Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Görünen ve gerçek

Şöyle başlayalım. Büyük bir günlük gazetenin yayın yönetmeni olan meslektaşım geçtiğimiz günlerde ‘Olaylara bakışımızın, analiz etme biçimimizin her zaman doğru ve sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Görünenle gerçekte olan farklıdır‘ diye yazıyordu. Meslektaşıma hak vermemek elde değil. Sanırım bir örneğini bir süre önce Almanya’da yaşadık. Alman Şansölyenin Çin’i ziyaretinden bahsediyorum.
* * * *
Yaklaşık dokuz ay önceydi. 13 Temmuz 2023'te Alman hükümeti, gerekçesi tek bir cümleyle özetlenebilecek 64 sayfalık bir belge olan ‘Çin Stratejisi‘ni yayınladı: ‘Çin değişti ve bu bizi ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmeye zorluyor.‘ Almanya‘nın yeni yaklaşımı Alman ekonomisini Çin'e daha az bağımlı hale getirme ihtiyacıydı. Almanya ‘Rusya ile yaptığımız ikinci bir hatayı yapmayı göze alamayız‘ diyordu.
* * * *
Dokuz ay sonra, bu stratejiden geriye ne kaldı diye bakıyoruz. Şansölye Olaf Scholz 14-16 Nisan günleri Çin‘i ziyaret etti. Üç tam gün, Şansölye'nin Aralık 2021'de göreve başlamasından bu yana yurtdışında yaptığı en uzun kalış süresi – ve kendisine eşlik eden heyetin büyüklüğü – Ulaştırma, Tarım ve Çevre Bakanları ve Siemens, Bayer, Mercedes, BMW ve ThyssenKrupp –
* * * *
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi de zaten ‘Merkel zamanındaki gibi bir gezi‘ diyor. Bir duyguyu, özlemi özetliyordu aslında. Şansölyenin Çin'e yönelik politikası, selefininkinin bir devamı. Şu anda Çin'de en az 5.000 Alman şirketi faaliyet gösteriyor. Alman otomobil ve kimya şirketleri son on yılda karlarının önemli bir bölümünü Çin’de elde ediyor. Örneğin Volkswagen “Çin'de, Çin için” stratejisine güveniyor. Volkswagen’in toplam binek araç satışının yüzde 44’ü Çin pazarında gerçekleşiyor.
* * * *
Helmut Kohl'un şansölye olduğu dönemde, Almanya'nın dış ticaret hacminde Çin'in payı yüzde birin biraz üzerindeymiş. Ardından Angela Merkel‘in görev yaptığı 16 yıl boyunca 14 kez Çin'e gittiği, Almanya’nın Çin ile ticaretin sürekli arttığı biliniyor. Sosyal Demokrat Gerhard Schröder de Çin'e giderken uçağını daima iş dünyasının liderleriyle dolduruyordu. Çin'i hammadde için bir kaynak ve hem yatırım hem de ihracat için pazar olarak görüyordu.
* * * *
Şu anki şansölyenin hedefi şimdi bu çizgiyi daha da ileriye taşımak. Çinle ticarete eskisiden daha fazla devam. Her şeyden önce şansölyenin yanındaki iş heyetindeki yöneticilerin açıklamalarına bakılırsa kimse bağımlılığı azaltmakla ilgilenmiyor. Alman sanayiciler - özellikle en büyükleri - ana riskin tam tersi olduğunu düşünüyorlar. Birinci olmayı hedefleyen dünyanın ikinci büyük ekonomisine yani Çin’e yeterince odaklanılmadığını düşünüyorlar.
* * * *
Şimdi soru şu. ‘Sonsuza dek Rus gazı tedarikine bel bağlayarak yanlış yola saptık‘ diyen Almanya niye şimdi birden Çin’e daha fazla yaklaşıyor. Görünen ile gerçek farklı mı acaba ? The Wall Street Journal ‘Ukrayna savaşı ve ABD’de Trump’ın seçilme olasılığı Almanya’yı Çin’e yaklaştırıyor‘ diyor. Özellikle de ‘Trump'ın zaferi muhtemel hale gelirken, Almanya Çin'le yeniden etkileşime giriyor. ABD'de, Trump'ın bir şekilde önde olması, trans-Atlantik gerilimleri ve yeni bir küresel ticaret savaşı hakkında endişeleri artırıyor‘ diyor. Akla yatkın bir tespit. Çünkü muhtemel yeni bir küresel ticaret savaşında bir adım önde olmak isteyen ‘pragmatist‘ şansölyenin şimdiden harekete geçtiği söylenebilir.
* * * *
Çünkü Almanya’nın refahı sonuçta üç temele dayanıyordu: Rusya'dan gelen ucuz gaz, ABD'den ücretsiz savunma ve önemli Alman endüstrilerinin Çin'de yatırımları ve Çin pazarı. Artık Rusya'dan gaz alınmıyor. Klasik bir hammadde ekonomisi olan Rusya, ihracata dayalı Almanya için bir satış pazarı değil. Almanya savunması için para bir şekilde bulacak. Geriye Çin kalıyor. Çin, son yedi yıldır Almanya'nın en büyük ticaret ortağı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 250 milyar Euro‘yu aştı. Şansölyenin riskler ve belirsizliklerle dolu bir dönemdeki bu gezisini bu açıdan değerlendirmek lazım. Şimdilik görünen ve gerçek bu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi