Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Ahlaki dürüstlük

Kötü haberi vermenin iyi bir yolu yok. Zordur. Görevlerin en zorunun sevdiklerimize karanlık haberler vermek olduğu konusunda bir görüş birliği var. Galler Prensesi Catherine'in Cuma günü yaptığı açıklamanın ardından ne düşünebiliriz. Kötü haberlerinizi, hiçbirini kişisel olarak tanımadığınız milyonlarca kişiyle paylaşmak zorunda olduğunuzu hayal edin. Bu tür haberleri nasıl verirdiniz?

Mutlaka duydunuz veya izlediniz. Galler Prensesi Catherine (Kate) belirsiz güneş ışığında bir bankta otururken, Ocak ayında karın ameliyatı geçirdiğini ve şimdi bir kanser için ‘koruyucu kemoterapi‘ gördüğünü kameraya sakin bir şekilde açıkladı. ‘İyiyim ve her geçen gün daha da güçleniyorum‘ dedi: Arkasındaki umudu simgeleyen bir sürü altın nergis, dostlarından ‘inancını veya umudunu kaybetmemesini‘ isteyen doğal bir korosu gibiydi.

Bunları düşünürken, meslektaşım Fulya Soybaş’ın yazısına göz atıyordum. 2022’de meme kanseri tanısı konulan meslektaşım, ‘Kansere yakalanmak ve bu gerçekle yüzleşmek zaten ağır bir yük iken başınıza ne geldiğini sakince başkasına anlatmanın ağırlığını bir tek yaşayan bilir. Ben bilirim‘ diyor. Ekliyor. Alman filozof Nietzsche’nin de dediği gibi: ‘Sadece iki kişi seni anlar: Biri seninle aynı durumu yaşamış, diğeri seni gerçekten sevmiş olan.‘

Meslektaşım, iki yıl önce tanı konduğunda bu bilgiyi altı ay kendine saklamış, ailesi ve birkaç arkadaşı dışında kimseyle de paylaşmamış. İşte böyle bir duygu. Videoda da Galler Prensesi Catherine hayatının en güzel dönemi en acı şoklarla alt üst olmuş herhangi bir ebeveyn ile arasında bir yakınlık kurmayı amaçlıyordu sanki. 1994 tarihli mektubu şöyle başlayan ABD Başkanı Ronald Reagan gibi. O da ‘Yakın zamanda bana Alzheimer hastalığına yakalanacak milyonlarca Amerikalıdan biri olduğum söylendi‘ diye yazmıştı.

Kraliçe II. Elizabeth 1992 yılını ‘annus horribilis‘ olarak adlandırmıştı. Çünkü 1992, kraliyet ailesinin tartışmasız en kötü yılıydı: Windsor Kalesi yandı, Charles ile Diana arasındaki evliliğe gölge düştü. Kraliçe'nin diğer iki çocuğu Andrew ve Anne boşandı. 2024 yılında da işler pek de yolunda gitmiyor. 2024 Kral III. Charles'ın tahta çıktığı yıl. Ve gelini Kate'in aynı anda aynı hastanede olmaları bir yana, her ikisine de kanser teşhisi konuldu .

Kate, Cuma akşamı İngiltere'deki tüm haber kanallarında saat tam 18.00'de yayınlanan bir video mesajıyla kendisinin de kansere yakalandığını duyurdu. Hangi kanser türü olduğu, hangi aşamada keşfedildiği ve hangi klinikte tedavi edildiği bilinmiyor. Galler Prensesi'nin açıklamalarında dikkate değer olan bir şey de ne kocasından ne de ailesinden bahsetti. Aynı zamanda kanser tedavisi gören Kral Charles'tan da söz edilmedi.

Galler Prensesi Kate, 25 Aralık'tan bu yana resmi olarak kamuoyu önüne çıkmamıştı. Ocak ortasında "karın bölgesinden ameliyat olması" gerektiğine dair oldukça zayıf bir duyuru dışında büyük ölçüde sessizlik vardı. Haberin kamuoyuna duyurması neden bu kadar uzun sürdü? Kate videoda çocukları George, Charlotte ve Louis'e her şeyi uygun bir şekilde açıklayabilmek zaman aldığını söylüyor. Mükemmelliği sembolize etmeye yönelik tüm Kraliyet baskısı, muhtemelen onun kanser haberlerini gizli tutmaya çalıştı. Bilmiyoruz.

Time dergisi şöyle yazıyor. "Kraliçe Anne, biri 60'lı yaşlarında, biri de 80'li yaşlarında olmak üzere iki kez kansere yakalandı, ancak bu haber, 2002'deki ölümüne kadar kamuoyundan saklandı."Açıkça görülüyor ki, akciğer kanseri olan Kral George VI'nın durumu hakkında bilgilendirilmediği 1951'den de bu yana yıllar geçti ama İngiliz Kraliyet Ailesi ile dünya arasındaki ilişkilerin artık şeffaf olduğunu söylemek de abartı olur mu acaba ? Gelişmeler şimdilik böyle. ABD’de The New Yorker dergisinde Antony Lane de Prenses‘in bu durumunu çok güzel özetlemiş. Ahlaki dürüstlüğün artık Prensesi rahat bırakmak olduğunu yazıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi