Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Haddini bilmek

Haddini bilmek hele yaşı “kemale” ermiş ise daha da dikkatli olması gerek.

Eskilere gerek kalmadan günümüzde de eğitim görmüş bilgi almış ve yaşamdan tecrübe eden her kim olursa olsun konuştuğu sözlere, yazdığı kelimelere, hal ve tavırlarına dikkat etmesi gerekir. Hele bu kişiler kamusal sorumluluğu olup seçilen ve atananlar için çok önemli. Hoş seçilmiş ya da atanmış olmaya gerek yok “insan olma değerine sahibim” diyen her bir birey buna dikkat etmeli.

Bunları diyoruz ama yaşamımızda ve yakınımızdaki “kişiler” (şahıslar) kimi ileri yaşına kimileri de eğitimli olmalarına rağmen haddini bilmez tavır ve aymazlık içinde. Hele ki yaşı “kemale” ermesi demek tecrübe sahibi, bilgili, görgülü ve hoşgörüsü gelişmiş olması gerek. Bir de bu bilgi ve görgülü olmak için ille de yaşın ileri olmasına gerek yok.

Yaşamda dinlenir düşünceleri sorulur olmak konumuna gelmek ağır bedeller vermenin yanında geniş bilgi, tecrübe karşısındakini anlama hoşgörüsüne sahip olmalı. Bir yargı ve önerme yapmak için tek taraflı değil tarafları dinlemeli.

Taraflardan biri ya da çoğu derdini anlatamayabilir. Güçsüz ve çaresiz de olabilir. İşte bu temelde sorunu anlamak için İranlı İmam Gazzali’nin deyişine bakmak gerek.

İmam Gazzali “kemal ve kâmil” kelimelerini “tam ve eksiksiz olma” olarak kullanırken ilahi bir sıfat yüklememiş. Bu sıfatları kullanırken kişinin diline ve eline hâkim olup adaletli, adil ve bilim sıfatlarına sahip olması gerektiğini belirtir.

Yaşadığımız toplumda tecrübeli, yaşı geçkin ya da diploma sahibi olup adının önünde sıfatları olan kişiler kemale ermiş kâmil olduğunu destursuzca ifade etmekte. Oysa görmekte ve duymaktayız ki çevresinde olup bitenlerin farkına varmayan, olayları sezmeyen “gafil” gibi aymazlık içinde dolaşmakta.

Bu kişiler sadece dolaşmakla kalsa iyi tanıyıp tanımadan, bilip bilmeden herkese söz söyleyip yazmayı kara çalmayı bir meziyet olarak saymakta. Aymazlık içinde olan bu “gafil” kendine geniş bir çevre bulmakta hiç gecikmez. Çevresine kendisi gibi sorup sorgulamayan kişileri biat edenleri bulur.

Gerçeği gören ve utanma ve sıkılması olan geri çekilirken bazıları da “özür” dilemekte. Özür dilemek ve “aymazın” yanından ayrılmak bir erdemliktir. Ama hepsinden önemlisi sormadan, sorgulamadan, bilmeden “gafilin” ardından gitmemek daha da önemli.

Toplumda her bir birey sorumluluklarını görevlerini bilmeli. Kamusal sorumluluğu olan atanmış, seçilmiş ya da yaşamsal konumuyla bir toplumsal değer konumunda olan “güzel insan” değerindedir haddini bilir.

Başta her bir birey olmak üzere ve haddini bilmeyen hadsizler “gafiller” yaşamda bin düşünüp bir konuşmalı ve yazmalı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi