Yıldırım ve İmamoğlu...

Herkes Yıldırım'ın banko seçileceğine inanıyorsa, İmamoğlu'nun da kağıt üzerinde kazanma şansı olduğunu bir kenara yazın. Ayrıca İmamoğlu'nu küçümsemeyin. 89 seçim sonuçlarına benzer bir sonuç yaşanırsa da sakın şaşırmayın.

Siyaset yapıyorsanız bir iddianız olacak. İddianız yoksa siyaset yapmayacaksınız. Benim gibi sadece seçmen olacaksınız. 
İlçe yönetim kurulu üyesi iseniz; hedefiniz ilçe başkanlığı, belediye meclis üyeliği, belediye başkanlığı ve milletvekilliği olacak.
İlçe başkanı iseniz; hedefiniz belediye başkanlığı ve milletvekilliği olacak. Hatta il başkanlığını hedefleyeceksiniz.
İl başkanı iseniz, o kentin (büyükşehir) belediye başkanlığını, milletvekilliğini hedefleyeceksiniz.
İlçe belediye başkanı iseniz, ilin belediye başkanlığını hedefleyeceksiniz.
Delege iseniz; ilçe yönetim kurulu üyeliği, ilçe başkanlığını hedefleyeceksiniz.
Kısacası siyaset yapıyorsanız hedefiniz olacak.
Hedefeniz yoksa da siyaset yapmayacaksınız.

CHP, 25 yıl Beylikdüzü'nde seçim kazanamadı!


Ekrem İmamoğlu’nun siyaset geçmişi 10 yıl.
2009 yılında yapılan yerel seçimlerde Beylikdüzü Belediye Başkan Aday Adayı oldu.
Yaptırdığı anketlerde tanınmışlığı yüzde 5 idi.
CHP kaybedeceği belli olan Vecdet Öz'ü aday yaptı.
Başka birini aday gösterse yüzde 100  CHP’nin kazanacağı seçimleri, AK Parti Adayı Yusuf Uzun, yüzde 1.5 fark ile kazandı. 
Neden mi? Bir önceki AK Partili Belediye Başkanı Vehbi Orakçı, aday gösterilmediği için bağımsız aday olmuş yüzde 8.2, MHP Adayı Velittin Küçük de yüzde 23.3 oy almıştı. 
Üç sağ adayın toplam oyu yaklaşık yüzde 62, CHP'nin aldığı oy da yüzde 30.6'dıydı.
Konjektürel durum, CHP'nin şansını çok yükseltiyordu. CHP, Öz yerine başkasına aday yapsaydı seçimleri kazanırdı.  
Öyle olsaydı, İmamoğlu belkide asla siyaset sahnesinde yer al(a)mayacaktı.
İmamoğlu, hem tanınmışlık oranını yükseltmek hem de tartışmasız belediye başkan adayı olabilmek için ilçe başkanlığına talip oldu.
Beş yıl yaptığı ilçe başkanlığının ardından, yapılan ön seçimde karşısındaki adayların toplamından daha fazla oy alarak, CHP Belediye Başkan Adayı oldu.
Solun 25 yıldır hiç seçim kazanamadığı Beylikdüzü'nde seçimleri, yüzde 50.8 oy oranı ile kazandı. 
5 yıl belediye başkanlığı yapmış AK Parti'nin Başkan Adayı Yusuf Uzun'a yüzde 11.2 oran ile 16 bin 700 oy  fark attı.

Olumsuz konuşanlar, umutlarını yitirmiş olanlardır


Büyükşehir eski Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş'ın istifa ettirilek, yerine Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal aday gösterildiğinde, CHP de Ekrem İmamoğlu'nu İBB adayı gösterdi.
O gün, Ekrem İmamoğlu'nun aday gösterilmesine dudak bükenler, küçümseyenler, harcanmak için aday gösterildiğini söyleyenler, bugün kerameti kendinden menkul olanlar yine aynı yorumları yapıyorlar.
Ekrem İmamoğlu'nun İBB Adayı gösterilebileceği ortaya çıkınca şimdide aynı şeyleri söylüyorlar.
"Kazanamaz. Harcanacak. Beylikdüzü de kaybedilecek. Siyasete nokta koyacak. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun harcamak için aday yapıyor."
Sözümüzü bir kez daha söyleyelim. İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun rakibi değildir ki, İmamoğlu'nu harcamak istesin. Ayrıca İmamoğlu'nun kazanabileceğine yürekten inandığını düşünüyorum...
İki ismi karşı karşıya koyduğunuzda kağıt üzerinde; İmamoğlu, Binali Yıldırım karşısında seçim kazanamaz!
Neden mi? Başbakan, bakan, TBMM Başkanı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, siyaset tecrübesi İmamoğlu'ndan çok fazla.
Ve başaralı. Toplum tarafından sevilen bir siyasetçi. Doğru. Ancak sözümüzü baştan söyledik. Siyaset bir iddia işi. İddianız yoksa siyaset yapmayacaksınız.
İstanbul'da bugünkü konjektürel durum İmamoğlu'nun asla bir daha önüne gelmezdi.
Ve, tüm olumsuzluklar ve her şey aleyhine gibi gözükse de, bugün seçimi kazanma ihtimali gelecekten daha fazla.

Nedenlerini aşağıda anlatacağım.


AK Parti İstanbul'da sıkışmışlık içinde


Ekrem İmamoğlu bundan 10 yıl önce rüyasında görse inanmayacağı bir iddianın sahibi oldu.
İstanbul'u yönetmek hayali.
Beş yıllık görev süresi dolmadan İstanbul adaylığı önüne konuldu.
Kabul etmeseydi (ki, bundan iki ay önce aday olmak istemiyordu) bugün kü, konjektürel durum asla bir daha olmazdı. Beş yıl sonra Kılıçdaroğlu, CHP'nin başında olmayacaktı. 
AK Parti en güçlü olduğu dönemde, ekonomik kriz milletin cebini yakmaya başlamıştı.
Milletin, yerel seçimlerde AK Parti'yi cezalandırma iradesi 16 yıllık dönemde ilk defa sokakta bu kadar güçlüydü.
AK Parti ilk defa belediye başkanlarını belirlerken sokağın, partinin tercihi dışında aday tercihleri yapıyordu.
Üç yerel seçimde, aday adayları ile görüşen il başkanlığı hiçbir aday adayı ile mülakat yapmıyordu. 
İkiye ya da üçe indirilen aday adaylarıyla partinin genel merkezinde görüşülmüyordu.
Parti içindeki gurupların, büyük bir güç mücadelesi aday isimler üzerinden yürütülüyordu.
Partide herkes birbirine karşıydı.
İstanbul'da parti ilk defa bu kadar sıkışmış durumdaydı.
Her aday adayı bir diğer adayı hakkında FETÖcü olmaktan tutun da, en ağır ithamlarda bulunarak, birbirlerini itabırsızlaştırıyorlardı.

Kılıçdaroğlu neden İmamoğlu'nu istiyor?
CHP İstanbul'da ilk defa yerel bir adayı, İstanbul halkının önüne koyuyor.
Kılıçdaroğlu, CHP'nin iktidar olabilmesi için toplumda ki ‘AK Parti seçim kaybetmez’ inancını yenmesi gerektiğini biliyor.
Bunun yolunun da İstanbul ve Ankara'dan geçtiğinin en farkında olan bir lider.
Klasik bir CHP'li ile parti içersinde iktidar kanatlarının biriyle seçim kazanılamayacağını da biliyor. Mustafa Sarıgül örneği bunun en somutu.
Seçimlerin iki adaylı geçeceğini ve yüzde 50+1 oy alamayacak bir adayın kazanamayacağını da biliyor.
Toplumun farklı kesimlerine dokunmayacak bir CHP'linin şansı İstanbul'da ve Ankara'da yok. Onun için Ankara'ya Mansur Yavaş'ı, İstanbul'a da Ekrem İmamoğlu'nun istiyor.


İmamoğlu’nun artıları...


İmamoğlu, Karadenizli. Klasik CHP'li değil. AK Parti, İmamoğlu'nu inancı ve kültürel değerleri üzerinden itibarsızlaştıramaz.
Toplumun tüm farklı kesimlerine seslenebilecek bir vizyona sahip.
Polemik yapmanın sandığa yansımadığını en iyi bilenlerden olduğu için, Yıldırım ve AK Parti kurmayları ile asla polemik yapmaz. 
Genç. Aile fotoğrafı topluma sıcak.
Ne kadar karşı çıkılırsa çıkılsın, Beylikdüzü'nde seviliyor.
Beş yıl içersinde Beylikdüzü'nde yaşayanların gönlünde yer aldı.
İletişim kuracağı herkesin üzerinde pozitif bir etki bırakacak. Kampanya için iyi bir zamanı var.
Bakmayın siz, parti içersinde karşı çıkanlara. Onlar, İmamoğlu'na karşı yerel iktidar mücadelesini kaybettikleri ve tasfiye edildikleri için karşı çıkıyorlar. 


İmamoğlu seçimleri kaybetse de kazanmış olur!

Siyaset iddia işi dedik.
Diyelim ki, İmamoğlu seçimleri kaybetti. Ne kaybeder?
Söyleyelim. Hiçbir şey.
5 yıl daha belediye başkanlığı yapmamış olur. (Beylikdüzü'nde en yakın çalışma arkadaşı Mehmet Çalık aday olacağı için de kaybetmiş olmaz!)
Kazanırsa ne olur?
Bir, dünyanın en büyük kentlerinden birini 5 yıl, iki, Türkiye'nin devletten sonraki en büyük bütçesini yönetir.
Üç, 2023'te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Cumhurbaşkanı adayı olur.
Dört, yüzde 46-48 bandında oy alabilir ki, bu sonuç o'na CHP Genel Başkanlığı'nın önünü açar.
Kılıçdaroğlu da koltuğunu o'na bırakır. (Nedenlerini bir başka yazıda açacağım)
İki adaylı bir yarış yaşanacağı için, CHP'nin tarihindeki en yüksek oyunu İstanbul'da almış olur, (ki, Muharrem İnce'nin oyu yüzde 37 idi.)
İmamoğlu'na inanmayan, seçim kazanamayacağına inanan CHP'liler umudunu kaybetmiş, AK Parti'nin seçim kaybetmeyeceğine inananlardır. 
Umut yoksa hayatta yoktur. Hele hele siyasette umut yoksa aynı zamanda umudu gerçekleştirebilecek azminiz yoksa siyaset yapmanıza da gerek yoktur.

2014 yılında Ekrem İmamoğlu'nun çok büyük farkla seçim kazanacağını, aday gösterilmezse CHP'nin seçim kazanamayacağını 5 yıl önce yazmıştık. Bugün tarihe not düşelim. İmamoğlu isminin başarısız olacağına inananlara söyleyeceğimiz şudur. Bekleyin görün. 
****
Kağıt üzerinde şanslı olan Yıldırım. Tamam...
Tartışmasız kağıt üzerinde İmamoğlu'nun Yıldırım karşısında kaybedeceğine inananlar yüzde 90 haklılar. Tamam...
Ancak, siyasette iddia, umut, azim, vizyon yoksa seçim kazanamazsınız, iktidar olamazsanız.
İmamoğlu'nda bu dört şey de var. Ve en önemlisi konjektürel durum lehine...
****
Yıl 1989.
Bedrettin Dalan'ın İstanbul'da karşısına çıkan Prof. Dr. Nurettin Sözen'in kazanma şansı yok.
Kamuoyu yüzde 1 milyon Dalan'ın şapkasını koysa seçimi kazanacağına inanıyor.
Sözen, yüzde 10 farkla kazandı.

****
Nasıl kağıt üzerinde Binali Yıldırım seçimleri yüzde yüz kazanma ihtimali görülüyorsa, aynı kağıt üzerinde de İmamoğlu'nun seçimleri kazanma ihtimali zor ama imkansız değildir. Seçimleri kaybederse, kaybedeceği de hiçbir şey yoktur. Türkiye genel siyaseti İmamoğlu'nu kazanmış olacaktır. Kaybetse de, bir aktör olarak yoluna devam edecektir.

Esenyurt Prof. Özer, Şişli Kaftancıoğlu
CHP, PM'de Büyükşehir Adaylarını ve iktidar olmadığı ilçelerdeki belediye başkan adaylarını açıklayacak.
İstanbul Ekrem İmamoğlu ve Beylikdüzü adayi aciklanacak. stanbul'da Ak Partinin iktidar olduğu 25 ilçenin iadayları 15 gün sonra belli olacak.
Esenyurt'a süpriz olabilecek adayın ismini yazalım. Van Doğumlu Prof. Dr. Ahmet Özer.


Mustafa Sarıgül, Şişli'ye aday olacak mı?

Benim tahminim hayır. Sarıgül, istemeye istemeye Eyüpsultan'dan aday olacak. 
Şişli Adayı Canan Kaftancıoğlu. Hayri İnönü ise Adalar.

Akgün ve Kerimoğlu garanti
Ocak ayının ilk haftasında da, 14 ilçenin belediye başkan adayı açıklanacak.
İstanbul'da iki ilçe belediye başkanı dışında her başkan aday olmayabilir. Ki, en fazla 10'u değişecek. 4 belediye başkanı yerini koruyabilecek.
Yeri garanti olan iki başkan var.
Büyükçekmece Dr. Hasan Akgün, Bakırköy Dr. Bülent Kerimoğlu.

Beylikdüzü Işık ve Yılmaz arasında
AK Parti de adaylarını ayın 24'üne kadar açıklamış olacak.
Beylikdüzü Mustafa Necati Işık ve Dr. Atilla Yılmaz arasında gidip geliyor.
Sancaktepe'de ise gazeteci Sabri Balaban'ın ismini bir kenara yazın.
AK Parti'de kıyamet kopuyor. Her gurup kendi adayını çıkarabilmek için yoğun bir mücadele veriyor.
Son sözü Erdoğan söyleyecek.
Ve o'da önüne konulan raporlara göre karar verecek.
Yine yazın bir kenara, AK Parti adaylarını açıkladığında yerelde kıyamet kopacak.

Son söz: Korkak ve pısırık olanların topluma verebilecekleri bir şey yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Tarakçı Arşivi