Yürek devrimleri bilim ister, samimiyet ister

Uyarmadım mı !? Her mahallede, her sokakta, her binada, hatta her ailede sülalede, RİSK ALTINDAYIZ...!
Tarihin uzun zamandır görmediği, biçimlerde, vahşete, katliamlara, bireysel ve organize toplumsal şiddete maruz kalacağız, demedim mi ?
Önlem alalım...
Önlem alalım...
Önlem almayı bilmiyorsanız, 20 yıldır kitle siyaseti, toplumsal sosyo psikoloji çalışıyoruz. 
Bize sorun, demedim mi ?
Ekranlar, olan bitenin YÜZDE BİRİNİ bile yansıtmıyor size...!
Türkiye'de gazete satışı SIFIRLANDI...!
Türkiye'de, bir başka insana güvenme ihtimali neredeyse SIFIR...
Cami gibi,güvenilir bir yere gittiğimizde bile, ilk yaptığımız, ayakkabılarımız çalınmasın, değil mi !?
Cem ve Cami, ikisi e Arapça...
Cem'evi kelimesindeki, CEM Arapça, EV kelimesi Gök Türkçe EB - EV kelimesidir. Altında toplanılan, birleşilen, aile ve aile sayılanların gelip gidebildiği, ağırlandığı yer...
Kelimeler arkasında, birbirine hınç biletilen milyonlar var. karşı karşıya...
SEVMEK ZORUNDAYIZ...!
SEVMEK ZORUNDAYIZ...!
SEVMEK ZORUNDAYIZ...!
Bir şehre gittim. Bir Ablam var. Geldi konuşuyoruz.. Ben, Kürsüden eğildim, o Kürsüye yaklaştı. Ama eliyle, ağzını kapatarak konuşuyor...
Utandım. Dedim acaba, sigara içtim kokusu mu rahatsız ediyor. Sarmısaklı şeyler de yemem, şehirlerarası gezerken...
Bir süre sonra, Ablam, dedi ki : "Hocamm... Muharrem Orucu tutuyorum. Ağız kokusu sizi rahatsız etmesin diye, ağzımı kapatıyorum, kusura bakmıyorsunuz di mi ?"
Elini de öperim, ayağını da öperim, bu ruhun, bu yüreğin...
Bu ruh, bu yürek, BİZİM..!
Soma'da 301 YÜREK KAYBETTİK...
Onun Bunun Çocukları, Utanmadılar...!
Ama, O Madenci Kardaşlardan, yaralı kurtulan birisi, Ambulansa alındığında, "ÇİZMELERİMİ ÇIKARAYIM MI? KİRLENMESİN" dediğinde, hepimiz utanmalıydık...
Hepimiz olmasa da, çoğumuz utandık...!
Asıl utanılacak olan, HAKKIMIZ OLAN SEDYEYE KARŞI BİLE, KORKUTULMUŞ, SİNDİRİLMİŞ, HAKKI OLMADIĞINI, KİRLETİRSE, BAŞKALARINA ZULMETMİŞ OLUR diye düşündürttüğümüzzzz...
Kahrolsun Ula, Kahrolsun...
Kahrolsun Öğrenilmiş Çaresizliğimiz...
Devrime ihtiyacımız var...
İdeolojik çiğlikte, politik rant piçliğinde, inanç sömürüsü hiçliğinde olan değil...
Yüreklerde devrime ihtiyacımız var...
Fikirde devrime ihtiyacımız var...
Ötekine saygı göstermeye ihtiyacımız var...
Senden değilim diye, notumu kesme Hocaaam...!
Senden değilim diye, ihaleden kovma beni Müdür...!
Senden değilim diye, dur önce bir GBT'sine bakalım deme, Siyasi Bakan, İnsani Kör...!
Senden değilim diye, beni "Öteki Tanrıların Faşisti" sayarak, kendin ırkçılık yapma, Komşu...!
Devrime ihtiyacımız var...
Yunus Emre şair değildir mesela...!         Bunu öğretelim...
Mevlana, Mistik ve Sırr Katipleri arasında, meçhuldur. Bunu öğretelim...
Seyyid Nesimi, niye ölümlere koştu, hakikati bu kadar bildiği halde !? Bunu öğretelim..
Şeyh Bedrettin, çok sevdiği Osmanlı'da, neyi eksik görmüşte de, Osmanlı'da Bölge Adalet Bakanı olduğu halde, "Asiye çıktı adımız?" dedi ?
Pir Sultan Abdal gibi, Aşık Seyrani gibi, Dadaloğlu gibi, Köroğlu gibi, Kiziroğlu gibi, Hamido gibi adamlar, kimdir?
Tasavvufi ilmin zirvesindeki Pir Sultan'ın, "Aşıklık geleneğinde, hakikate tercüman" olma hevesi, ölümüne sebep olacağı halde, niye ölürüm de vazgeçmem" demiştir, bunu öğretelim..
Halife-i Ruy-i Zemin Hadimul Haremeyn Eş Şerifeyn diye başlayan Sultanların, hepsi "Halife" değil, hepsi "Sultanlık" makamında oturmuş olsa da,     Sultan değil..
Reşat Masondur. İbrahim Delidir. Selim dam üstünde at koşturur, at üstünde hatun öper, yatakta sızar, altına işer...
Genellemeyeceğiz...!
Hepsi kötü demeyeceğiz...
Hepsi iyi de demeyeceğiz..
Hakikat neyi emrediyorsa, "Gerçeğin Kalesine" sığınacağız...
Üç Dilde Şairim...
Üç Dilde Bilim Uzmanım..
Hakikati çarpıtan "Organiik Aydınlar" cephesine karşı, Halkın Saflarında, ilmin ve bilimin tüm kibrini, bu köppeolusulara savuracağım...
Toplumsal yıkım istemiyorsak...
Toplumu yıkma gayesindeki, bilerek bilmeyerek, çaba harcayan insanlık düşmanlarından arınmalıyız...!
Siyasal düşmanlarımızdan, meşru zeminde arınmalıyız..
Maddi düşmanlarımızdan, uzaklaşmalıyız..
Madde ve davranış bağımlılıklarımızdan arınmalıyız...
Hele hele önce, kendimiz kendimizden arınmalıyız...
İnsanlığın bu ilk, tek ve son devrimsel değişiminde, dünyamız, daha güzel bir dünya olacak..
Pekala mümkündür..
Pekala, "Böyle gelmiş böyle gider" diyenlere inat, bizim de kendi stratejimiz, tatiklerimiz, bilerek ve bilmeyerek müttefiklerimiz var..
.
Yeni dünyanın siber psikolojisini, en erken çözenler, yarınları da yöneteceklerdir...
Saygımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asker Avşar Arşivi