Zararlı toplum örgütü

El alem ne der?” bildik bir soru..
Cevabını bilen var mı diye sorsanız? işte orasını kimse bilmiyor..
Bu cümlenin arkasına sığınarak yapılanları hata olmasa da hata olarak görmeyi ve bunu bize aktarmayı kendileri için çok büyük bir görevmiş gibi streslerini az yaşatmadı bize büyüklerimiz…

“El alem ne der?
Sizce bu cümle çoğu yerde ufkunuzu daraltmadı mı?
Bu soruyu soranlar, karşılarında duran şahısların düşüncelerinin başa bela olan el alem ne der sorusu Akılları bulandıran, farklı fikirlerle gelişen insanların boşluklara itildiğine şahit olmamak, belki de yeniliklere olan düşmanlıktan yada korkudan söylendiğine inanırım bu cümlenin..
Farkında olmadan üzerimizde hiçbir vesayet hakkı olmayan insanlara bu hakkı tanımıyor mu bu cümle.
Kendi irademizin yok olmasının en önemli sebebi ve toplum baskısının yanlışlığının temelini oluşturuyor aslında.
Peki sizce aştık mı bunları?
Hislerimize kilit vurulmasına ön ayak olarak duygularımızı, düşüncelerimizi birkaç kelimeden oluşan soruya teslim eden, belki de hayatımızda büyük kayıpların oluşmasına neden olan toplum baskısının esiri büyüklerimizi affetmek bize düşmese de uyarmak yada doğruya yönlendirmek görevimiz olsa gerek diye düşünüyorum..
hayatı içerisine sığdırmaya çalıştığınız birkaç kelime sizi ve yaşadığınız hayatı içerisine sığdıramayacak kadar küçük olduğunu biliyorum..
Onun için de bırakın şu el alem ne der tanısını, hayatınızı perişan etmeyi de. Mantıklı hareket etme yolunda yürümeyi seçin..
Kendi düşüncelerinizle hayatın yaşamaya değer olduğu kanaatinde olun. Unutmayın ki yapmış olduğunuz hatalarınızın sorumluluğu bir tek size aittir. Sizin yaşamakta olduğunuz hayat hiçbir zaman el alemi ilgilendirmez. Ahlaki ve vicdani tutum içinde olduğunuz sürece bilin ki sizin hayatınız iyisi ile kötüsü ile size aittir.
El alem’i dinlemek yerine yüreğinin sesini ve sevdiğin insanların sevgisini hissederek hayatına yön verebilirsen İşte o Zaman mutluluk güneş gibi yükselir seni aydınlatır, karanlıkta kalmazsın Cavit ÇAĞ’ın dediği gibi ”EL ALEM NE DER” denilen zararlı toplum örgütünün Saldırılarından korunmak için ”Kim ne derse desin, umurumda değil” Felsefesine sahip olmalısın. Aksi durumda huzur ve mutluluk Kaf dağının ardında kalır.

Bu günün hikayesine gelelim şimdi.

Gece denizde fırtına çıkınca, deniz yıldızları sahile vurmuşlar.

Bir genç, deniz yıldızlarını teker teker alıp tekrar denize atıyormuş. Yanına bir ihtiyar yaklaşmış. Yüzlerce metre uzunluğundaki sahili göstererek :

Evladım, sahil çok uzun ve deniz yıldızları da sayılamayacak kadar çok. Sen, bu kadar deniz yıldızından kaç tanesini denize atabileceksin ve ne değişecek? demiş.
Genç adam önce sahili sonra ihtiyarı süzmüş.
— Haklısın, demiş ve eline aldığı bir deniz yıldızını ihtiyara göstererek eklemiş :
Ama bunun için çok şey değişecek…


Vesselam

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi