklarımız yeterli ve kaliteli eğitim alamıyor.

Her gün yeni bir kararla çıldırmaya ramak kalan veliler Milli Eğitim Bakanı ve yetkililere ateş püskürüyor.

Yetti Gari!

Bırakın sıradan yurttaşın, milletvekillerinin bile can güvenliğinin tehdit altında olduğunu gören yurttaşlar, kişisel öfkesine hakim olamayarak kendisini eleştiren vekili hedef gösteren İçişleri Bakanına öfkeli,

Yetti Gari!

Cumhurbaşkanının damadı olmaktan öte özel bir referansı olmayan Maliya ve Hazine Bakanının açıkladığı rakamlar ülke gerçekleriyle örtüşmüyor.

Çizilen tüm pembe tablolara karşın esnaf perişan, işçiler haklarını alamıyor, emekliler ayın sonunu getiremiyor, çiftçinin ürünü tarlada çürüyor, gençler işsiz, kadınlara baskı ve taciz artarak devam ediyor.

Ve tüm bunlara karşın yeterli örgütlülük düzeyine ulaşamayan halk; sıkıyor yumruğunu, vuruyor göğsüne ve bağıramasa da, yüksek sesle itirazını yapıyor.

Yetti Gari.

Bilineni tekrar etmek gibi gelse de, yazdıklarımız;

Yazan, çizen, düşünen, düşündüklerini söyleyenleri her an cezalandırılması tehlikesi var iken, sınırlı sayıda yurtsever insanın feryadı da bu gürültü arasında duyulmuyor.

Yazmakla bitmeyecek denli büyük sorunların çözümünü siyasi partilerden bekleyen yurttaşların siyaset kurumuna da güveni kalmadığı için, kişisel hırs ve çıkarları için siyaset yapanlara de artık tepkisini göstermenin zamanı geldi

Yetti Gari!

Her gün artan ekonomik kriz, yoksulluk, işsizlik ve hatta küresel salgınlara da alışırız belki ama bizi yönetenlerin yalanına, iki yüzlülüğüne, soygununa, talanına ve en kötüsü kendilerini de yok eden anlamsız kibirlerine

Yetti Gari!

Her an patlamaya hazır bir şişik ego, her fırsatı ranta dönüştürmeye hazır bir hırs ve hukuk tanımazlık için sanırım söylenecek tek söz var.

Yetti Gari!

Yetti yetmesine de, yapanın yanına kar mı kalacak?

Yarın değişse bile, gelen, gideni aratacak mı?

Yıllardır iddianameleri bile hazırlanmadan, neyle suçlandıkları bile belli olmayan tutukluların mağduriyetini nasıl gidereceksiniz?

Bayramda bile tutuklu babalarıyla görüştürülmeyen çocukların ruhlarında esen fırtınanın, yüreklerinde sönmeyen ateşin karşılığı var mı?

Bu ateş sizlerin vicdanını da yakmadan söndürün bu ateşi

Yok edin nefreti, düşmanlığı

Bitsin bu zulüm,

Dinsin anaların gözyaşları

Çocuklarımızın geleceğiyle oynamayın

Ne kadar çabalasanız da sonunda barış üstün gelecek

Tek istekleri demokrasi ve özgürlük olan yurdumun güzel insanlarına çektirdikleriniz,

Yokluk, yoksulluk, yolsuzluk çekilmez oldu.

Özellikle de şu kahrolası korona günlerinde çektirdikleriniz

Yetti Gari!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayhan Ongun Arşivi